Page 72 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 72

tarih çevresi

       Bu temel bileşenler dikkate alındığında döngüsel ekonomide yenilenebilir enerji önemli bir unsur olarak
karşımıza çıkmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynakları hidro, jeotermal, güneş, rüzgar, odun, bitki artıkları, bi-
yokütle, gel-git ve dalga olarak sınıflandırılmaktadır (www.mfa.gov.tr). Rüzgar enerjisi; sonsuz bir güç olup
kaynağı Güneş’tir. Güneş’in Dünya’ya gönderdiği enerjinin yaklaşık %2’si rüzgar enerjisine dönüşmektedir.
Güneş enerjisi, Güneş’in çekirdeğinde yer alan füzyon süreci ile açığa çıkan ışıma enerjisidir. Jeotermal enerji
ise yer yüzeyinin altında ısı şeklinde depolanan enerjidir. Bu termal enerji, kayalarda ve akışkanlarda depolanır.
Hidro ise su gücünden elde edilen enerjidir. Hidroelektrik santraller; yenilenebilir, yüksek verimli, yakıt gideri
olmayan, uzun ömürlü ve işletme gideri çok düşük enerji üretmektedirler. Biyokütle, bir veya birden fazla
türden canlı organizmaların toplam kütlesi olarak tanımlanır. Biyokütle enerjisi, canlı ve yakın geçmişte yaşamış
organizmalardan elde edilen yenilenebilir enerjidir (https://enerji.gov.tr/bilgi-merkezi-enerji) Gel-git ve dalga
enerjileri ise isimlerinden anlaşılacağı üzere suyun gel-git ve dalga hareketlerinden enerji üretilmesini ifade et-
mektedir. Bitki artıkları da yenilenebilir bir enerji kaynağı olup bu artıklardan elde edilen kompost, ısı enerjisine
dönüştürülerek ısınmada kullanılabilmektedir (Yalçın Sever, 10.01.2019). Döngüsel ekonomi yaklaşımında ye-
nilenebilir enerji kaynakları içerisinde özellikle enerjiye dönüştürülebilen atıklara önem atfedilmektedir. Bu
yaklaşımda geri dönüşüm ana bileşen olduğundan, atık yönetimi oldukça önemlidir. Bu bağlamda geri dön-
üştürülemeyen atıklardan enerji elde edilmesi hedeflenir. Bitki artıklarından (kompost) elde edilen enerji buna
en güzel örnektir. Gıda ve organik atıklardan elde edilen metan biyogazı ile de elektrik üretilebilmektedir (Fırat
ve Eraslan, 2021).

       Bilinen yaygın tanımıyla ekonomi, kıt kaynaklar ile sınırsız insan ihtiyaçlarının optimum düzeyde sağ-
lanmasının yollarını arayan bilim dalıdır. Fosil kaynaklardan elde edilen enerji, kıt kaynaklar sınıflandırmasına
dâhil olduğundan, daima var olacak enerji ihtiyacının sürdürülebilir yöntemler ile doğaya zarar vermeden elde
edilmesi yenilenebilir enerji kaynaklarına dayanmaktadır. Yenilenebilir enerjinin bazı diğer avantajları da söz
konusudur. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:

       • Elde edilmeleri ve kullanılmaları güvenlidir.
       • Çevre dostudurlar. Sera gazı emisyonunun düşmesine katkıda bulunurlar.
       • Fosil kaynaklar gibi tükenmekte olmadıklarından fiyatları sürekli ciddi artışlar göstermez ve enerji pi-
yasalarının fiyat istikrarına katkıda bulunurlar.
       • Enerji ithalatını azaltarak dışa bağımlılığı düşürürler.
       • Yeni istihdam olanakları sağlarlar.
       • Doğal afet, savaş gibi durumlarda bu enerji kaynaklarından enerji üreten tesislerin zarar görmesi, ciddi
çevresel etkiler yaratmaz (Yurdadoğ ve Tosunoğlu, 2017: 3).
       Sayılan tüm bu avantajlar dikkate alındığında günümüzün sürdürülebilir kalkınma paradigmasında güncel
iktisadi yaklaşım olan Döngüsel Ekonomi kapsamında yenilenebilir enerji kaynakları, gerek ekonomiler gerekse
de toplumlar için gelecek vadetmektedir.

                                                               71
   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76   77