Page 64 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 64
tarih çevresi
yaklaştırmaya çalışıyoruz, ortak bir mâzi Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan ve
yaratmak peşindeyiz. Bunlar açıktan yapılmaz, Özbekistan cumhuriyetleri ile Türkiye arasında,
adı konarak yapılmaz, bunlar devletlerin ve yıllarca, hatta asırlarca birbirinden ayrı kalmış
milletlerin derin düşünceleridir. Türklerin ortak bağlarını kuvvetlendirmek için,
İşitiyorum, benim dil ile tarih ile uğraştığımı ilk adımlar Türk dili ve tarihi üzerine atılmıştır.
gören bazı kısa düşünceli vatandaşlar, ‘Paşa’nın Yani söz konusu çalışma; bütün Türkler
işi yok, dil ile, tarih ile uğraşmaya başladı.’ tarafından tek alfabenin kullanılması, Türk ağız,
Diyorlarmış ... Yağma yok ... Benim işim şive ve lehçelerinin tamamını kapsayacak bir
başımdan aşkın... Ben bugün ileri bir Türkiye sözlüğün hazırlanması ve Türkçe’ye ortak
kurmaya ne kadar çalışıyorsam, yarının niteliğin kazandırılması yönünde yoğunlaşmıştır.
Türkiye’sinin temellerini atmaya da o kadar Aynı şekilde ortak tarihin yeniden yazılmasına
dikkat ediyorum*. ve sosyo-kültürel temasların en yüksek bir
Bu yaptıklarımız hiç bir millete düşmanlık seviyede sürdürülmesine de önem verilmiştir.
değildir. Barıştan yanayız, barıştan yana Buradan da, Atatürk’ün tavsiye ve
kalacağız... Ama durmadan değişen dünyada, talimatlarından bir kısmının 60 yıl sonra
yarının muhtemel dengeleri için hazır uygulanmaya başlandığı görülmektedir.
olacağız...”33 Atatürk’ün 1933 yılında yaptığı söz konusu
Atatürk’ün gerçekleri yansıtan bu sözleri, değerlendirmesinden ise şu sonuçları çıkarmak
XX. yüzyılın sonlarında cereyan eden hadiseler mümkündür:
ve milletlerarası ilişkiler hakkında bizleri büyük 1. Atatürk, konuşmasını yaptığı 1933
ölçüde aydınlatmaktadır. Yaptığı yılında, 60 yıl sonra Sovyetler Birliği’nde
değerlendirmelerin isabet derecesinin büyüklüğü meydana gelecek gelişmeleri ve bu
ise, bu bilgiye ulaşanlarda adetâ bugünleri imparatorluğun dağılabileceğini tahmin etmiştir.
yaşamış ve olaylarla gelişmeleri görmüş gibi bir 2. Muhtemelen cereyan edecek
izlenim uyandırmaktadır. Soydaşlarımızla gelişmelerin karşısında nelerin yapılması
bütünleşmeyi sağlamak üzere dil, inanç, tarih ve gerektiğini ve soydaşlarımızla ilgili yürütülecek
sosyo-kültürel sahalardaki temasların temaslarda öncelikle hangi tedbirlerin
kurulmasını önermesi de ilmî bir yöntemi teşkil alınmasının lâzım olduğunu açıklamıştır.
etmektedir. Nitekim dil, inanç, sosyo-kültürel 3. Dış ilişkilerin ve soydaşlarımızla ilgili
yapı ve tarih anlayışı gibi hususlar milletleri politikaların, iç kamuoyuna yönelik propaganda
yaratan temel özelliklerdir. Bugün gelişmiş tarzında değil, millî amaçlara ulaşmak için,
devletlerin, bu alanlardaki faaliyetlerini hedef toplum ve devletlere karşı yürütülmesinin
sürdürmek için özel enstitü veya araştırma gerektiğini işaret etmiştir.
merkezleri kurduklarını ve büyük çaba 4. Milletlerarası faaliyetlerin açıkça değil,
harcadıklarını görüyoruz. Ayrıca 1991 yılında gereken gizlilik derecesinde ve devlet ciddiyeti
bağımsızlıklarını ilân eden Azerbaycan, çerçevesinde sürdürülmesinin mecburiyetini
61