Page 11 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 11

tarih çevresi

                          ATATÜRK’ÜN ULUSAL KÜLTÜRE VERDİĞİ ÖNEM

Atatürk,1922 yılında İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesi fahrî profesörlüğüne seçilmesi nedeni-
yle, ilgili fakültenin Profesörler Kurulu'na gönderdiği teşekkür telgrafı: “Türk kültürünün odağı olan
fakültenizin fahrî profesörlüğüne seçilmemden dolayı meclisinize teşekkür ederim. Eminim ki, millî
bağımsızlığımızı bilim alanınızda fakülteniz tamamlayacaktır. Bu şerefli gelişmenin oluşmasını üstle-
nen kurulunuz arasında bulunmak bence övünç nedenidir.” 1922 (Atatürk'ün S.D.V, s.139)
İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesi tarafından kendisine profesörlük rütbesi verilmesi nedeni-
yle1923 yılında ilgili fakültenin Profesörler Kurulu Başkanlığı'na gönderdiği teşekkür telgrafında-
ki: “Millî bağımsızlık, millî kültür ile eş olması nedeniyle bulunmakta olduğunuz öğretim kürsülerinde
memleketin siz bilim adamları da hiç şüphesiz aynı çaba ve savaşın kahramanlarısınız. Bu nedenle
değerli hizmetlerinizin daima artıcı ve verimli başarılarla devamını ve yükselmesini temenni eder ve
bana verdiğiniz fahrî profesörlüğü içten övünç nedeni ve bir yüksek rütbe olarak kabul ettiğimi tekrar
teşekkürlerimle beraber saygı ile bildiririm efendim.” biçimindeki görüşü ile ulusal kültüre verdiği
önemi görüyoruz. 1923 (Atatürk'ün S.D.V, s.146-147)

Yıl 1933, Cumhuriyetin kuruluşunun üzerinden sadece 10 yıl geçmiştir. Atatürk, bilim alanına yönelik
yeni bir atılıma girişiyor. Darülfünun'un Üniversiteye dönüştürülmesi veya Üniversite reformu. 1933
Üniversite reformunda alınan kararlardaki önemli noktalar şunlardır: Üniversitenin yeni öğretim kad-
rosu üç kaynaktan oluşacaktır.
1. Eski Darülfünundan kadroya alınanlar
2. Avrupa üniversitelerinde öğrenim ve ihtisaslarını başarı ile tamamlayıp yurda dönenler.
3.Yurt dışından getirilecek yabancı profesörler.
Düşünür Atatürk'e göre tartışmaya açık bulunma, araştırma ve inceleme kaçınılmaz hareket
noktalarıdır. "Fikirlerin başka başka olmasından, yakınmamak gerekir. Çünkü bütün fikirler
ve inanışlar bir noktada birleştiğinde bu hareketsizlik belirtisidir, ölüm işaretidir." Ayrıca
bir başka yerde " İlim tercüme ile olmaz inceleme ile olur" demektedir.

                  ATATÜRK’ÜN TÜRK DİLİ VE TÜRK TARİHİNE VERDİĞİ ÖNEM

Atatürk kendi deyimi ile “Dil ve tarihte ilmin verilerine uymak” gerektiğini 1924 te işaretetmiştir. Türk
Tarih Kurumu: Türk tarihi araştırmaları için; Türk Dil Kurumu: Türk dili araştırmaları için kurulduğu
gibi bu amaçla, geniş kapsamlı ve akademik bir kurum olarak “Dil Tarih Coğrafya Fakültesi”ni Anka-
ra’da kurduran Atatürk’tür.

Bilimsel etkinlik konusu olarak Atatürk üzerinde durulurken, O’nun kültür erdemi, özellikle 1931 de
Tarih ve 1932 de Dil alanlarının ulusal bilinçlenmedeki konumunu gözeterek oluşumuna önayak old-
uğu kurumlarla, bilime saygısını kanıtladığını belirtmek gerekiyor.
1933-34 lerde Türk Tarihi ve Türk Dili üzerindeki araştırmalar ve buna ilişkin kurumların, eğitim
öğretim ve araştırma ünitelerinin kurulması başlı başına, araştırmaya, bilime ve bilimselliğe yönelik
çabalar olup gerek anlamı ve hedefi, gerekse sonuçları bakımından 150 yıllık iyileştirme ve kuruluş
çabalarımızın içinde ayrı bir yeri olan ve ilk defa ciddi şekilde girişilen çalışmalardır.

                                              11
   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16