Page 80 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 80

tarih çevresi

    Mahalli Tarihin Kaynağı Olarak Seyahatnameler: Örnek Çalışmlar,
                               Yöntemler ve Yaklaşımlar*

                                                         Özgür YILMAZ**

       Giriş

       İnsanın doğasında var olan uzaklara duyulan özlem ve bilinmeyene duyulan merak, insanların
giderek daha uzun yolculuklara çıkmasına, ciltler dolusu seyahatname ve hatıra yazılmasına, özel-
likle de, yazarların, sanatçıların, kâşiflerin, bilginlerin ve tüm dünyayı karış karış dolaşan seyyahların
bugün bile kıymetini koruyan sayısız seyahatname yazmalarına neden oldu.1 Tarihi ve edebi kay-
nak özelliği gösteren bu eserlerin geçmişi oldukça erken dönemlere kadar gitmektedir. İlk örneklerini
Herodot ve Strabon’da gördüğümüz bu eserler zaman içinde hem nitelik hem de ortaya çıkma amaçları
bakımından belirgin değişikliklere uğramıştır.2 Ancak genel olarak ifade edildiği gibi seyahatname,
herhangi bir gezgin veya gözlemcinin ziyaret ettiği belli bir coğrafi alana ve tarihsel bir döneme dair
izlenimlerini ve topladığı bilgileri yazıya aktardığı metinler olarak tarif edilmektedir. Gezginin, gezip
gördüğü yerleri, buradaki insanların yaşayışını, gelenek ve göreneklerini, türlü açılardan dikkatini
çeken ve okurun dikkatini çekeceğini umduğu noktaları sergilemeye çalıştığı bu eserler geçmişe farklı
bir pencereden bakma imkânı sağlamaktadır.3

      Seyahatnamelerin bireysel gözlemler sonucu ortaya çıktıkları gerçeğinden hareketle tarihi kaynak
olarak kullanımlarına dair her zaman bazı soru işaretlerine konu olmuşlardır. Yabancı seyahatnameler
açısından bakıldığında etnik, dinsel, daha genel bir ifade ile kültürel olarak farklı birinin kaleminden
çıkan bu eserlerin bilhassa Doğu-Batı ilişkileri açısından daha fazla sorgulanabilir olduğunu belirt-
mek gerekir. Özellikle Osmanlı coğrafyası ile ilgili seyahatname literatürü üzerinden bu durumu gö-
zlemleyebilmek mümkündür. Bilindiği gibi, Osmanlı Devleti, kurulduğu ve genişlediği coğrafi alan
itibarıyla yabancıların dikkatini çeken ve kuruluşundan yıkılışına kadar pek çok seyyah tarafından
ziyaret edilen bir ülke olmuştur. Tarihsel açıdan bakıldığında Batı dünyası, Haçlı Seferlerinden itibaren
Doğu’ya karşı bir ilgi beslemiş ve dinsel şekilde dışa vuran bir amaç etrafında Doğu’yu tanıma süre-
cini başlatmıştır. Özellikle de Osmanlıların XV. yüzyıldan itibaren Ortadoğu’nun ve Balkanların en
büyük gücü haline gelmeye başlaması bu coğrafyaya yönelik ilgiyi de tetiklemiştir. Suriye ve Mısır’ın
alınmasıyla Osmanlı Devleti’nin Doğu Akdeniz’in yegâne gücü haline gelmesi, Avrupa devletleriyle

* Bu çalışma daha önce Yabancı Seyahatnamelerde Türkiye adlı eserde bölüm olarak yayınlanmıştır.
** Doç. Dr., Samsun Üniversitesi, İİSBF, Tarih Bölümü

                                              80
   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85