Page 8 - Tarih Çevresi Dergisi - Mart Nisan Sayısı 2021
P. 8
tarih çevresi
Balkanlardaki Müslümanların dinî, sosyal mezar ve türbelere dayanmaktadır. Bölgede
ve kültürel yaşayış tarzı incelendiğinde tasavvufî faaliyet gösteren değişik tarikatlar ve tekkeler,
motiflerin belirgin şekilde bulunduğu, çoğu iki asır boyunca faaliyet gösteren Sarı Saltık ile
ailede tarikat anlayış ve geleneğinin de devam özdeşleştirilmektedir. Sarı Saltuk’un
ettiği görülmektedir. Tasavvuf anlayışındaki Makedonya-Arnavutluk sınırında bulunan Ohri
derin insan sevgisi, yüksek hoşgörü ve şehrinin Aya (Sveti-Aziz) Naum Manastırı’nda
karşılıksız hizmetler sayesinde tarikatlar, mezarının da bulunduğu halk tarafından kabul
Balkanlarda İslamiyet’in ilk tohumlarını edilmektedir.
atmışlardır. Genelde bütün tasavvuf akımları,
Din, dil, ırk farkı gözetmeksizin halka
ilkeleri itibariyle çok geniş ufuklu, insana sevgi
dinî, sosyal ve kültürel hizmetlerde bulunan
ve saygıyı temel olarak almalarıyla,
seyyah dervişler, VI. asırdan X. ve XI. asırlara
Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında sevgi ve
kadar Orta Asya’dan’dan göç etmiş olan Avar,
kaynaşma zemininin kurulmasında etkili oldular.
Peçenek, Kıpçak, Kuman gibi henüz özünden
Dervişlerin boş topraklarda kurdukları kopmamış olan Türk boylarının örf, âdet ve
tekke ve zaviyelerin etrafında zamanla oluşan geleneklerine de katkılar da bulundular. X- XIV.
köyler, din, kültür ve sanat merkezleri haline yüzyıllar arasında Balkanlarda Slav akınlarına
geldiler. Bunlardan bazıları; Makedonya’nın ve iki büyük kilisenin baskısına maruz kalan bu
Gostivar şehrine yakın olan Vrutok’ta bulunan Türk boyları dinlerini ve lisanlarını büyük
Şeyhler Mahallesi, Pirlepe’den bir kaç kilometre ölçüde kaybetmişler ise de eski örf, âdet ve
uzaklıkta yer alan Dervişler Köyü, Kalkandelen geleneklerini devam ettirdiler. Onların bu
(Tetova)’da Harabati Baba Bektaşî Tekkesi şekilde örf, âdet ve geleneklerine sıkı sıkıya
civarında bulunan Tekke mahallesi, Radoviş bağlı kalmaları onların kolayca Osmanlı
şehrine bağlı olan Dede Köydür. Tekke ve idaresini ve İslâm dinini benimsemelerine de yol
zaviyelerin bu dönemlerdeki temel fonksiyonu, açtı. Özellikle Pomaklar (Torbeş, Goran)’ların
boş topraklara yerleşip ekip biçmek suretiyle İslam’ı kabul etmeleri bu sebebe
buraları mamur etmek ve alın teriyle elde bağlanmaktadır. Bu faktörlerin dışında XIII-
ettikleri bu mahsulü etrafındakilere dağıtmaktı. XIV. asırda Balkanlarda hüküm süren Bizans’ın
Böylece, sevgi, şefkat ve saygıdan mahrum zayıflamasıyla ortaya çıkan otorite boşluğu,
kalan geniş halk kitlelerini Allah sevgisine toplumsal kargaşa, yolsuzluk ve bir hayli karışık
dayalı bir sevgi ile İslâm’a ve tasavvuf olayların yaşanması da Osmanlı’nın ve
düşüncesine ısındırmaya çalışmaktı. beraberinde İslamiyet’in yerliler tarafından
benimsenmesinde etkili oldu.
XIII. asırda Güneydoğu Avrupa’nın
birçok ülkesinde faaliyet gösteren, kahramanlığı XVIII. ve XIX. yüzyılda Mevlevîlik,
ve veliliği hakkında bir hayli efsanevi rivayetler Nakşibendilik, Halvetilik, Kadirilik, Rufailik,
nakledilen Sarı Saltık’ın varlığı da ayrıca Sa’dîlik, Bektaşilik ve Melamilik gibi tasavvuf
İslamiyet’in etkin olmasında öne çıkmaktadır. akımlarının Bosna-Hersek, Sırbistan, Kosova,
Bu bağlamda Balkan kaynaklı vesikalara pek Karadağ, Makedonya ve Arnavutluk’ta temsil
rastlanmadığını belirtmek gerekir. Genelde edilir hale gelir. Bu bağlamda tasavvuf
vesikalar; mahallî ananelere, şifahî rivayetlere, anlayışının da etkisiyle İslamiyet’in
6