Page 50 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 50

tarih çevresi

Kayseriliye sormuşlar: 'İki kere iki kaç eder?' 'Alcez mi Satcez mi?' demiş.
Matematikçilerin tanımladıkları her kavram bir gereksinim sonucudur. Her kavramın bir temeli, bir
geçmişi, gerekçesi vardır. Hiçbir matematikçi durup dururken bir kavram üretmez. Örneğin, doğru
ve çember kavramlarından eğri kavramı, eğri kavramından süreklilik, limit ve türev kavramları,
bu kavramlardan sonsuz küçük kavramı, sonsuz küçük kavramından sonsuz büyük kavramı doğar.
Sayılar kavramından polinom ve cisim, bu kavramlardan grup kavramı doğar. Uzaklık kavramından
topolojik uzay kavramı doğar.
Matematiksel kavramlar başlangıçta doğal nesnelerden esinlenmişlerdir; çünkü matematik doğayı
anlama çabası olarak gelişmiştir. Matematik: pür matematik ve uygulamalı matematik olarak ikiye
ayrılır.

Lehigh Üniversitesi (Penysilvania, ABD) emekli Matematik Profesörü MATEMATİK SANATI
(The Art of Mathematics) adlı kitabın yazarı JERRY P.KING (1992) e göre ” Pür matematik zi-
hinde oynanan bir oyundur. Oyunun hareketlerinin gelişimini, kağıt üzerine yazdığınız simgelerle
izlersiniz. Oyun ilerleyip soyutlamalar artınca yeni düşünsel nesneler yaratılır.” Doğayı anlamak
ve “somut olgular” üzerinde çalışmak için matematik kullanımıyla belirlenen entelektüel alana ise
uygulamalı matematik denir. Pür matematikçi matematik yaratmak için yaşar; uygulamalı matem-
atikçi gerçek dünya problemlerini çözmek amacıyla matematiği kullanmak için vardır. Matematiğin
kendi iç estetiği bulunur. Matematikçiler estetik nedenlerle matematik yaparlar. Her yaratıcı matem-
atikçi matematiğin estetik deneyimini sezgisel olarak bilir.

The Man Who Knew Infinity (SONSUZLUK TEORİSİ ya da SONSUZLUĞU BİLEN ADAM)
(2015) adlı film , (Hintli dahi matematikçi Srinivasa Aiyangar Ramanujan (1887–1920) nın kısa
yaşam öyküsünün anlatıldığı) matematiksel estetik için çok güzel bir örnektir.
Çalışmalarında matematik kullanan mühendisler ve bilimciler ise matematiğe bir araç olarak bakar-
lar. Çağdaş kültürün yaratıcı dilini bilim oluşturmaktadır. Matematik bu dilin alfabesidir. Matem-
atik hakkında hakkıyla yazmak ve konuşmak kolay değildir. Öncelikle matematik için itici gücü
olan güzellik; sonra matematiğin amacı olan doğruluk ele alınmalıdır. Matematiğe hak ettiği önemi
kazandıran şey ise matematiksel doğruların bize gerçeklik hakkında verdiği bilgilerdir (King, 1992).
Matematik bir güzellik duygusunu beraberinde getirir. Matematik soyut ve insan aklıyla yapılan bir
şey olduğundan sanatla da çok yakın ilişkisi vardır.
Şimdi bazı ünlü bilim insanlarının matematikle ilgili sözlerini paylaşacağım.

Ünlü düşünür, filozof ve matematikçi Bertrand Russel(1872-1970)’ e göre “ Matematik doğru al-
gılandığında yalnız gerçeği değil, bir heykeldeki türden yüceltilmiş, donuk ve süssüz bir güzelliği de
içerir”.

İngiliz matematikçi Arthur Cayley(1821 - 1895) e göre. “Başka her şey de olduğu gibi matematiksel
bir teori için de öyledir; güzellik algılanabilir fakat açıklanamaz."
Matematiğin Prensi” olarak anılan ünlü Alman Matematikçi Carl Friedrich Gauss (1777-1855) a göre
“Matematik bilimlerin sultanıdır.”

                                             50
   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55