Page 51 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 51
tarih çevresi
1.3. MATEMATİK İÇİN TARİHİ GELİŞME
Matematiğin nerede, nasıl ve ne şekilde başladığını hiç kimse bilmemektedir. Fakat kuşkusuz saymak,
ölçmek, paylaşmak ve değişmek gibi günlük aktiviteler sırasındaki fiziksel gözlemlerden başladığı
söylenebilir. Bu insan yaşamına bağlı temel orijinlerden yola çıkarak gelişmeye başlayan matematik,
aynı zamanda kendi dünyasını da yarattı. Hakkında
konuştuğunuz şeyi ölçebiliyor ve bunu sayılarla ifade edebiliyorsanız, o zaman o konu hakkında bir
şeyler biliyorsunuz demektir.
İnsanoğlu doğayı gözlemlediğinde vardığı sonucu ifade edebilmek için kendine göre isimlendirdiği
sayılar ve simgeler icat etmiştir. Matematiğin bir aracı olan sayıların insanın kişiliğinin gizli yanlarını
gösterdiği düşünüldü. O halde matematiğin tarihi, sayıları ifade eden yazılı simgelerin keşfiyle başlar.
Sayılar görünüşte çok basit ve açıktır; ama görünüş yanıltır. Sayılarla nesneler sayılır, ama kendisi bir
nesne değildir. Çünkü elinize iki bardak alabilirsiniz ama “iki” sayısını elinizde tutamazsınız. Sayılar
anlam taşıyan sembollerdir. Farklı kültürlerde aynı sayılar için farklı simgeler kullanılır. Sayılar ol-
masa bugünkü uygarlık olmazdı.(Stewart, 2012) O halde sayı sektörü nasıl yükseldi? Her şey 10000
yıl önce Yakın doğuda, kilden yapılmış minik pullarla başladı.Yuvarlak kil pullar kileyle (1 kile(tahıl
ölçeği)=25kg) tahılı, silindirler hayvanları, yumurtalar yağ küplerini temsil ediyordu.
Tüm canlı varlıkların en zekisi olan insanın ilkel devirlerde aritmetiğe ilk olarak sayma ile başladığı
sanılmaktadır. Bu düşünceyi doğrulayan mağara resimlerine rastlandığı bilinmektedir. Yine bulgu-
lara göre M.Ö.25000 yıllarında mağara duvarlarında geometrik şekiller yapıldığı anlaşılmaktadır.
M.Ö.10000 yıllarında tarımla uğraşıldığına göre, en azından ürünü için insanların kullandığı bir
aritmetik vardır. Uygarlıkla birlikte aritmetiğin geliştiği de görülmektedir. Özellikle Mezopotamya,
Mısır'ın Nil vadisi, Ege kıyılarımız ve Hindistan'daki ovalık bölgelerde tarihsel süreç içinde aritmetik
de gelişmiştir.
İlkel sayma becerisini aşan matematiğin M.Ö. 4000 yıllarına uzanan bir tarihi olduğu görülmektedir.
Kuramsal ilgilerin henüz uyanmadığı başlangıç döneminde aritmetik ve geometri tarım, ticaret ve
mühendislik işlerinin yarattığı ihtiyaçları karşılamaya yönelik beceriler olarak ortaya çıkmıştır. Tari-
hin her döneminde tüm uygar insanlar matematiği öğrenme çabası içinde olmuştur. Sanat ve dil gibi
matematiğin de tarih öncesine uzanan kökeni belirsizlik içinde kalmıştır. İlk uygarlık dönemlerindeki
durumu da ancak günümüz ilkel topluluklarının davranışlarına bakarak belirleyebiliriz. Kaynağı ne
olursa olsun gelişimini bugüne değin sürdüren matematiğin “Sayı” ve “Şekil” diyebileceğimiz iki ana
uğraş alanı vardır. Bunlardan ilkini aritmetik ve cebir, ikincisini geometri özümler.
51