Page 73 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 73

tarih çevresi

Fırkası etrafında toplanmasıyla durum endişe verici bir hal almıştır. Böylece uzun yıllar devam edecek
olan İttihatçı-İtilafçı mücadelesi başlamış, özellikle ileriki dönemlerde yapılacak olan seçimlerde söz
konusu çekişme büyük oranda hissedilmiştir. Ahmet Tunç’un kaleme aldığı, iki fırka arasında yaşanan
çekişmeyi dönemin basınında yer alana haberlere göre genel anlamda değerlendiren “Alemdâr Gazete-
sine Göre İstiklâl Savaşı’nda İç Politika (1919-1921)” başlıklı doktora tezi, konuyla alakalı detaylı
bilgi edinilmesi açısından önemli kaynaklar arasında yer almaktadır (Tunç, 2019). Konuya ilişkin baş-
ka bir araştırma ise, iki fırka arasında yaşanılan mücadelenin başlangıcı ve sonrasında yaşanılanları ele
alan Yücel Yiğit tarafından hazırlanmış “İttihat ve Terakki Fırkası İçinde Parti İçi Muhalefet: Hizb-i
Cedit Hareketi” adlı makaledir (Yiğit, 2014).

     Sancakta yaşanan mücadelenin yanı sıra arşivlerde göze çarpan bir diğer husus da Trabzon Valisi
Mehmet Galip Bey’in Temsil Heyeti’ne karşı faaliyetlerde bulunması ve İstanbul Hükûmeti ile bir-
likte hareket etmesidir. Vali açıkça “Hürriyet ve İtilaf Fırkası”2 lehine hareket ederek Milli Mücadele
esaslarını hiçe saymıştır. Döneme ait gazeteler ve hatırattan elde edilen bilgiler valinin Trabzon’daki
karşıt faaliyetlerini ve yapılan seçimleri ne derece etkilediğini açıkça ortaya koymuştur. Bu bağlamda
Kâzım Karabekir tarafından kaleme alınmış olan “İstiklal Harbimiz” isimli eser de arşiv kayıtlarında
verilen bilgileri doğrular nitelikte bilgiler aktarmıştır. Ayrıca Trabzon’da yapılan 1919 yılı seçimlerinin
Temsil Heyeti adına beklenilen şekilde sonuçlanmadığını kendisi de eserinde dile getirmiştir (Kara-
bekir, 2016).

      Seçimlere Giden Süreç

     Sivas Kongresi’nin toplanması ve delege seçimi 1919 seçimlerinin ilk adımı olmuştur. Zira seçilen
delegelerin birçoğu daha sonra Temsil Heyeti tarafından mebus adayı olarak gösterilmiştir. Bu nedenle
Temsil Heyeti vilayet ve sancak merkezlerine çektiği telgraflarla, delege seçimlerini yakından takip
etmeye çalışmıştır. Ayrıca delegelerin seçilmesi ve Sivas’a sağ salim varmaları için yapılması gerek-
enler Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti merkezlerine ve ordu komutanlıklarına ayrıntılı olarak bildirilmiştir
(TİTE, 295/35000, lef: 1). Temsil Heyeti kongre için bu denli sıkı hazırlık yapmış olsa da kongreye
her sancaktan delege seçilememiş, seçilenlerin ise tamamı Sivas’a ulaşamamıştır (Demiryürek,2018).

     Temsil Heyeti ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti merkezleri tarafından delegelerin seçilmesi ve Siv-
as’a ulaşması konusu gizli tutulmaya çalışılmıştır. Buna mukabil bazı valiler delege seçilmesini ya da
seçilenlerin kongreye katılmasını engellemiştir. Bu yüzden Ali Fuat Paşa mutasarrıflıklara gönderdiği
telgraflarda, seçilen delegelerin Ankara’ya gelirken yanlarında tedbir amaçlı, ticaret yapmak için gel-
diklerini gösteren bir belge bulundurmalarını istemiştir. Zira bu belgeler delegelerin seyahatleri boyu-
nca kimliklerini gizlemeleri açısından önemlidir (TİTE, 297/82, lef: 1). Ancak alınan tüm tedbirlere
rağmen Trabzon sancağından Sivas Kongresi’ne delege gönderilememiştir. Burada, Trabzon Valisi
Mehmet Galip’in rolü büyüktür. O da tıpkı Konya Valisi Cemal Bey gibi İstanbul Hükûmeti yanlısıdır,
dolayısıyla kongrenin toplanmasına karşıdır (Erdeha, 1975). Laz Tekâmül-i Milliye Cemiyeti gibi
Milli Mücadele karşıtı cemiyetler ile işbirliği yaparak Mustafa Kemal Paşa’ya Trabzon’da Milli Mü-
cadele’nin teşkilatlanması konusunda yanlış bilgiler aktarmıştır (Akbal,2008;Kansu,2019). Aslında
Kâzım Karabekir Paşa, 8 Ağustos 1919 tarihinde Sivas’a çektiği bir telgrafta kongreye katılmak üzere
delegelerin Trabzon’dan hareket ettiğini yazmıştır. Ancak burada delege isimleri ya da delegelerin son

                                               73
   68   69   70   71   72   73   74   75   76   77   78