Page 149 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 149

tarih çevresi                                   tarih çevresi



 anlaşılacağı halde, mahza Şehremanetinin fazla  herkes gelir ellerini öperler. Dualarını alırlar.  Nezaretler gibi değildir. Varidatlı bir nezarettir.  alıyorlar; onların esasen serveti zati yeleri hiç

 tahsildar  istihdam  etmemesi  için  yahut  Şimdi bunlara bir baraka inşası için 1–2 bin lira  Defter-i  Nezareti  Hakanı  Nezareti  memurları  para almasa da kendilerini geçindirmeye kâfidir.
 muntazam  mezbahalar  yaptırmak  külfetini  verilmesini Meclisten talep ederim 1–2 bin lira  iyice doyurularak, gayrı ahlaki yollara sapmaları  Bizde bütün efrat, zengin olmadığı için, tabii
 ihtiyar   etmemek   için,   daha   doğrusu  ile  bu  fukaralar  kış  zamanında  açıkta  önlenmelidir. Böylece Nezaretin hususi varidatı  ailelerinin maişetini Hükümet temin edecektir.
 Şehremanetinin arzusunu yerine getirmek için  kalmasınlar. Bu hususta bir de takririmiz var,  beş on misli aratılabilecektir. 66  Kendileri için de beş lira fark veriyoruz. 69

 bu  resmin  celeplerden  alınmasına  rıza  demektedir. 63  Çorum  Mebusu  Ali  Osman  Nafıa Nezareti Memurlarına, Orman,  —Talat Bey bunların dışında aşağıdaki
                                           67
 göstermişler  ki  bu  da  doğru  değildir.  Şimdi  Ankara mebusu Mustafa, Ankara mebusu Talat,  Ziraat ve Maden Nezareti bütçesi görüşülürken  konularda  da  kasaca  da  olsa  tartışmalara
 efendiler,  düşününüz  Anadolu’dan  Sivas’tan  Çorum Mebusu Mehmet Münir birlikte 4 Mayıs  burada çalışan memurlara özellikle de  katılmıştır.
 buraya Karayaka koyunları geliyor. Haymana  1327  tarihli  bir  takrir  vermişlerdir.  “Meclis-i  Baytarlara zam verilmesi üzerinde durmuştur. 68
 Ovasından  ağnam  geliyor,  Rumelilin  birçok  Mebus an Riyaseti Celilesine Ankara dahilinde  —Teşvik-i Sanayi Kanunu
                 Bahriye Nezareti Bütçesi dolayısı ile söz
 cihetlerinden   buraya   koyunlar   geliyor,  Yaban  abat  Kazası  muz  afatın  dan  Şeyhler  —Kanun-ı Esasi tadili dolayısıyla
          aldığında  yurt  dışına  gönderilen  Bahriye
 memleketimizde  en  ziyade  ticaret  ettiğimiz  karyesi  tamamen  ve  hiçbir  parça  eşya  —Askeriye Kanun Layihası
          Nezareti mensuplarının yurt dışı harcırahları ile
 şeylerden  birisi  de  hayvanattır.  Bu  da  dâhilî  kurtarılmamak üzere geçenlerde yanarak ahalisi
          ilgili olarak şöyle demektedir. Şimdi bir kere       Adliye   Nezareti   ile   ilgili   bütçe
 ticaretimizdir. Harice vukuu bulan sevkiyatımız  kâmile nüryan denilecek bir halde açıkta kalmış
          tahakkuk ediyor ki, talebe için bu basit hayatı  görüşmeleri esnasında ise şu sözlerle meselenin
 pek noksandır, hatta hariçten Bulgaristan vesaire  idi.Bunlar  civar  karyelere  iltica  edip,  bu  âna
          geçirebilmek için 15 Napolyon verilmesini kabul  uzatıldığını boş konuşmalarla gereksiz zaman
 Balkan hükümetlerinden ağnam geliyor. Şimdi,  kadar harîkten masun kalan hayvanlarını satıp
          ediyoruz. Oraya giden zabitler ikiye ayrılıyor;  kaybı yaşandığına dikkat çekmektedir. “Usûl-ü
 ticaret-i  mahalliye  yi  mi  muhafaza  etmek  geçinmiş iseler de, bugün bunlar gayet perişan  biri, tahsil için gidenler, diğeri, mubayaat  müzakereye  dair,  istenilen  sözlerin  tercih
 lâzımdır.” 62  bir halde kalmışlardır. Yatacak yeri ve yiyecek
                için  gidenlerdir.  Bunların  İngiltere’de,  olunacağı  Nizamnamemiz  iktizasındandır.
 Ankara Vilayeti dâhilinde Yaban abat  bir lokma ekmeği olmayan bu felâketzedelerin  Fransa’da yaşayabilmeleri, herhalde 15’er lira ile  Adliye Bütçesi kanunu, bir teşkilâta tâbi olan bir
 haneleri kulübe halinde tekrar inşa olunmak için
 kazası vardır. Buraya 10 bin lira verildi. Ama biz  olabilir.  Üstündeki  formalarını  muhafaza  bütçedir.   Mahkeme-i   Temyiz   maâşâtı,
 bu  meblağa  ilave  arz  ediyoruz.  Yaban  abat  bütçenin  beşinci  babının  on  üçüncü  faslının  edebilmeleri için, onun haysiyetini, Osmanlılığın  Muallimlik  meseleleri,  öteden  beri  hallolmuş
 yerine ayrıca 2 bin lira zammını teklif eyleriz.  64
 Kazasında Şeyhler Karyesi namında bir Karye  şerefini muhafaza için, Osmanlı şerefini idame  mesâilden  iken,  ikinci  faslın  bu  maddesine
 vardır. Ömer Faruk Hazretleri sülalesinden Şeyh  Takrir   okunduğunda   “olmaz   sedaları  için beşer lira fark veriliyor. Bunlar, kulüplere  takriben yarım saatten fazla meşgul olmamız, bu
 yükselmiştir. Tartışmalar sonucunda konunun
 âli Semerkandi Hazretleri oradadır. Orada onun  gidecekler,  zabitlerle buluşacaklar diyor. Bu  hususta  bizi  Mahkeme-i  Temyizi  millet
 Dâhiliye Nezaretine havale edilmesi oylanmış ve
 evlat ve çevresinden birçok dervişan vardır. 300  kadar masraf ihtiyar edip de gerek mubayaat için  nazarında  tecrîm  edecek  ahvaldendir.  Eğer
 hane  halkı  bölgede  saki  idiler.  Orası  gayet  kabul edilmiştir.  ve gerek bilhassa tahsil için, Bahriye fünununun  vaktimiz  fazla  ise,  Milletin  nef’ine  hizmet
 mamur bir kasaba idi. Hiçbir ev kurtulmamak  Defter-i Hakanı Bütçesi münasebetiyle  bize dâhil olmayan kısmını öğrenmek için giden  edecek  birçok  kanun  lâyihaları  duruyor;
 65
 üzere  yandı.  Eşyalarını  dahi  kurtaramadılar.  de söz alan Talat Bey, Tapu memurlarının büyük  talebeyi, zabitanı nasıl oluyor da maişetlerini  ruznameye geçmiştir; eğer vaktimiz noksansa,

 Onlara  400  lira  kadar  para  verildi  ki,  ekmek  servetler edindiğini, tapu memurlarının bir arazi  biraz biraz daha tehdit ederek onların hâsıl etmek  vazifemizi bir an evvel bitirelim. Şu sıcaklarda
 parası olmak üzere hane başına bir lira düştü.  için dört kere tapu senedi vererek kendilerine  istedikleri  terakkiden  ve  birçok  kulüplerden  durmayarak, münasip bir zamanda Meclisi tatil
 Şimdi  buradakiler  aç,  çıplak  vaziyettedirler.  haksız  kazanç  sağladıklarını  söylemektedir.  vesaire  mülakatlardan  mahrum  edeceğiz?  ederek gidelim, herkes işiyle gücüyle meşgul
 Üstelik bunlar bütün Osmanlı da hatta memalik-  Defter-i  Nezareti  Hakanı  kâtiplerine  Polis  ve  Bizdeki  halk,  Avrupa’daki  halk  gibi  zengin  olsun, bu sözleri söylemeyelim. Şimdi bundan

 i ecnebiye de tanınmış adamlardır. Bunlara aynı  Jandarma memurları kadar maaş verilmelidir.  değildir.  Kendi  nefsimizden  kıyas  edelim.  bir netice çıkarıyorum: Heyet-i umûmiyyelerde
 zamanda Sığırcık Şeyhi derler. Bunlara saygıdan  Defter-i  Nezareti  Hakanı  Nezareti  diğer  Avrupa’daki mebuslar bizden eksik veya ziyade  söylenen  sözlerin  burada  tekrar  edilmesi  de,



 146                                                147
   144   145   146   147   148   149   150   151   152   153   154