Page 113 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 113

tarih çevresi

izinlerini almış ve sorun böylece çözülmüştür. Çünkü yolun yapılması için
yıllarca uğraşan kendisidir ve köyün büyük kesiminde yol ücretsiz olarak onun
arazilerinden geçmiştir.

       Osmanlılar döneminde Tanzimat’tan önce halk ister devlet
ormanlarından olsun ister özel koruluklardan olsun izinsiz olarak istedikleri
gibi yararlanıyorlardı. Sonra tedricen belli hukukî esaslara bağlandı.
Cumhuriyet döneminde ormanları korumak için daha ciddi tedbirler alındı.
Mesela, Mustafa Asım, 1938 yılında evini onarmak üzere tapulu korusundan
ağaç kesmek için komutanlardan izin almak zorunda kalmıştır (YA-MAY-K8-
177). 1945 yılında ise zati ihtiyaçlarını gidermek üzere bütün köy halkı için
ağaç kesme izni talep edilmiştir. Muhtar ve azaların tasdik ettiği talep
beyannamesinde, herkesin kaç metre küp keresteye ihtiyaçları olduğu ve
bunları nereden kesecekleri belirtilmiştir. Çoğunluk devlet ormanlarına
yönlendirilirken, Mustafa Asım’a Kayaboynu’ndaki kendi tapulu korusundan
ihtiyacını karşılayabileceği bildirilmiştir (YA-MAY-K8-105).

       3.Göçük: Göçük denilen bu tarlanın adı, sadece Tablo 1’e esas teşkil
eden belgede geçiyor, 1937’de gözükmüyor (Tablo 2). Aile tarafından hala bu
ad ile bilinmekte ve Kayaboynu mevkii içinde bulunmaktadır. Kayaboynu
denilen alan ile bütünleştiği için daha sonra adının resmi kayıtlarda geçmediği
anlaşılmaktadır.

       4.Değirmenyeri’nde/Değirmenönü’nde Tarla: Tablo 1’de
Değirmenyeri’nde diye tanımlanan bu tarla, Hacıyeri’nin kuzey ve güney
sınırlarını çizen ve ırmağa kavuşan iki derenin arasında kalan ve batısı ırmağa
dayanan, eski kayıtlara göre yüzölçümü bir dönüm olan alandan müteşekkildir
(YA-MAY-K6-054). 1873 Mart ayı Yoklama Defteri’nde kaydı bulunan bu
arazinin yarısının mutasarrıfı olan Molla Ömer, 1874’te buradaki hissesini elli
kuruş bedel ile oğlu Mehmed’e ferağ etmiş ve o da Defterhane-i Hakanî ‘den
tuğralı arz-ı miri tapu senedi20 almıştır21. Böylece tasarruf hakkına sahip olup
şer’i aşarını memuruna ödeyecektir (YA-MAY-K6-067). Mehmed’in oğlu
Mustafa Asım, Ağustos 1919’da diğer sekiz tarlada olduğu ve yukarıda
anlatıldığı üzere hisseleri kendi üzerinde toplamış (YA-MAY-06-054) ve tek

          20Bu tapu senedi, Defterhaneye gönderilen 1289/1873 Mart ayı Defteri’ne
dayanılarak hazırlanmıştır. Başında Sultan Abdülaziz’in (1861-1876) tuğrası vardır.
Alt kısımda da Defterhane-i Hakanî yazılı mühür basılıdır. 18x29 cm ebadındadır.
Kenarları süslüdür (YA-MAY-K6-067).

          21 Bu tarlanın dörtte birinin mutasarrıfesi Saliha, Hacıyeri’nde olduğu gibi,
dörtte bir hissesini kardeşi Salih oğlu Salih’e yirmi kuruş bedel ile 1291/10 Kasım
1875’te ferağ ediyor. Salih’e arz-ı miri Tapu Senedi veriliyor (YA-MAY-K4-181).
Salih öldüğünden aynı gün oğlu Salih’e intikal ettirilmiştir (YA-MAY-K4-181). Her
ikisi için de Arz-ı Miri Tapu senedi düzenlenmiştir. Aslında bunun mümkün olmaması
gerekir. Teknik bir hatayı düzeltmek için yapılmış olabileceğini düşünüyorum.
Buradaki dörtte bir hisse, Molla Ömer’in bu tarladaki yarım hissesinin diğer yarısı ile
de ilgili olabilir.

                                112
   108   109   110   111   112   113   114   115   116   117   118