Page 226 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 226
tarih çevresi
kurdurarak bir kez daha çok partili düzene başarabilmişse de, savaşın sonunda "Üç
yönelmiş ama yine ülkenin içinde bulunduğu Büyükler" üzerinde olumsuz bir iz bırakmış
koşullar, bu girişimin başarısızlıkla olduğu bir gerçektir. Ancak, İsmet İnönü'nün
sonuçlanmasına neden olmuştur. Bu koşullar Türkiye'ye suçlamalar yöneltilmesine neden
içinde bir "Parti devleti"ne dönüşmüş Türk olan bir başka uygulaması daha vardır; "Varlık
siyasi sistemi, İsmet İnönü ile yeni bir döneme Vergisi" ! Bu verginin "ırkçı" niteliğinin
girmiştir. ortaya çıkması da Türkiye'yi demokrat ülkeler
karşısında güç durumda bırakan bir başka
Daha önce Mahmut Celal Bayar'a
gelişmedir.
başbakanlığı terk etmek zorunda kalan İsmet
İnönü, yıldızı sönmüş bir biçimde köşesinde İkinci Dünya Savaşı'nın aynı zamanda
beklerken, Mustafa Kemal Atatürk'ün ırkçılığa karşı da yürütülmüş olması nedeniyle,
ölümünden sonra Cumhurbaşkanı ve CHP'nin Türkiye'ye bu uygulamasıyla birlikte
Genel Başkanı olmuş ve çok geçmeden demokratik olmayan siyasi yapısı ve bu savaşa
kendini "Milli Şef" ve CHP'nin "Değişmez neden olmuş "totaliter diktatörlükleri"
Genel Başkanı" ilan ettirmiştir. Bu anlayış anımsatan bazı siyasi kurumları da bir başka
Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünden sonra anlam kazanmaktadır.
büyük değişikliklere uğrayarak ülkeyi belli bir
Şimdi, Türkiye'nin açıkça ortada duran
aşamaya getirmiş, kişi hak ve özgürlükleri,
bu siyasi yapısını, İkinci Dünya Savaşı
savaşın da etkisiyle tamamıyla devletin
boyunca izlemiş olduğu ve daha çok
kontrolüne alınmıştır. Bu gelişme, ülkenin
Almanya'nın işine yaramış ve bu nedenle
siyasi yapısını, daha belirgin bir biçimde
tepkilere yol açmış dış siyasetini birlikte
Mussolini İtalyası ve Hitler Almanyası gibi
değerlendirecek olursak, kişi özgürlüklerinin
"totaliter" devletlerle özdeşleştirirken, "Milli
ve demokrasinin gerçekleştirilmesini savaşın
Şeflik unvanını kendine yakıştırmış bulunan
son amacı durumuna getiren "Üç Büyükler"
İsmet İnönü'yü de bu totaliter rejimlerin
karşısında Türkiye'nin hiç de iyi bir konumda
liderlerini çağrıştırır bir duruma getirmiştir.
olmadığı kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Şu
İsmet İnönü'nün iktidara gelmiş olduğu halde eğer Türkiye Batı dünyası içinde yer
dönem, birkaç ay dışında İkinci Dünya Savaşı almayı istiyorsa, her şeyden önce salt bu
yılları ile aynı döneme rastlamaktadır. Bu konumu nedeniyle daha demokratik bir
nedenle de İsmet İnönü'nün izlemiş olduğu iç yönetim tarzını benimsemek zorundaydı. Bu
ve dış siyaset, bu savaşın aktör devletlerinin zorunluluk uluslararası ilişkilerin almış olduğu
savaş içindeki konumları ile yakından ilgili yeni niteliğin Türkiye'yi de etkilemesinden
olmuştur. İsmet İnönü'nün bu savaş boyunca başka bir şey değildi. Ne var ki, bu etki yalnız
çelişki ve zig-zaglarla dolu dış siyaseti her ne Türkiye'nin bu konumundan kaynaklanmakla
kadar ülkeyi savaş dışında tutmayı kalmamış, buna bir de "Sovyet tehdidi"
224