Page 110 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 110

tarih çevresi

anlatırken sözünü ettiğimiz ev budur. Sınırları ve mesahası tablolarda
gösterilen Hacıyeri’nin hissedarları, yukarıda anlatıldığı üzere, hisselerini
meccanen Ağustos 1919’da bir senetle Mustafa Asım’a devrediyorlar (YA-
MAY-K6-054). Senetteki bilgiler Defter-i Hakani’ye işleniyor. Bu kayıtlara
dayanılarak aynı yılın Aralık ayında Mustafa Asım’a tarlanın yarı hissesi için
bir Sened-i Hakanî/Tapu Belgesi veriliyor (YA-MAY-K6-075). Bu belgeye
göre, Hacıyeri tarlasının nevi hala arz-ı miridir. İki bin yedi yüz yetmiş beş
kuruş kıymetindedir14. Mustafa Asım’ın “uhdesine kaydolunmuştur”. Seneden
seneye şeri aşarını eda etmek üzere zapt ve tasarruf edecektir. Ailenin vergi ile
ilgili notlarından Hacıyeri’nin bir bölümünün çayır olduğu anlaşılıyor (YA-
MAY-K9-359e). Aybastı Emlak Komisyonu, 1937 yılında bu tarlanın değerini
yüz otuz sekiz lira olarak tespit etmiş ve binde on olmak üzere yüz otuz sekiz
kuruş vergi tahakkuk ettirmiştir (YA-MAY-K6-161). Yukarıda Tablo 1’de
görüldüğü gibi, Hacıyeri’nin batı sınırı 1919’da Karamahmudoğlu Mustafa
Efendi olarak geçtiği halde 1937’de bu sınır, Mustafa Asım’ın kendi tarlası
olarak belirlenmiştir (YA-MAY-K6-027). Çünkü aşağıda görüleceği üzere
Karamahmudoğullarının sınırdaki tarlası Sarıyar, Mustafa Asım tarafından
daha önce satın alınmıştır. Onun varislerinin kendi aralarında yaptıkları
taksimde bu tarla oğlu Senai’ye verilmiştir; o da 1993’te üç oğluna hibe
etmiştir15. Üç kardeşten her birine 1/24 hisse tapulanmıştır. Bu tapularda bile
tarlanın yüzölçümü üç bin altı yüz yetmiş altı m2 olarak gözükmektedir.
Hâlbuki 2011 yılı kadastro çalışmalarında yapılan ölçüme göre, dokuz bin m2
civarındadır ki, bu da Osmanlı döneminde olduğu gibi Cumhuriyet döneminde
de, modern kadastro çalışmalarına dayalı tespitler öncesinde hazırlanmış olan
yazılı belgelerdeki yüz ölçümleri tamamen tahmini olup gerçeğin oldukça
altındadır.

        2.Kayaboynu: Kayaboynu mevki, Mustafa Asım’ın 1908 yılında
yaptırmaya başladığı iki katlı evinin bulunduğu bölgedir. Bu ev yanındaki
serendi ile birlikte boş olarak halen ayaktadır. Kayaboynu oldukça geniş bir
yerdir.1873 ve 1919’da bir bütün olarak yazıldığı, 1937’de ise tarla ve çalılık
diye ikiye ayrıldığı görülüyor. Birbirine bitişik olan çalılık16 ve tarla tabii
sınırlarla çevrilidir. Batısı Eceli Hoşkadem arasındaki ırmak, güney ve kuzeyi
dere, doğusu ise araba yolu ve tepecik. Orman içinde bazı tarla ve mera
parçalarından oluşan bu bölge, Yediyıldız ailesinin 18. Asırda ilk yerleştikleri
merkezi yer olmalıdır. Güneyinde Kayaboynu’nun sınırı olan İçmeş deresinden
Gaşak/Aralıcak deresine kadar uzanan ve yine orman içinde bazı tarla
parçalarından oluşan Göğüş/Sülükgölü bloku; kuzeyinde ise yukarıda
gördüğümüz, doğusu ve batısı çayırlık olan Hacıyeri bulunmaktadır. Bu blok
da ırmaktan araba yoluna kadar uzanıyor. Osmanlı hukukuna göre miri

          14 Hacıyeri’nin mesahası bu Sened-i Hakani’ye göre, dört dönüm-i atik, bir
dönüm on bir evlek yetmiş beş arşın-ı cediddir.

          15 Bkz. Kabataş Tapu Dairesi. YA, Tapular Kitabı.
          16 Başka belgelerde çalılığın adı, koruluk, cehrilik ya da orman olarak geçiyor.

                                     109
   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115