Page 76 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 76

tarih çevresi

Neden sanat yapıyoruz? İnsan için sanat neden gereklidir?

Yazar Ernst Fischer (1899-1972) şu soruyu soruyor:” Neden gerçekleşmemiş yaşantılarımızı başka

görüntülerle, başka biçimlerle gerçekleştirmek istiyoruz?” Bu sorudan anlaşıldığı gibi, insan sanatla

kendisini aşmak ve sınırlı benliği sanatla bütünleşerek toplumla birleşmeyi istiyor	  Sanat eser-

leri, geçmişin bilinmesine ışık tutar ve zamanlar arasında köprü oluşturarak tarihin dilimleri arasında

bir araya gelemeyecek insanların birbiriyle

etkileşimini sağlar. Kısaca, sanat insanın yaşadığı evreni anlama ve o evrene hükmetme çabasının bir
ürünüdür.	 Toplumların zaman içindeki gelişim ve değişimi, o devirlerin sanatçılarını ve sanat
tarzlarını da etkilemiştir. Yani sanat eserleri ve sanatçılar içinde bulundukları zamanı ve o zamanda
geçenleri daha sonraki kuşaklara aktaran tanıklardır.

TOPLUMSAL GELİŞMEDE SANATIN ROLÜ

	 Bu bölümde sanatın ve sanatçının üstlendiği görev ve toplum açısından gereksinmesinin ne
derece önemli olduğuna değinmek istiyorum. İnsanlığın oluşumundan itibaren atılmış olan sanatın
temeli, toplumların algılama ve bilinç düzeyinin gelişimine paralel olarak ilerleme ve değişim gös-
termektedir. Toplumların uygarlık tarihi, sanatın da tarihidir. Sürekli olarak kendini yenileyen sanat,
yeni oluşumlar aramaya başladı. Teknoloji, gelişimiyle bu yeni oluşum arayışına katkı sağlamaya
devam ediyor. Sanatçı ise sanatın toplumlara ışık tutabilmesi ve yararlı olabilmesi için elinden geleni
yapmaktadır. Kültürünü ve ülkesini tanıtmak, köklü bir geçmişe sahip olmasını sağlamak görevi
sanatçıya düşmektedir. 7. Şubat 2010 günlü Cumhuriyet gazetesinde kendisiyle yapılan söyleşide
sinema sanatçısı ve yönetmen Kadir İnanır “ Kültüre değer veren bir sanat toplumu yaratmazsanız,
iyi eğitim verip aydınlık insanlar yetiştirmezseniz, kimse gerçek sanat ürünlerine ilgi göstermez”
demiştir. Leonardo Da Vinci “Sanat en büyük eylem” belirlemesini yaparken, burada sanatçının
duruşu önemli bir faktör olarak önümüzde durmaktadır.

	 Sanat eğitimi kişilik oluşumunda en etkin araçlardan biridir. Bireyin yaratıcılık yönünü
geliştiren, çok yönlü düşünce yapısı oluşturan, tek başına ve toplulukla birlikte iş yapma becerisi
kazandıran, modern toplumlara uyumda destek sağlayan, yaşama dair estetik bakış açısı kazandıran
çok önemli bir disiplin alanıdır. Gelişmiş toplumlar çok uzun zamandır yukarıda anılan konuların
toplumlar üzerindeki etkilerini kavramış, üzerinde düşünmüş ve çözümler üretmiş toplumlardır.
Dolayısıyla modern toplumların eğitim-öğretim süreçleri incelendiğinde sanat eğitimi konularını
ne denli önemsedikleri görülmektedir. Kalkınmış ülkelerin eğitim-öğretim ortamları gözlendiğinde
sanat eğitimine ayırdıkları süreç, araç-gereç desteği ve bu eğitimi yürütecek sanatçı-eğitimci sağlama
desteğine dikkat çekmek gerekir.

	 Çağlar boyunca insan, güzel sanatların tümünü, kendini ve ait olduğu toplumu geliştirme,
zenginleştirme ve güçlendirme yolunda vazgeçilmez bir öğe olarak görmüş, kendi kültür birikimini
yarınlara aktarma konusunda bilinçli ya da bilinçsiz olarak bundan yararlanmıştır. Sanat eğitimi ile
birey, doğaya ve çevresinde gelişen ve değişen olaylara farklı bir gözle bakmayı, içinde bulunduğu
çevreyi algılayarak bu çevreyi daha iyi ve daha güzele doğru geliştirme isteği duyar. Araştırma, bul-
ma, sınama ve yeniden kurma gibi yaratıcı süreçte yer alan yeteneklerini geliştirir. Özgüven

                                             76
   71   72   73   74   75   76   77   78   79   80   81