Page 73 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 73
tarih çevresi
ve kalıcı eserler bırakan bu bilim adamları
ağırlıklı olarak iki dönemde Türkiye’den
ayrılmışlardır. Bir kısmı II. Dünya Savaşı
arifesinde, çoğunlukla ABD’den aldıkları
davetle daha iyi şartlar altında çalışmak üzere bu
ülkeye giderken, diğer kısmı ise savaş
sonrasında kendi ülkelerine ya da ABD’ye
dönmeyi tercih etmiştir. Bu arada Türkiye’de
yaşamını yitirenler olduğu gibi Türk
vatandaşlığına geçen ve burada kalan bazı
hocalar da olmuştur.
Sonuçta; Atatürk’ün izlediği kültür
politikasının ağırlık noktalarından birini
oluşturan Üniversite Reformu, Türkiye’nin
şartlarının izin verdiği ölçüde başarılı olmuştur.
Üniversite reformunun gerçekleşmesi sürecinde
iki temel ilke gözden kaçırılmamalıdır: Birincisi
“hayatta en gerçek yol gösterici” olan bilimsel
ve akılcı düşünüşün önündeki bütün engellerin
kaldırılmış olması, diğeri Türk kültürünün
evrensel değerlerle buluşmasının sağlanmasıdır.
Gerek İstanbul gerek Ankara ve ilerleyen
yıllarda diğer illerimizde birbiri ardına açılan
üniversiteler, 1933 Üniversite Reformu’nun
verdiği ivme ile Türkiye’nin pencerelerini
Batıya açmış ve modern dünyanın gerektirdiği
şekilde bilimsel çalışmalar başlatılmıştır. Bu
açıdan bakıldığında; Türkiye’nin kültür birliğini
sağlayacak kuruluşlar olarak düşünülen
üniversiteler aracılığıyla bu amacını
gerçekleştiğini görmek mümkündür. Ayrıca bu
yolla Cumhuriyet idaresi, kendi devamını
sağlayacak ve aydın bir genç nesil yaratma
imkanına da kavuşmuştur. Bugün gelinen nokta,
bu durumu gözler önü sermektedir.
70