Page 61 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 61

tarih çevresi

(1842-1928)’dir. Nitekim İstanbul’daki memuriyetine 25 Ekim 1883’te Dersaadet Balıkhane Nazırı
olarak başlayan Ali Rıza Bey’in memuriyet ismi aynı zamanda şöhreti olmuş ve bundan sonra
Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey olarak tanınmıştır. 2 Mart 1884’te uhdesine tuz hakkında muamelel-
er de verilince Balıkhane ve Tuz Nazırı olmuştur. Nazırlığı zamanında Balıkhane en parlak devrini
yaşamış ve tam çeyrek asra yaklaşan bir süre bu makamı ehliyetle ve liyakatla idare etmiştir.5 1910
yılındaki emekliliğinden sonra İstanbul hayatı ile ilgili “On Üçüncü Asr-ı Hicrîde İstanbul Hayatı”
genel başlığı altında çeşitli gazete ve mecmualarda yazılar da kaleme alan Ali Rıza Bey, şehrin deniz
ve balıkla olan münasebetine de temas etmiştir. İstanbul çevresinde tutulan balıkları, balık avlama
çeşitlerini, başta balık olmak üzere çeşitli deniz mahsullerinden yapılan yemekleri ve balık tutmayı bir
zevk haline getiren zenginlerin başlarından geçen ilginç vakaları içeren yazı dizisi, 23-25 Kânunusani
1922 tarihlerinde Peyam-ı Sabah’ta neşredilmiştir (Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey, 2001: XIX).
Nüfusun artışı ve günün koşullarına göre İstanbul’da balık pazarları kurulmuştur. İlk sabit balık
pazarları Eminönü6, Galata (Somçağ(b), 1994: 16-17) ve Galatasaray (Timur-Doğan, 2000: 12) balık
pazarlarıdır. Osmanlı Devleti’nin klasik döneminde Büyük Gümrük ile Yemiş İskelesi arasında yer
alan tarihi Eminönü Balık Pazarı, Bizans döneminde de aynı yerde yer almıştır (Somçağ(b), 1994:
16-17). Fatih Sultan Mehmet, şehri ele geçirdiğinde, Bizans döneminden kalan bu balık pazarındaki
11 dükkânının gelirini kendi vakıfları arasına katmıştır (Belge, 1994: 26). Osmanlı döneminde Gala-
ta’da da bir balık pazarı yer almıştır. XVII. yüzyılda İstanbul’a gelen Thevenot ve Le Bruyn gibi Batılı
seyyahların yazdıklarından, o dönemde Galata Balık Pazarı’nın Eminönü Balık Pazarı’ndan daha
canlı olduğu anlaşılmaktadır (Somçağ(b), 1994: 17). Galatasaray Balık Pazarı ise, Sultan Abdülaziz
zamanında kurulmuştur (Timur-Doğan, 2000: 12).

    Balıkçı esnafının sayısına bakıldığında zaman içerisinde bir artış görülmektedir. Nitekim 1540 ve
1544 İstanbul cizye defterlerinden hareketle yapılan tespite göre 182 Rum balıkçı kayıtlı olup, bun-
ların 18’i ığrıbçı, 28’ i ise dalyancıdır (Doğan, 2011: 44). XVII. yüzyılda Evliya Çelebi’nin yaptığı
tespitlere göre Balık Emini himayesi altında: Esnâf-ı Dalyancıyân (700 kişi ve 300 adet Dalyan),
Esnâf-ı Iğrıbcıyân-ı Sayyâdân (3000 kişi ve dükkân yok), Esnâf-ı Karityacıyân7, Esnâf-ı Ağcıyân (1000
kişi)8 , Esnâf-ı Saçmacıyân (300 kişi)9, Esnâf-ı Düzenciyân (1000 kişi)10, Esnâf-ı Sıpkıncıyân11, Esnâf-ı
Sayyâd-ı Çömlekçi12, Esnâf-ı Sepetciyân-ı Sayyâd-ı Mahî (200 kişi)13, Esnâf-ı Balıkcıyân-ı Satıcıyân
(3000 kişi ve 2000 dükkân)14, Esnâf-ı İstiridyeciyân (800 kişi ve 300 dükkân)15, Esnâf-ı Âşcıyân-ı
Balıkbâzârı (900 kişi ve 500 dükkân)16, Esnâf-ı Ağcıyân (300 kişi ve 70 dükkân)17 vardır. 1869 yılı-
na gelindiğinde, İstanbul genelinde dalyan, voli, alamana, ığrıb gibi araçlarla balıkçılık yapanların
sayısının 10.000 kişiden fazla olduğu belirtilmiştir (Doğan, 2011: 44-45). İstanbul sularında avla-
nan balıklar kanun gereği önce balıkhaneye getirilerek satışa sunulmuş, satış fiyatı üzerinden tespit
edilen verginin tahsili de Balıkhane Emini tarafından gerçekleştirilmiştir. Balıkhane Emini bu yetkiyi
balıkhane mukataası ya da daha yaygın kullanımıyla dalyan-ı mâhi mukataası olarak adlandırılan dev-
lete ait gelir kaynağını iltizam yoluyla tasarrufuna alarak kullanmıştır (Uluskan, 2015: 539). Nitekim
1573-1578 yılları arasında Avusturya elçilik heyeti ile birlikte İstanbul’da bulunan Stephan Gerlach,
balık pazarını gezerken, Padişah’tan balık pazarının imtiyazını almış Türk ya da Yahudilerin bir kulübe-
de oturarak balık vergisini tahsil ettiklerini bildirmiştir (Gerlach (b), 2007: 731). Balık avcılığından
farklı isimler altında başka vergiler de alınmıştır. Örneğin, Osmanlı Devleti’nin her tarafında dalyan-
larda ağ ile balık avlayanlardan Balık Öşrü tahsil edilmiştir (Ünal, 2011: 82). Balıklardan Balıkhane
vasıtasıyla alınan %20 vergi ve %3 masraf, Duyun-ı Umumiye’nin büyük gelir kaynakları arasında

                                              61
   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66