Page 82 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 82

tarih çevresi

Binbaşı, 1846’da ise Miralay, 1850’ de Mir-          Paşa`ya 18 Ocak 1870`te Vezir-i Mübaşir ün-
liva ve Süvari Kumandanı oldu.1855’de ferik-         vanı verildi. Tunusta başarıları ve azmi ile
liğe yükseldi. Tunus o dönemde Osmanlı               yüksek makamlara getirilen Hayreddin Paşa,
Devletine bağlı, muhtar bir eyaletti. İstan-         Tunusun seviyesinin yükselmesine katkıda bu-
bul’dan tayin edilen, babadan oğla geçen “hü-        lundu. Yabancı devletlerin boyunduruğundan
seyni” ailesinin yönetimindeydi7                     kurtulmak için, öncelikle ekoniminin düzene
                                                     girmesi lazımdı. O, buna gayret etmiştir. Fazla
       Bundan sonra Ahmet Paşa`nın yaveri            zarar görmemek için de İngiliz, Fransız ve İtal-
olarak ilk defa Paris`i ziyaret etmiştir. 1853–      yan menfaatlerini dengede tutmaya dikkat etti.
1857 yılları arasında Tunus`un temsilcisi ola-       Osmanlı Devleti`nin Tunus için hayati öneme
rak Paris`te kaldı. Bu sırada Avrupa                 haiz olduğunu biliyordu. Bu sebeple 1877- 78
medeniyetini yakından tanıma firsatı buldu.          Osmanlı- Rus Harbinde Osmanlı devletine
1855`te kendisine feriklik rütbesi verildi. Tu-      elinden gelen yardımı esirgemedi. Hayreddin
nusun Osmanlı ile irtibatını da ihmal etmedi.        Paşa, 1877`deki istifasina kadar Tunus`daki
Çalısmaları Sultan Abdulaziz tarafindan tak-         reformcu grubun en önemli temsilcisi oldu.
dirle karşılandı. Tunus`ta olduğu gibi İstan-        Tunus idaresinin ıslahı, merkezi yönetimin dü-
bul`da dahi itibarı devamlı artmaktaydı.             zenlenmesi, yıllık gelirlerin yarısına yaklaşan
1860`da Tunus anayasa`sını hazırlayan komis-         dış borçların ödenmesi, tarım reformu, Tunus-
yona üye seçilen Hayreddin Paşa bir yıl sonra        lular ve yabancılar arasındaki davalara bakan
Meclis-i Ekber`in önce üyesi sonra başkanı           mahkemenin oluşturulması, mahalli idarelerin
oldu. Hukuki reformlarda etkin bir rol oynadı.       tanzimi yaptığı önemli reformlar arasındaydı.
Askerlik kanunu hazırlayan komisyon da baş-          Ayrıca eğitime büyük önem vererek devlet ba-
kanlık etti. 1862`ye kadar Tunus`ta Donan-           sımevinin ıslahı, yeni genel kütüphane kur-
mayı ıslaha ve modernleştirmeye çalıştı.             ması gibi işlere nezaret etti. Vakıfları tekrar
“Ahdu`l eman” adı verilen yenileşme hareke-          düzenledi, gelirleri artırdı. Klasik Paşa`lardan
tinin Osmanlıda uygulanan Tanzimatla ben-            farklı olarak dünyanın gidişatından haber-
zerligi son derece açıktı. Bütün bunların            dardı8.
uygulanmasında Hayreddin Paşa, Osmanlı`nın
Reşid Paşasının yerini tutuyordu. 1862’de Ha-               Hayreddin Paşa halk tarafindan sevili-
zinedar Mustafa Paşa ile araları açıldı. Bu sı-      yor, hizmetleri takdir ediliyordu. Ancak Tunus
rada Bahriye müdürü ve Meclis-i Ekber                Beyi Sadık Paşa ile aralarında çıkan bir ihtilaf
başkanı idi, fakat görevinden istifa etti. 1869      üzerine görevinden ayrılıp Parise gitti. Bir süre
yılına kadar herhangi bir resmi görev almadı.        Fransa`da kalan Hayreddin Paşa`yı II. Abdül-
Ancak bu dönemde İstanbul`a ve bazı Avrupa           hamit İstanbula getirtti. Ağustos 1878 de İs-
şehirlerine gönderildi.                              tanbula gelince kendisine vezaret rütbesi
                                                     verilerek Meclis-i Ayan üyeliğne daha sonra
       Tunus mali açıdan iflas halindeydi.           da yeni kurulan Maliye komisyonu başkanlı-
Borçların düzenlenmesi ve birleştirilmesi için       ğına getirildi. II. Abdülhamit onu bu makama
kurulan Milletlerarası Maliye Komisyonu baş-         tayin ederken ehliyetli bir devlet adamı bul-
kanlığına seçildi. Bu komisyonda Fransız, İn-        mayı umuyordu. Ancak, Paşa Türkçeyi az bi-
giliz ve İtalyan üyeler vardı. Hayreddin

                                                 80
   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87