Page 60 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 60
tarih çevresi
Tıpkı matematikteki sonsuz gibi, fiziksel dünyadaki sonsuz’dan da bu alanın kavramlarının man-
tıksal bir sonucu olarak söz etmek olanaklı görünmektedir. Fiziksel dünya, yani algı dünyası, duyu
organlarımızla varlığından haberdar olduğumuz bir dünyadır. Fiziksel anlamda bir sonsuzdan söz
edebilmek için “mekan” kavramına ve matematikteki sonsuz için ise “zaman” kavramına gereksin-
im vardır. Bu dünya ile ilişkili düşünülen “sonsuz”un herhangi bir şekilde algı konusu olması veya
bu yolla tanımlanması beklenemez; çünkü sonsuz, algı konusu olamaz. Dolayısıyla da sonsuz’un
kendisini gözlem ve deney yoluyla algılamak, tanımlamak veya özelliklerini ortaya koymak söz
konusu değildir. Öte yandan, bir nesnenin sürekli büyütülmesini (veya küçültmesini) tasarladığımız-
da “sonsuz” kavramına da ihtiyaç duyarız; fiziksel bir süreç olarak tekrar işlemini anlatmak iste-
diğimizde böyle bir kavramın kullanılmasının gerektiğini mantıksal bir sonuç olarak ileri sürebiliriz.
“Sonsuz” kavramıyla diğer kavramlar arasında gerçekleştirilen zihinsel birleştirme işleminin am-
pirik bir yapıda olmamasının nedeni açıktır. Çünkü sonsuz, gözlemlenebilir bir özellik olmadığı
gibi, “sonsuz uzunluk” ya da sonsuz enerji” gibi bir kavramın içeriği ampirik yolla tasvir edilmez.
Dolayısıyla böyle bir kavrama ancak zihinsel bir işlem olarak ulaşılabilir; içeriğini belirlemek için de
mantıksal bir yol izlenebilir
“Sonsuz” kavramının konuşma dilindeki sıfat olarak kullanımı, onun sahip olabileceği çeşitliliğin bir
tür ölçüsüdür. “Sonsuz aşk”, “sonsuz güç”, “sonsuz sevgi” gibi ifadelerdeki
60