Page 69 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 69
tarih çevresi
düşünceden hareketle önce özellikle askeri anlayışı, Batı karşısında geri kalmasının
teknolojiye yönelik çalışmalar yapılmış, modem nedenini de öncelikle askeri anlamda bir geri
eğitim veren askeri okullar kurulmuş, daha kalış olarak gözlemlemiş ve bu yüzden Batıdan
sonraları da sivil meslek yüksek okulları alınan yenilikleri öncelikli olarak askeri alana
açılmıştır. Bunun yanında imar işlerinden sağlık uyarlamıştır. Bunun sonucunda da Osmanlı
hizmetlerine kadar çeşitli alanlarda bir dizi ordusu toplumun diğer bütün kesimlerinden çok
çalışmalar yürütülmüştür. Özellikle birinci ve daha önce batılı fikirlerle tanışmış, benimsemiş
ikinci Meşrutiyet dönemlerindeki (1876 ve ve savunucusu durumuna gelmiştir. Bundan
1908) yenileşme hareketleri hız kazanmıştır.3 dolayı Osmanlı ordusunun, Osmanlı yenileşme
Ancak bütün bu gayretler her defasında sürecinde güçlü bir önderlik rolü olmuştur.
yenileşme karşıtı, muhafazakar güçlerin direnişi Mustafa Kemal Atatürk’ün hareket noktasını
ile karşılaşmıştır. Bu mücadelede kimi zaman oluşturan bu konuya geçmeden önce şunu
yenilikçiler, kimi zaman da tutucular üstün söylemek mümkündür: Her ne kadar
gelmiş, özellikle tutucu çevreler amaçlarına engellenmiş olsa da yaklaşık 200 yıla varan bu
ulaşmak için, batılılaşma hareketlerinin İslam yenileşme hareketleri sonucunda Türk toplumu
dinine karşı gelmek anlamını taşıdığını modern eğitim yapan askeri ve sivil okulları,
vurgulayarak yenileşmenin önünü tıkamaya Batıdan alınmış kanunlar ve bu kanunlara göre
çalışmış, bu da sonuçta toplumsal krizi giderek çalışan mahkemeleri ve parlamenter rejim
derinleştirmiştir. Bu bağlamda Yeni Düzen arayışı ile artık kolayca geriye dönülmeyecek
(Nizam-ı Cedit) savunucusu Padişah 3. Selim’in ölçüde Batıya yönelmiştir.5
Yeniçeriler tarafından katledilmesini Türk İstiklal Harbi’nin Lozan Antlaşması ile
anımsamak, konunun anlaşılması açısından sonuçlanmasından sonra kendisini tebrik eden
çarpıcı bir örnektir. çevresine Atatürk’ün “Asıl işimiz bundan sonra
Yenileşme hareketlerinin tam başarı başlıyor.” dediği bilinmektedir. Bu sözü ile Türk
sağlayamaması ve sınırlı bir alanda kalmasının toplumuna yeni bir kimlik kazandırmaya yönelik
bir diğer önemli nedeni de, zamanın devlet kültürel bir inkılabı hedeflediği anlaşılan
adamlarının Batı Medeniyetini algılayışlarındaki Mustafa Kemal’in amacı; Türk toplumun bir
farklılıktır. Çeşitli din, ırk ve kültür mensubu daha aynı duruma düşmeden çağdaş dünyada
topluluklardan oluşan Osmanlı yerini alarak sonsuza dek yaşamasıdır.
İmparatorluğu’nu dağılmadan bir arada tutma İçinde yetiştiği toplumun geçmişte yaşadığı
endişesi çoğu zaman köklü ve sistemli bir deneylerin ışığında harekete geçen Atatürk’e
hareketin gerçekleşmesini engellemiştir. Ayrıca göre kültür ve medeniyet kavramları arasında
gerek devlet adamları gerekse Osmanlı aydınları önemli bir fark yoktur. İkisini bir arada
Batıdan neyin alınıp neyin bırakılabileceği düşünmek gerekmektedir. O’na göre Osmanlı
konusunda tartışmalarla gereksiz yere zaman yöneticilerinin en büyük yanılgısı bu idi.
kaybetmiş ve Batı Medeniyetinin ana unsurları Osmanlılar Avrupa’nın geliştirdiği tekniklere
gözden kaçırılmıştır. Bu da sonuçta toplumda bir (medeniyete) yönelirken bu medeniyeti ortaya
kültür ve müessese ikileşmesine hatta çıkaran bilgi sistemini (kültürü) göz ardı
çatışmasına yol açmıştır.4 etmişlerdir. Atatürk’ün bu konuya yaklaşımını
Şöyle ki, sürekli fetihler yaparak biraz açacak olursak düşünce yapısında göze
topraklarını genişletme amacındaki devlet çarpan ana fikir şöyledir: Milletler farklıdır ve
66