Page 17 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 17

tarih çevresi                                   tarih çevresi



 barıştırmıştır.  kapanmış  ve  iç  çatışmalar  baş  göstermiştir.  tarafından sağlandığı Osmanlı kaynaklarından  davet  etmiştir.  Anadolu’da  Ahiliğin  temelini

 Hükmettikleri  her  kenti  bir  sıfatla  Kale’nin kuzey tarafından bulunan 1251 tarihli  anlaşılmaktadır. Ahiler, daha sonraları, tarihin  atacak olan Şeyh Kirmanî ve Ahi Evren gelerek
 bir  kitabeden  kalenin  bugünkü  halini  bu  çeşitli dönemlerinde yaşanan yönetim boşluğu  Kayseri’ye  yerleşmişler  ve  debbağlığa  (deri
 belirleyen Selçuklular, Ankara’yı “Dar-ül Hısn”
 dönemde aldığı anlaşılmaktadır.  dönemlerinde   de   kurumsallıklarından  zanaatkârlığı)  başlamışlardır.  Şeyh  Kirmanî,
 (Tahkimli  Belde)  olarak  adlandırmışlardır.
          kaynaklanan  bir  özellikle  bu  boşluğu        1238 yılında, her beldede halifesi bulunan bir
 Keykavus’dan  sonra  Selçuklu  tahtına  oturan  Moğol İstilası
          doldurmuşlardır.                                fütüvvet teşkilatını tamamlamıştır. Ölümünden
 Alaeddin  Keykubat  dönemi  (1219-1237)
 Selçukluların  zayıflaması  sonucunda
 Selçukluların en parlak devridir ve Ankara, bu  Anadolu’yu  basan  Moğollar  1243  yılının  Ahi Yönetimi  sonra  yerine  geçen  Ahi  Evren,  bu  fütüvvet
 dönemde  büyük  imar  faaliyetlerine  sahne              teşkilatı içerisinde Ahilik denilen yeni bir örgüt
 Temmuz’unda yapılan Erzincan’daki Kösedağ  Ahiler,   Moğolların   batıya   doğru
 olmuştur  (Aydın  ve  diğ.,  2005,  sf.  133).           oluşturmuştur (Hacıgökmen, 2011, sf. 19).
 Savaşı’nı  kazanırlar  ve  bundan  sonra  oluşturdukları  baskı  sonucunda  Türkistan,
 Selçuklular   döneminde,   Ankara’da   bir                    Ahilik  esaslarını  fütüvvetten  almakta
 Anadolu’da  her  şey  bir  anda  tersine  döner.  Harezm  ve  İran’dan,  XIII  üncü  yüzyılın
 darphanenin  bulunması  ekonomik  bakımdan               fakat bölge gerçeklerinden yola çıkan Anadolu
 Selçuklu  Sultanı  II.  Gıyaseddin  Keyhüsrev,  başlarında,  Anadolu’ya  gelmişlerdir.  Ahi
 canlanmayı  gösterir.  Kentin  simgelerinden  ailesini  de  alarak  güçlü  bir  kalesinin  olması  sözcüğü, cömert, eli açık, yiğit anlamına gelen  Türklerine özgü bir kuruluştur. Ahilik bir islamî
 Akköprü’nün  1222’de  inşası  da  ticaretteki            teşkilat olmayıp sadece Anadolu Türklerine ait
 nedeniyle  Ankara’ya  kaçarken  (Çetin,  2012)  Orta Asya Türkçesi’ndeki “Akhı” sözcüğünden
 hareketlilik ile refah ve bayındırın göstergesidir.      sosyal yardımlaşma kurumudur. Ahiliğin diğer
 veziri   Mühezzibeddin   (Muhaddabeddin)  gelmektedir  ve  Türk  dili  ile  kurumlarının
 Kentteki  Türk  yerleşmesi  XIII  ve  XIV  üncü          tarikatlardan farkı sadece esnaf ve sanatkârların
 Moğollarla yaptığı görüşmeler sonunda Selçuklu  Araplaştırılması  özentisi  içerisinde  kardeşim
 yüzyıllar boyunca tüccar, esnaf, zanaatkar, çiftçi  Sultanlığını tamamıyla ellerine geçirmek yerine  anlamına  gelen  Arapçadaki  “Ahi”  sözcüğüne  bu örgüte katılabilmesidir. İş yerlerinde yamak,
 gibi  çeşitli  meslek  gruplarının  katılımı  ile  bir vasal devlet haline getirilmesine razı eder.  benzetilmiştir  (Çağatay,  1974,  sf.  51;  çırak,  kalfa  ve  usta  hiyerarşisi  ile  mesleğin
 artmıştır.  Kent  merkezinin  coğrafi  konumu,           incelikleri  öğretilmekte  ve  akşamları  ise
 Daha  birkaç  yıl  öncesine  kadar,  Sultan  I.  Hacıgökmen,  2011,  sf.  14).  Ahilik,  sanat  ve
 ticari  ve  askeri  önemine  rağmen  göçer               toplandıkları  odalarda  ahlak  eğitiminden
 Alâeddin  Keykubad  zamanında  en  parlak  ticaretin  güzel  ahlak  ve  doğruluk  ile  iç  içe
 Türkmenler için cazip olmamıştır. Selçukluların
 dönemini yaşayan Anadolu 1243 yılından sonra  geçmesi  ve  askerlik  ile  güçlendirilmesi  olup  geçmektedirler.  Ahilik,  Anadolu  Türklerinin
 yönetiminde  Anadolu’da  ticari  güvenliğin  bir  anda  Moğol  boyunduruğu  altına  girmiştir  Ahilerin  temel  düsturu  kardeşlik,  birlik  ve  sosyo-ekonomik yaşantısında büyük bir gelişme
 sağlanması ile Ankara yeniden canlanmıştır.
 (Gordlevski, 1988, sf. 71). Selçuklular yıkılana  beraberlik, her daim birbirinin yanında olmak,  sağlamıştır. Yerli halkın elindeki sanat ve ticaret
 Alaeddin  Keykubat,  Harezmşahlar  ile  kadar  Moğollara  yıllık  vergi  ödenmiş,  eli açıklık, ihtiyaç sahibine yardımcı olmak ile  yaşamına  Türkler  de  katılmış  ve  bu  sayede,

 yaptığı Yassıçimen savaşında (1230) kendisini  askerlerinin masrafları karşılanmış ve onların  yoksulu ve garibi korumak kollamak yanı sıra  göçebelikten çıkarak kentlere yerleşmişlerdir.
 destekleyen Ertuğrul Gazi ve Karakeçili aşiretine  seçtiği sultanlar ve vezirler ile ülke yönetilmiştir.  yiğitlik, mertlik, gözü pek davranmak biçiminde  Ahilik, büyük tarih bilgini Fuat Köprülü’ye göre,
 Haymana’daki  Karacadağ  Ovasını  yaylak,  anlatılabilecek   “fütüvvet”   esasına   bağlı  Osmanlı  devletinin  kuruluşunda  ve  yeniçeri
 Moğolların Anadolu’yu istilası sırasında
 Kesikköprü’deki Karakeçili köyünü de kışlak  diğer  Selçuklu  kentleri  gibi  Ankara  da  kalmaktır.  Bir  diğer  özellikleri  de  gerektiği  örgütünün  ortaya  çıkışında  da  büyük  rol
 olarak vermiştir (Erdoğan, 2008).  zaman  duvarda  asılı  silahlarını  alarak  savaşa  oynamıştır.
 sarsılmıştır.   Ancak   Anadolu   Selçuklu
          gitmeleridir.
 Kalesinin   (“kal‘atüsselasil”  olarak  Devleti’nin 1243 yılından başlayarak çöküşü ile  Bu   dönemde   Moğolların   baskısı
 tanınır) konumundan dolayı önemli bir askeri üs  Osmanlıların  kurulması  arasındaki  boşluk  Selçuklu sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev  sonucunda  Selçuklu  devletinde  karışıklıklar
 olan  Ankara,  Anadolu  Selçuklularının  taht  döneminde devlet otoritesinden yoksun kalan  tahta  oturduğunda,  vezirini  göndererek  1204  başlamıştır.  Sultan  II.  Keyhüsrev’in  veziri
 kavgalarında  da  önemli  bir  yer  tutmuştur.  Ankara’nın  yönetim,  asayiş  ve  güvenliği  ile  yılında, Ahi uluları Türk asıllı Şeyh Evhadüddin  Sadeddin  Köpek  bu  karışıklıklardan  sorumlu

 Alaeddin  Keykubat  1237’de  zehirlenerek  ekonomik  düzeninin  bir  kent  cumhuriyeti  el  Kirmanî  ve  damadı  Şeyh  Nasırüddin  tutarak  birçok  Ahi  ileri  gelenini  tutuklatır.
 öldürülünce  Anadolu’daki  huzur  dönemi  biçiminde  1290  yılından  itibaren  Ahiler  Mahmud’u (Ahi Evren) Bağdad’dan Anadolu’ya  Bunun  üzerine  1240  yılında,  Babailer  İsyanı



 14                                                  15
   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22