Page 19 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 19
tarih çevresi
başarması dikkat çekicidir. Anayasa TBMM’de tartışılırken millet ve
milliyetçilik konusunda iki milletvekili iki farklı
Birinci Dünya Savaşı ile İkinci Dünya
önerge vermiştir. İki değişiklik önergesi de
Savaşı arasındaki dönemde demokratik ülkelerin
TBMM’ce kabul edilmemiştir.
sayıları hızla azalmıştır. Nitekim 1922 yılında 64
bağımsız devletten 29’u demokratik (yüzde Bunlardan birincisi Mersin milletvekili
45,3) ülke niteliğinde iken, 1942 yılında 61 Niyazi Bey’in önergesidir: “Efendim, kanunun
devletten sadece 12’si demokratik (yüzde 19,7) birçok yerinde Türkiye kelimesi vardır. Kanuni
rejimlere sahiptir. Demokratik ülkelerin oranı Esasi Encümeni ile de görüştük. Onlar da bunu
1922–1942 arasındaki dönemde yüzde 56,6 kabul ediyorlar. Teb’aya Türk dedikten sonra
azalmıştır. Anılan dönemde dünyada genel Türkiye demek doğru değildir. Esasen Türkiye
eğilim hızla totaliter rejimlere geçiş yönünde tabiri İtalyancadan alınmıştır ve Arabca bir
iken, Türkiye’nin yılmadan çok partili rejime kelimedir. Buna hiç mahal yoktur. Türk devleti;
geçme çabalarının ve demokratikleşme Türk Teb’ası, Türk Büyük Millet Meclisi, hepsi
girişimlerinin önemle altı çizilmesi Türk, hepsi müsavidir. Binaenleyh Türkeli
suretinde tashihini teklif ediyorum”.
gerekmektedir. CHP’nin Ülkemizin
Çağdaşlaşma sürecindeki misyonunun doğru TBMM başkanlığına verilen diğer
okunması ve anlaşılması açısından bu dönemde değişiklik önergesi Konya milletvekili Naim
yaşananların doğru çözümlenmesi büyük önem Hazım’a aittir:
taşımaktadır.
“Maddenin birinci fıkrasındaki Türk
kelimesinin Türkiyeli şeklinde tadil ve diğer
fıkralarının da buna göre tashih ve tanzimini
CHP’nin Millet ve Milliyetçilik
teklif ederim”.
Anlayışı Hiçbir Zaman Irk Temeline Dayalı
Olmamıştır… Atatürk, 1930 yılında hazırladığı Medeni
Bilgiler kitabında, millet kavramını çağdaş
Yeni Türkiye’nin millet ve milliyetçilik
değerler temelinde ve ırkçılık dışında şöyle
anlayışı, 1924 Anayasası’nda net bir şekilde yer
tanımlamıştır:
almaktadır. Anayasanın 88’nci maddesi şöyledir:
“Millet; dil, kültür ve ülkü birliğine
“Türkiye ahalisine din ve ırk farkı
dayanan siyasal ve sosyal bir topluluktur”.
olmaksızın Türk itlak olunur. Türkiye’de veya
hariçte bir Türk babanın sulbünden doğan Yine aynı kitapta Atatürk, “Türkiye
veyahut Türkiye’de doğup da memleket Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk
dâhilinde ikamet ve sini rüşde vusülünde resmen milleti denir” derken, milleti oluşturan unsurlar
arasında ırkı ve dini saymamış, ülkedeki tüm
Türklüğü ihtiyar eden veyahut vatandaşlık
etnik grupları kapsayan bir üst kimlik
kanunun mücibince Türklüğe kabul olunan
milliyetçiliği tanımı yapmıştır.
herkes Türktür. Türklük sıfatı kanunen muayyen
olan ahvalde izahe edilir”.
17