Page 34 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 34

tarih çevresi

ilerlemeler, enerji bağımsızlığı ve ekonomik kalkınma açısından umut verici bir durum oluşturmaktadır. Ancak,
bu projelerin başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için daha fazla araştırma, yatırım ve iş birliği gerekmektedir.
Diğer taraftan bu sonuçların hane halklarının enerji faturalarına olumlu olarak yansıtılması hem enerji
projelerine güveni artıracak hem de hane halklarının bütçelerine katkı sağlayacaktır (T.C. Enerji Bakanlığı,
2025b).

       Türkiye’nin yeni doğal gaz rezerv arama çalışmaları 2020 yılında Sakarya gaz sahasının keşfiyle
başlamıştır. Türkiye’nin Karadeniz’deki en büyük doğal gaz keşfi olarak öne çıkan Sakarya Gaz Sahası, 2020
yılında keşfedilmiş ve toplam rezervin yaklaşık 540 milyar metreküp olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye, bu
sahadan gaz çıkarmayı planlamakta ve üretim sürecini hızlandırmak için çeşitli adımlar atmaktadır. Marmara
Denizi ve Ege Bölgesinde ise gaz arama ve araştırma çalışmalarına devam etmektedir. Ancak bu projelerin
boyutu ve potansiyeli Sakarya Gaz Sahası kadar büyük olmasa da öneli bir potansiyele sahip olduğu tahmin
edilmektedir. Dolayısıyla Sakarya Gaz Sahası’ndan elde edilecek doğal gaz, Türkiye’nin enerji güvenliğini
artıracak ve dışa bağımlılığını azaltacaktır (T.C. Enerji Bakanlığı, 2025b). Bu durum benzer projelerle
birleştiğinde Türkiye’nin enerji politikalarında önemli bir değişim yaratacağı tahmin edilmektedir. Doğal gaz
çıkarımı ve işletilmesi Türkiye’ye doğrudan ekonomik katkı sağlayacak, yeni istihdam imkanları yaratacak ve
enerji maliyetlerinde potansiyel düşüşe yol açabileceği tahmin edilmektedir (Tiftikçigil ve Yesevi, 2015: 23).
Diğer taraftan Türkiye’nin enerji üretiminde artış göstermesi, bölgedeki jeopolitik dengeleri etkileme
potansiyeline sahip olduğu tahmin edilmektedir. Dolayısıyla Türkiye hem enerji geçiş yolları açısından hem
de enerji tedarik eden bir ülke olarak daha stratejik bir konuma geleceği belirtilebilir.

       Türkiye’nin Son Dönemde Enerji Depolama Çalışmaları

       Türkiye, enerji alanında son yıllarda önemli gelişmeler kaydetmiş ve enerji depolama sistemlerine yönelik
projeler ve yatırımlar konusunda da çeşitli adımlar atmıştır. Bu kapsamda Türkiye’de kullanılan başlıca enerji
depolama yöntemleri şu şekilde sıralanabilir (Fırat ve Fırat, 2017: 10-13).

       Batarya Depolama Sistemleri: Lityum-iyon bataryalar, Türkiye’deki yenilenebilir enerji projeleri için
en çok tercih edilen depolama sistemidir. Bu kapsamda Sakarya güneş enerjisi santrali 2022 yılında devreye
alınan önemli projelerden biridir. Bu tesis toplam 5 MW batarya depolama kapasitesine sahiptir. Diğer depolama
tesisi ise Kalyon Enerji’nin Bağlıca projesidir. 2021 yılında devreye sokulan proje, 1 GWh batarya depolama
kapasitesine sahiptir. İzmir Aliağa’daki lityum iyon batarya projesi de Türkiye’nin önemli enerji depolama
projelerinden biri olduğu söylenebilir (T. C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, 2025; Kalyon Enerji, 2025).

       Pompa Depolama Santralleri : Su seviyesini yükselterek enerji depolayan bu sistemler, Türkiye’de de
kullanılmaktadır. Sakarya Pamukova pompa depolama santrali, 2000 MW kapasiteye sahip olan bu santral,
Türkiye’nin önemli enerji depolama tesislerinden biridir. Diğer bir tesisi ise Karakaya pompa depolama
santralidir. Bu santral, 1200 MW kapasiteye sahip ve enerji arz güvenliğini artırmada önemli rol oynamaktadır

                                                               33
   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39