Page 70 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 70

tarih çevresi

lerindendir. Ayrıca idari uygunsuzluk, suisti-         İran elçileri ile tüccarları tarafından takip
maller, zulüm ve artık İranlıların dış dünyaya         edilmesi.
açılmaları, Fransız İhtilali’nin yaptığı etkiler,
özellikle Osmanlı ve Kafkasya’daki fikir                      İran’ın Avrupa’ya gönderdiği öğrenciler
cereyanları; Bütün bunların yanında Nasıred-           ve kendi üniversite düzeyindeki okullarına ge-
din şahın para karşılığında 1890 yılında tütün         tirdiği Avrupalı öğretmenlerin etkisi.
işletmelerini İngilizlere vermesi işi çığırından
çıkarmıştır.                                                  Avrupalıların, İran ile dostane münase-
                                                       bette bulunmaları, burada görev yapan
       Bütün bu gelişmelerin yanında İran’da           büyükelçi ve konsolosların etkisi.
dikkate değer bir aydınlanma söz konusu idi.
Bir doğu ülkesi olarak İran ilk olarak Kaçarlar               Avrupa ile İran arasında yapılan telgraf
Hanedanlığı zamanında Avrupa’ya öğrenci                hattı ve dolayısıyla İran halkının Avrupa ile
gönderilmeye başlanmıştı. Bu öğrenciler                daima temasta bulunup, orada gelişin hürriyet
Avrupa’yı görüp, inceleyerek yeni fikirlerle           olaylarından bilgiler elde etmesi ve bu olayları
ülkelerine dönüyorlardı. Bunlar halkı aydınlat-        dikkatle takip etmesidir.
maya çalışıp, İran’da bir çok değişikliğin
yapılmasını düşünüyorlardı. Böylece İran                      İranlı aydınlar tarafından ülke içinde ve
halkının Avrupa hakkındaki bilgisi gittikçe            dışında çıkan gazete ve dergilerin etkisi.
artıyordu. İranlı entellektüeller halkı meşruti
bir yönetim sistemini kabul etmeye hazırlıyor-                 Halkın içinde bulunduğu durumu ve
lardı.                                                 İran halkının aydınlanışını tespit ettikten sonra

       şunu da unutmamak gerekir ki, hürriyet                 saraydaki gelişmeleri irdelediğimizde
fikirlerinin gelişmesinde Osmanlı Devleti’nin          görüyoruz ki, Nasıreddin şahın öldürülmesin-
rolünü de göz ardı etmemek gerekir. Os-                den sonra oğlu Muzafereddin şah 1896 ‘da
manlı’nın 1876’da Kanun-ı Esasiyi ilan                 tahta çıkmıştı. Babası tahtta iken, Tebriz’de
etmesi, bu uğurda verilen mücadeleler,Abdül-           ikamet eden Muzafereddin , tahta çıktıktan
hamit’in tutumu, onun önce meşrutiyete sadık           sonra kişilik olarak iyi bir insan olmasına
kalması, ardından baltalaması gibi gelişmeler          karşın, İran halkına çok yararlı olamamıştır.
İranlılar üzerinde çok büyük etki yap-                 Zayıf bir iradeye sahipti. Muzafereddin şahda,
mıştır.1876’da Osmanlı Devletinde oluşturu-            aynı babası gibi lüzumsuz yere dış seyahatler
lan meşruti yönetim her ne kadar istenilen             yapıyor, sarayda son derece savurgan ve şaşalı
başarıya ulaşılamadıysa da, İranlı aydınlar            bir yaşam sürdürüyordu. bu durumda da
açısından oldukça önemlidir. Bu bağlamda               dışarıdan borç para alınmak zorunda kalınıy-
bakıldığında özetle İran’a hürriyet fikrinin şu        ordu. İran ekonomik bakımdan tamamen
yollardan girdiği söylenebilir:                        iflasın eşiğine gelmişti. Çok acil olarak parasal
                                                       tedbirlerin alınması gerekiyordu.
       * Osmanlı da görülen Avrupalılaşma
hareketleri ve bu durumun İstanbul’da bulunan                        Muzafereddin şah hakkında şöyle
                                                       deniliyordu. “Kendi söylediklerinden haber-
                                                       sizdir. Zaman zaman düşüncelerini değiştirir.
                                                       Mesela istibdadı savunur görünürken, başka

                                                   68
   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75