Page 124 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 124

tarih çevresi




            Kemal savaş planlarını hazırlarken Osmanlı ve        Mustafa   Kemal    Paşa,   İstanbul'da
            İngiliz  hükümetlerinin  30  Ekim  1918'de     beklemeye    devam    ederken   Türkiye'nin
            Mondros  Ateşkes  Antlaşması'nı  imzalayarak   geleceğini,  savaşı  kazanmış  olan  İtilaf
            anlaştıkları  haberi  geldi.  Osmanlıyı  yöneten  devletlerinin kendi aralarında kararlaştıracağını
            Enver,  Cemal  ve  Talât  üçlüsü  bir  Alman   kesin olarak anladı. Eğer Türkiye kurtarılacaksa
            gemisiyle Osmanlı İmparatorluğu'nu terk ettiler.  bu  hareket  Anadolu'da  başlamak  zorundaydı.
            Yeni  kurulan  kabine  Mustafa  Kemal'in       Anadolu'da,  kendilerini  Müdafaa-i  Hukuk
            arkadaşlarından ve onu takdir eden kişilerden  cemiyetleri  olarak  isimlendiren  mahalli  Türk
            oluşmaktaydı,  ancak  İstanbul'a  çağrılmış    grupları, Müslüman olmayan yerli halkın ortaya
            olmasına  rağmen  istemiş  olduğu  Harbiye     koyduğu yeni saldırganlıkla baş etmek için bir
            Nâzırlığı  görevi  kendisine  verilmedi.  Alman  araya gelmekteydiler. Bir Karadeniz limanı olan
                                                           Samsun'un  iç  bölgelerinde  ortaya  çıkan
            subaylarının ayrılışı için düzenlenen partide bir
                                                           huzursuzluklar, Mustafa Kemal'e, Anadolu'da
            Alman subayı Türkler için savaşın sona ermiş
                                                           bir göreve atanmak için aramakta olduğu fırsatı
            olduğu yönünde bir konuşma yapınca, Mustafa
                                                           sundu.  Müttefikler  Osmanlı  hükümetini
            Kemal, savaşın sona ermiş olmasının Almanlar
                                                           Anadolu'da düzeni sağlaması için sıkıştırıyor ve
            açısından  doğru  olabileceğini,  fakat  Türkler
                                                           bunun  yapılmaması  durumunda  bu  işi
            açısından  Türk  bağımsızlık  savaşının  yeni
                                                           kendilerinin yapacağı tehdidinde bulunuyorlardı.
            başladığını söyledi.
                                                           Dahiliye Nazırı bölgede düzeni sağlayabilecek
                 Eğer durum böyle idiyse, İstiklâl Harbi   kişi olarak sadrazama Mustafa Kemal'i önerdi.

            kendisini hissettirme bakımından oldukça yavaş  Enver  Paşa'nın  eskiden  beri  rakibi  olması
            ilerliyordu.  Olayların  gelişimi  karşısında  gerçeği,  şimdi  Mustafa  Kemal'in  yardımına
            umutsuzluğa  kapılmış  olan  Mustafa  Kemal,   koşmaktaydı. Padişah, sadrazamın, Samsun ve
            diğer  taraftan  hâlâ  kendisinin  muhteşem  bir  çevresindeki durumu incelemek üzere, Üçüncü
            şahsiyete sahip olduğu fikrine sıkı sıkıya bağlı  Ordu  genel  müfettişliğine  Mustafa  Kemal
            kalıyordu. Örneğin padişahın Mustafa Kemal'in  Paşa'nın  atanması  yönünde  yaptığı  tavsiyeyi
            hanedanlık ailesinden biriyle evlenmesini arzu  kabul etti.
            ettiği  kendisine  haber  verilince,  saraydaki      Mustafa  Kemal,  Anadolu'yu  kurtarmak
            kadınlar  tarafından  "sarı  gül"  olarak  bilinen  için oluşturmakta olduğu planlarını uygulamaya
            Mustafa  Kemal  Paşa,  bir  aracının  kendisine  koyabilmek  için  daha  geniş  yetkilere  ihtiyaç
            ilettiği saraya davet edilmesi teklifini, prensesle  duyduğunu  fark  etti.  Bu  noktada  iyi  talih
            ancak kendi evinde görüşebileceğini söyleyerek  sonunda yüzüne güldü. Harbiye Nazırı Mustafa
            geri çevirdi. Bu davranış, hem Mustafa Kemal'in  Kemal'i atanmasına resmiyet kazandırmak için
            büyüklüğünün bir ifadesiydi, hem de padişahın  Erkân-ı  Harbiye'ye  gönderdi.  Orada  Mustafa
            kendisine  reva  gördüğü  muamele  karşısında  Kemal     yetkilerini   genişletmek    için
            adeta onu azarlama niyeti taşıyan bir hareketti.  arkadaşlarından  biri  olan  Erkân-ı  Harbiye

            Bu konu bir daha açılmadı.                     Reisi'yle  birlikte  bir  çalışma  yaptı.  İkisi,  ona



                                                      122
   119   120   121   122   123   124   125   126   127   128   129