Page 50 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 50
tarih çevresi
(ö. 927/1521) Amasya müftülüğünde bulunmuş, çeşitli yerlerde müderrislik yapmış ve Sahn-ı Seman Me-
dreseleri’nden emekliye ayrılmıştır 63.
Eserleri
Kendisini ilm-i zâhir ve bâtında yetiştiren Akşemseddin çoğu tasavvufî 64 olmak üzere ve tıbba
dair eserler kaleme almıştır. Bunlardan 1437-1438 yıllarında tamamladığı Arapça Risâletü’n-Nûriyye adlı
eserini, haklarında olumsuz dedikodular çıkarılan Hacı Bayram-ı Velî ve müritlerini savunma, yani bir
bakıma Bayramîliği müdafaa amacıyla yazmıştır. Bu bilgilerden Akşemseddin’in “Nur Taifesi” olarak ni-
telediği Hacı Bayram ve dervişlerinin bazı tutum ve davranışlarının sünnete aykırı ve bid’at olduğu öne
sürülerek zahir alimlerce eleştirildiği anlaşılmaktadır. Ezcümle eski bir müderris olarak Akşemseddin on-
ları müdafaa ederken kitap ve sünnete bağlılıklarını, kılık kıyafetlerinin sünnete aykırı olmadığını, mes-
citlerde Kur’an ile birlikte zaman zaman şiir (özellikle Yunus Emre’den) okumalarını, vecde gelip bağırma-
larını, uzun börk giymelerini, zaman zaman para toplamalarını, asa kullanmalarını, kara edük giymelerini,
savm-ı visal tutmalarını, cehrî zikirlerini, 40 gün halvetlerinin Hz. Peygamber’in Hira dağındaki inzivasına
dayandığını, abdest alırken birinin ibrik tutmasını, Peygamber’in Mi’raç’ta Allah’ı zahir gözle görüp gör-
mediği vb. gibi tartışma konusu meseleleri, başta hadîs-i şerîfler olmak üzere Cüneyd-i Bağdâdî, Kuşeyrî,
Gazzâlî, Sühreverdî, Feridüddin-i Attar, Mevlânâ Celâleddin, Sadreddin Konevî, Sultan Veled, Âşıkpaşa,
Zeynüddin Muhammed, Evhadüddin Kirmânî vs. gibi birçok zatın eserlerinden yararlanarak muknî cev-
aplar vermiştir 65. Bu arada Bayramîliğin ilk devirleri hakkında ilginç bilgiler vermiş, tasavvufî ahlak ve
adaptan da söz etmiştir. Risâletü’n-Nûriyye’in aslı ve müellifin kardeşi Hacı Ali’nin Türkçe çevirisi Ali
İhsan Yurd tarafından yayımlanmış (İstanbul 1972, 1994), son neşrini ise M. Zahit Başer ve Metin Çelik
gerçekleştirmiştir (İstanbul 2015).
Def‘u matâ‘ini’s-sûfiyye adlı Arapça eserinde Akşemseddin, başta Muhyiddin İbnü’l-Arabî olmak
üzere küfür ve ilhadla suçlanan bazı büyük mutasavvıfları Kuşeyrî, Gazzalî, Cüneyd-i Bağdadî, Necmed-
din-i Kübrâ gibi ulema ve şeyhlerden yaptığı alıntılarla müdafaa etmiştir. 1452 yılında yazılan eser Hallü
Müşkilât adıyla da bilinir. Bazı nüshaları İstanbul kütüphanelerinde bulunmaktadır 66. Âlî Mustafa bu ese-
rin Telhîsu Def‘i Matâ‘in adlı özetinin varlığından söz ederse de 67 bunun herhangi bir nüshasına rastlan-
mamıştır.
Arapça Risâle-i Zikrullah tasavvufa dair bir eseridir. Akşemseddin burada zikrin tanımı, hafî ve
celî gibi türleri, manevî tekâmüldeki rolü hakkında bilgiler vermiştir . 68
61 Bunların biyografileri için bk. Enîsî (Yurd- Kaçalin), s. 144 - 149; Âlî, s. 229-234; Akşemseddin biyografi için bk. Koca Hüseyin, aynı
eser, vr. 301a-303b; Mü’minzâde, Silkü’l-le’âl, II, 1496-1519.
62 Âmil Çelebioğlu, “Akşemseddin-zâde Hamdullah Çelebi ve Pend-nâmesi”, Akşemseddin Sempozyumu Bildirileri, s. 172-203; Zehra
Öztürk, “Hamdullah Hamdi”, DİA, İstanbul 1997, XV, 452-454.
63 Mecdî Mehmed, s. 339-340.
64 Detay için bk. Ayşe Yücel, Akşemseddin’in eserlerinin dinî-tasavvufî açıdan tahlili, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü yayım-
lanmamış doktora tezi (Ankara 1994).
65 Risâletü’n-Nûriyye’nin kaynakları için bk. Yurd – Kaçalin neşri, s. 18-20; Fuat Bayramoğlu – Nihat Azamat, “Bayramiyye”, DİA, İstanbul
1992, V, 272-273.
66 Bazı yazma eserleri için bk. İsmail Yakıt, “Akşemseddin’in Eserlerinin İstanbul Kütüphanelerindeki Yazma Nüshaları Üzerine Bir İnce-
leme”, Akşemseddin Sempozyumu Bildirileri, s. 39-47.
67 Künhü’l-ahbâr (Şentürk), s. 227.
68 Adem Çatak ve Ahmet Vural tarafından Zikir ve Semâ Hakkında adıyla Türkçeye çevrilen eser yayımlanmıştır (İstanbul 2020).
50