Page 96 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 96

tarih çevresi




            mevzilerinde bulunan İngiliz ordularını büyük  güçleri,   müttefik   ordularının   bölgeye
            ölçüde  güçlendirmeye  başlayacaktı.  Aslında,  ulaşmasından önce sadece Batı Trakya'daki Türk
            Mütareke  Konferansı  bir  başlangıç  olmasına  sakinlerini  başarılı  bir  şekilde  korumakla
            rağmen,  Zaharof  ve  Venizelos'un,  şayet     kalmayıp, aynı zamanda da Yunan köyleri kadar,
            Mudanya      müzakereleri     başarısızlıkla   Meriç nehri ve Batı Trakya'nın ötesine doğru
            sonuçlanacak  olursa,  İngilizlerin  Yunanlılara  kaçmakta olan Yunan mültecilerin oluşturduğu
            askeri ve mali yardım başlatmasını sağlamak    konvoylara  da  saldırmak  suretiyle  Yunan
            için  Lloyd  George  ve  Curzon  ile  Londra'da  nüfusunun bölgeden ayrılmasını hızlandırmıştır.
            görüştükleri kaydedilmektedir.
                                                                 Ancak,    Doğu    Trakya'da   Yunan
                 Neticede,     Yunanlıların     kendi      yönetiminin Türk yönetimi ile değiştirilmesi ve
            yönetimlerini yeniden kurmak üzere müttefikleri  çok daha çatışmacı müzakerelerin konusu olan
            ikna etmede kullanabileceği, ya da en azından  sınırların tespiti açısından yapılacak düzenleme
            bölgede bir uluslararası kontrol kurulması, hatta  çok zordu. Yunan heyeti, Batı ve Doğu Trakya
            Yunanlıların kendilerinin bir saldırı başlatmasına  arasındaki sınırın Meriç nehrinin doğu yakası
            imkan   verecek   herhangi   bir   çatışma
                                                           üzerinden geçmesinde ısrar etmekteydi. Böylece
            olasılığından  kaçınmak  için,  İsmet  Bey,  Batı
                                                           bir taraftan ırmağın kendisi ve Rumeli demiryolu
            Trakya'daki  Yunan  ordusunun  müttefik        sisteminin  ana  kavşağı  durumunda  olan
            kuvvetlere  teslim  olmasına  müsaade  etme
                                                           Karaağaç  da  Yunan  mülkiyetinde  bırakılmış
            mantığını  kabul  etti.  Ancak,  bölgenin  önce
                                                           olurken,  demiryolunun  tamamı  da  Yunan
            müttefiklere, daha sonra da Türk güçlerine devri
                                                           kontrolüne geçmiş olacaktı. İsmet (İnönü) ise
            Yunanlıların       istedikleri      kadar
                                                           sınırın  Meriç  nehrinin  batı  kıyısından
            geciktirilmeyecekti. Sadece birkaç gün içinde bu
                                                           geçmesinde  ısrar  etmekteydi.  Böylece  nehir
            el değiştirme gerçekleştirildi. Böylece Yunan
                                                           tamamen  Türk  kontrolüne  geçmiş  olacak  ve
            gururu  incitilmeksizin  Batı  Trakya'daki  Türk
                                                           Karaağaç  da  Türk  topraklarına  dahil  edilmiş
            nüfusu da korunmuş olacaktı. Bu noktada şu da
                                                           olacaktı.  Bu,  sadece  demiryolları  üzerinde
            eklenmelidir ki, sadece müzakerelerin bir kısmı
                                                           kontrol sağlamak amacı gütmemekteydi. Çünkü
            değil,  Batı  Bulgaristan'daki  Trakya  Paşaeli
                                                           burası büyük bir şehir olan Edirne'nin sınırları
            Cemiyeti tarafından kurulmuş olan Türk gerilla
                                                           içindeydi  ve  eğer  Karaağaç'ın  kontrolü
            güçlerinin, Ege'ye ve Akdeniz'e doğrudan bir
                                                           Yunanlılara verilecek olursa bölge sürekli bir
            ulaşım  sağlamak  için  hâlâ  Dedeağaç'ın
                                                           Yunan tacizinin hedefi haline gelecekti.
            kontrolünü  ele  geçirmeyi  umut  eden  Bulgar
            hükümeti ile tam bir işbirliği içinde eş zamanlı     Mazarakis,     nihayet    konferansa

            olarak  bölgeye  ulaşması  kendini  koruma     ulaştığında,  yokluğunda  ulaşılmış  olan  bütün
            yönündeki  Türk  kararlılığının  esas  parçasını  uzlaşmaları  iptal  etti.  Müzakereleri  7  Ekim'e
            teşkil  etmektedir.  Bir  önceki  yıl  boyunca  kadar   erteledi.   Mustafa   Kemal   ise,
            Yunanlılara karşı gerilla saldırıları yapmış olan  Çanakkale'deki "tarafsız bölge"ye karşı bir Türk
            Fuad (Balkan) Bey tarafından yönetilen bu Türk  saldırısını durdurmak üzere yürürlüğe koyduğu



                                                      94
   91   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101