Page 31 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 31
tarih çevresi
Enerji kullanımının sonuçlandırdığı olumsuz gelişmelere bakıldığında çevresel bozulmalar bağlamında
özetlenebilir. Bunlar ise ekonomik büyüme ve zenginleşmeyle ilintili olarak fosil yakıtlarına artan baskılar
sonucu doğal kaynaklar aşırı kullanılmaya başlanmış, ekosistemin dengesi bozulmuş ve atmosferde sera
gazlarının artmasına neden olmuştur. Bu süreç iklim değişikliğini tetiklemiş, doğal afetlerin şiddeti ve sıklık
derecesini artırmış, ormansızlaşmayla birlikte çölleşmeyi artırmış ve biyolojik çeşitliliği azaltmıştır. Artan gıda
riskleriyle birlikte gıda stokları azalmış, ekolojik göçler hızlanmış, artan kentleşmeyle birlikte kent merkezli
çevresel sorunlar derinleşmiştir.
Fosil Yakıtları ve Yenilenebilir Enerji Kullanımında Öne Çıkan Ülkeler
Fosil kaynaklarının dağılımına, arzına ve enerji yollarına bakıldığında ülkeler ve kıtalararası eşit
dağılmadığı bilinen bir gerçektir. Zengin petrol kaynaklarına sahip ülkeler Suudi Arabistan, Rusya, ABD, Irak
ve İran gibi ülkelerin öne çıktığı görülmektedir. Bu ülkeler içerisinde Suudi Arabistan ve Rusya genellikle
OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü) içinde en büyük üretici konumundadır. OPEC ülkeleri dünya petrol
arzında da önemli bir paya sahiptir. Doğal gaz açısından bakıldığında Rusya, ABD, Katar ve İran gibi ülkeler
öne çıkmaktadır. Doğal gazın en büyük rezervlerine sahip ülke Rusya’dır. Ayrıca Katar da sıvılaştırılmış doğal
gaz (LNG) ihracatında önde gelen bir ülke konumundadır. En çok kömür üreten ve tüketen ülkeler ise Çin,
ABD ve Avustralya’dır (IEA, 2024 Raporu).
Yenilenebilir enerji alanında ise bazı ülkelerin öne çıktığı görülmektedir. Özellikle Çin dünyanın en
büyük güneş enerjisi ve rüzgâr enerjisi üreticisi olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla Çin yenilenebilir kaynakların
toplam elektrik üretimindeki payını hızla artmaktadır (Zhao ve Luo, 2017: 48; Lo, 2014: 509). Bu alanda ikinci
sırada olan ülke ABD’dir. Özellikle rüzgâr enerjisi kapasitesi bakımından öne çıkmaktadır. Diğer taraftan güneş
enerjisinde de önemli bir gelişme göstermektedir. Yenilenebilir enerji geçişinin öncülerinden Almanya üçüncü
olarak kendini göstermektedir. Özellikle güneş ve rüzgâr enerjisine büyük yatırımlar yapmaktadır. Hızla
büyüyen yenilenebilir enerji sektörü ile Hindistan dikkatleri çekmektedir. Güneş enerjisi alanında önemli
projeleri bulunmaktadır.
Avrupa’da rüzgâr gücü konusunda ve yenilenebilir kaynakların elektrik üretimi içindeki payını sürekli
artıran ülkelerden biri Almanya diğer ise İspanya’dır. Fransa’nın ise nükleer enerji dışında, rüzgâr ve güneş
enerjisinden elektrik üretimi hızla devam etmektedir. İsveç ise hidroelektrik santralleri ön planda olarak enerji
ihtiyacının büyük kısmını yenilebilir kaynaklardan karşılamaktadır. Diğer dikkatleri çeken ülke ise
Danimarka’dır. Danimarka elektriğinin %40’tan fazlasını rüzgârdan elde etmektedir. Norveç ise hidroelektrik
santralleri ile neredeyse tamamen yenilebilir enerji üretiminde öne çıkmaktadır (IEA, 2024 Raporu).
30