Page 73 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 73

tarih çevresi

       Büyükelçi Tahran’da görev yaptığı es-          noktaya dikkat çektikten sonra gelişmeleri
nada, İran’ın çok nazik bir ortamda bulun-            şöyle aktarıyor: “Muzafereddin şahın vefatın-
duğunu,böyle kritik bir dönemde pek çok               dan sonra yerine oğlu Mehmet Ali şah başa
yayarlı işler yaparak, görevine sadık kaldığını       geçti. Onun tahta çıkmasıyla bir aralık
belirtiyor. Görev süresi içerisinde Devlet-i          hükümetin nüfuzunu kullanacağı ve ıslahat ya-
Aliye’ye sadakatle hizmet ettiğini söylüyor.          pacağı ümit edilmişse de ne asker, ne de para
şimdiye kadar İran ile ikili anlaşmalarda dahi        mevcut olmadığı; ayrıca yeni şahın azimli ve
esaslı bir şey olmadığını belirtiyor. Bu nedenle      basiretli biri olmadığı görülerek ümitler boşa
daha öncelerden meydana gelen “mezhep ihti-           çıkmıştı. Ayaklanmalar, karışıklıklar
lafları” ve “siyasi meseleler” dolayısıyla İran       içerisinde sonuçta Meclis, Kanun-ı Esasiyi
ile Devlet-i Aliye’nin daha sıcak ilişkiler           yeni şaha da kabul ve imza ettirmiştir. Bundan
kurup, çözümleyici sonuçlar üretmesi gerek-           böyle karışıklık çıkararak isteklerini kabul et-
tiğini söylüyor. Eğer Osmanlı Devleti burası          tirme eğilimi Meclis ve taraftarları için bir
ile ilişkileri geliştirmez ise, İran’ın Rusya ve      kural olarak görülmeye başlandı. Ulema ve
İngiltere’nin kucağına düşeceğine dikkat çek-         halkın bir kısmı da bu karışık ve asayişsiz du-
erek şöyle diyor: “ Eğer İran, İngiltere ve           rumdan hiç memnun değildi. Durumun bir an
Rusya’nın kucağına düşerse, Osmanlı Devleti           evvel düzelmesini istiyorlardı. Asayişin
bu devletlerle “hem hudut” olacaktır. Bu da           sağlanamayacağından da son derece ümit-
bana göre son derece mahzurludur. Bu nedenle          sizdiler.” Ayrıca bunların topluca Osmanlı
orada memuriyet yaptığım sürece, Osmanlı -            tabiiyetine geçmek veya Memalik-i şahaneye
İran ilişkilerinin gelişmesi, devletimizin            göçüp yerleşmek istedikleri ama buna izin ver-
hayrına olan işlerin görülmesi için uğraşa-           ilmediğini söylüyor. Halkın son derece ümitsiz
cağım. İranlıların Devlet-i Aliye’miz ile irt-        bir durumda olduğu,can ve mallarını muhafaza
ibatı mümkün olmasa bile , Osmanlıya karşı            istekleri oluyor ise de bu gibi hareketlerin
çok yabancı olmaması için mesaimi sarf ede-           sanki yabancı bir müdahaleye izin vereceği
ceğim. 13 senelik memuriyet hayatım boyunca           düşüncesiyle durumu idare etmek zorunda
ortamın izin verdiği ölçüde, her türlü zahmet         kaldıklarını ifade ediyor.
ve fedakarlıklardan çekinilmemiş, bunun net-
icesi de son iki seneye gelinceye kadar yerli                Rusya, İngiltere, Fransa ve diğer devlet-
ve yabancıların dikkatini çekecek şekilde söz         lerin İran’da meydana gelen değişikliklerle il-
konusu olmuştur.”                                     gili takip ettikleri politikalar hakkında da şu
                                                      tespitlerde bulunuyor: “Takriben iki sene önce
       Görüldüğü gibi Osmanlı Sefiri kendini          Kerbela’da bazı İranlılar tutuklanıp, ceza-
de bir nebze övdükten sonra, İran’da faaliyet         landırılmıştı. Bu durum İran’da son derece
gösteren Rusya ve İngiltere’ye dikkat çekmek-         büyük bir infial ve heyecana neden oldu.
tedir. Gerçekten de 1906 İhtilali sırasında           Geçen sene vuku bulan Rusya hadisesinden
Rusya ve İngiltere, İran’dan kendileri için yeni      dolayı Meclis ve taraftarları, gazeteler ve farklı
imtiyazlar almakta, buradaki nüfuzlarını artır-       yollarla bizim aleyhimizde ağızlarına geleni
maya çalışmaktaydılar. şemseddin Bey bu               söylemişlerdi. Hatta sefareti tehdit bile et-

                                                  71
   68   69   70   71   72   73   74   75   76   77   78