Page 83 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 83
tarih çevresi
liyordu ve yazı diline hâkim değildi. Sekiz ay lerini almıştır. Buna istinaden Paşa` da mufas-
süren sadareti sırasında devlet idaresinin yeni- sall layıhalar takdim etmiştir.
den düzene sokulması için çalışmalar yaptı.
Memurların belirli bir sisteme bağlı olmasını Ele aldığımız Layıha’nın giriş mahiye-
önerdi. Mahkemelerin yeniden tanzimi, taşra tindeki birinci sayfasında layıhanın mümkün
yönetiminin organizasyonu ve gelirlerin artrıl- olabildiği derecede titizlikle uygulanması ve
masıyla ilgili düşüncelerini ortaya koydu. burada belirtilen hususların önemsenmesi ge-
Anayasa`nın değiştirilmesini ve Meclis-i Me- rektiği belirtilmektedir.
busanın tekrar toplantıya çağrılmasını teklif
etti. II. Abdülhamit Meclisi ikinci defa topla- II. Abdülhamitin ilk sorusu, Kanun-ı
mayı benimsemeyince Hayreddin Paşa`nın Esasiside düzeltilmesi ve değistirilmesi gere-
teklif ettiği Meclis-i Vükela yetki ve görevleri ken maddeler olup olmadığıdır. Hayreddin
kanun tasarısı kesinleşmedi. Dönemin Şeyhu- Paşa bu konuya cevap olarak şunu ifade etmiş-
lislami Esad Efendiyle ve sarayla ihtilafa tir. Kanunu-ı Esasi Osmanlı Devletinde yapı-
düşen Hayreddin Paşa nihayet istifa etti. Bu- lan düzenlemeler ile istenen iyi gidişin bir
nunla birlikte İstanbul`dan dan ayrılmadı. II. garantisidir. Bu anayasa Padişah tarafından
Abdülhamite hizmet etmeye devam etti ve adaletle bütün halka lütuf edilmiştir. Bir sela-
bundan sonra da özel komisyonlarda görev met nişanı olmakla birlikte, esasen yapılma-
aldı. sında da fayda olduğuna şüphe yoktur. Ancak
bu anayasa metninin hepsini, içine almış ol-
Hayreddin Paşa görevden ayrıldıktan duğu hükümler tamamen her yerde şu ana
sonra II. Abdülhamit`e sunduğu ıslahat layi- kadar uygulanamamıştır. Uygulanan herhangi
haları ve arizalarında ortaya koyduğu görüşle- bir kanun ne kadar mükemmel olursa olsun,
rini bir program haline getirdi. Burada bir kısmının uygulanıp, bir kısmının ise uygu-
düşüncelerini açık, samimi ve kesin bir dille lanmaması sonucunda elbette istenen fayda
ortaya koydu. Osmanlı idare sisteminde köklü sağlanamıyacaktır. Sözkonusu olan kanunlar
bir değişikliğe taraftardı. En çok önem verdiği uygulamaya sokulmadığından bunların halkın
husus devlet, millet ve fert hayatı icin temel ve memleketin yapısına ne kadar uygun olup
unsura saydığı adalet ve hukukun üstünlü- olmadığıda bilinememektedir. Düzenlenen ka-
ğüydü. Hukukun üstünlüğü düşüncesini ısrarla nunların halkın ihtiyaçlarına göre yapılması
savunuyor, fikrinde ısrarlıydı, taviz vermi- icap eder. Sözü edilen kanunlar tecrübe edil-
yordu. Tekrar sadarete gelmeyi ıslahat progra- mediği için, bunun üzerine bu konuda şimdi-
mının uygulanması şartına bağlayan den tetkiklerin arzına gerek görülmeyeceği
Hayreddin Paşa, 1882`deki yeni sadaret tekli- açıktır. Kanun-ı Esasi`nin bazı yönleri denen-
fini bu sebepten reddetti9. memiş bile olsa da şimdiki şekli gayet iyidir.
Devamlılığı sağlanmalıdır. Yani anayasanın
Hayreddin Paşa, belirttiğimiz gibi Padi- hükümleri uygulanmalıdır10.
şaha birçok konuda layıha ve ariza sunmuştur.
Sadaretten ayrıldıktan sonra da II. Abdülhamit Padişahın ikinci sorusu, milletvekillerini
Hayreddin Paşa`ya teveccüh ve iltifat gösterip seçme şeklinin nasıl olması gerektiğidir. Bu
devlete dair işler ile ilgili olarak Paşanın fikir- konuya cevab ise şöyledir. Mebus seçimi ile
81