Page 140 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 140
tarih çevresi tarih çevresi
olan kitap ve kütüphanelerinde medreselerde konulacağını izaha çalışmıştır. 39 olacak ama yeteri kadar redif askeri edelim, bunu teklif ederim.” Diyerek maaşta
42
olmadığından bahsetmiştir. Talebenin okuyacağı bulunamayacak. Anadolu’nun fakir azaltma yönünde teklifi olmuştur. Ardından da
Girit hadisesi münasebetiyle memleketin
kitap, kamus olmaz ise eğitim nasıl yapılacağını muhtelif mahallerinden gönderilen olunan vilayetlerinden köylüler redif olacak. Bir köye meclise teklifini vermiştir. Teklifi çok kısa ve
sorgulamaktadır. Medresede eğitim veren gidecek olursanız, kadından başka kimse açıktır.“ Riyaseti Celileye Nişan Kalemi
telgraflar münasebetiyle söz almıştır. Çeşitli
Mollalarında son derece kötü bir vaziyette Vilayetlerden gelen bu telgraflarla ilgili olarak bulamayacaksınız. Kaymakamlıkla dolaştığım Mümeyyizinin, vazifei hafifesine mebni,
olduklarını, karnını doyuramayacak durumda mecliste pek çok tartışma yapılmıştır. Gelen bu için tamamıyla meselenin ruhunu bilirim. Onun maaşının bin beş kuruşa tenzilini teklif eylerim.
olan hocalardan nasıl fayda beklenebileceğini telgraflara cevap yazılıp, yazılmaması konusu içindir ki, 30 lira azdır. Bu 50 lira olmalıdır, Ankara Mebusu Talat” Oylamayı başlatan
sormaktadır. Talat Bey’e göre bu nezaret adeta tartışılırken, Talat bey konuşmalara dâhil olarak demektedir. Ankara Mebusu olmasından dolayı meclis başkanı “ — Kabul edenler varsa ellerini
41
bir maliye müessesesi şeklinde idare önemli tespitlerde bulunmaktadır. Meselenin da Ankara Vilayetini iyi bildiği için Ankara’daki kaldırsın. (Eller kalkmaz) Kabul olunmadı.” 43
edilmelidir. 38 telgraflara cevap yazma olmadığını, bu konuya sorunu dillendirdiğini görmekteyiz. Bunun bir Denilerek, Talat Bey’in teklifi ret edilmiştir.
Hicaz Demiryolu Müdüriyeti Umum iyesi hükümetin dikkatini çekmek olduğuna işaret yük getirmeyeceğini, aksine kâtipler ne kadar iş Posta ve Telgraf ve Telefon Nezareti
bütçesi konuşulurken de söz alan Talat Bey bir etmektedir. Müvekkillerimizin sözünü, görürlerse harçlardan devletin gelirinin Bütçesi münasebetiyle söz aldığında ise, ağır
hayli sert bir şekilde konuşmasına başlamıştır. “ mitinglerin neticesini hükümete layıkıyla artacağını, milletinde işinin çabuk görülüp eleştirilerde bulunmuştur. “…Şu müzakere
Mehmet Talat Bey (Ankara) — Efendim Hicaz anlatalım. Millet galeyandadır, bu büyük bir günlerce kapı önlerinde beklemeyeceklerini ettiğimiz bütçe, Posta ve Telgraf bütçesi değil
Demiryolu sureti zahirede bütün İslâmların meseledir, demektedir. Menteşe Mebusu Halil ifade etmektedir. mi? Telgraf muamelatını zararsız görüyoruz ama
kalbini teshir (ele geçirme) etmek maksadıyla ve bey’in Hükümet vazifesini ifa ediyor sözüne Sadaret Bütçesi münasebetiyle söz alan posta muamelatı yine eski tarz üzere devam
hakikatte ise birçok paralar çalınmak niyetiyle karşılık, Talat Bey, “-Ediyor ama Girit Talat Bey’i bütçe görüşmelerinde çoğunlukla ettirilmek usulü takip edilecek ise, biz bütçeyi
devri sabık da yaptırılan bir hat idi.” Dediğinde Meclisinde Hıristiyan azalar, İslam azaları bakanlıklara veya kurumlara verilecek tasdik etmeyelim, daha iyidir. Posta Nezaretini
Berat Mebusu İsmail Kemal Bey “Hayır, yok tokatlıyorlar. Bugün bizim memleketimizde tahsisatların, kişilere verilecek maaşların lağv edin. İstanbul içinde bir mektup dört günde
öyle bir şey.” Diyerek itiraz etmesine rağmen milyonlarca Hıristiyan vardır, refah içinde artırılması yönünde söz aldığını görmekteydik. gidiyor. Memleketimizden aldığımız bütün
Talat Bey sözlerine devam etmiştir. Sarf edilen yaşıyorlar.” Sözleriyle karşılık vermektedir. 40 Fakat Sadaret Bütçesi görüşmelerinde söz alarak havadisler, böyle aylarca sürükleniyor,
paranın yekûnu çıkarılırsa sözümün doğruluğu Talat Bey, Hizmet-i redife de bedeli şahsî “ Burada bir şey var, Beyefendiden sual postanelerde kalıyor. Posta muamelatı yoluna
anlaşılacaktır. Şimdiye değin binlerce lira sarf usulünün lağvı ile bedel-i nakdî usulünün edeceğim. Mümeyyizler iki sınıf mıdır? Bunda girmek hususunu Posta Müdüriyeti namına
edilmiş, milyonlarca kuruşa mal olmuş olan bu kabulüne dair Redif Kanunnamesine ek kanun bin beş yüz, iki bin kuruşluk var. Nişan Kalemi Hükümetten gelen zat taahhüt etmezse, biz bu
hattan bu gün için gereği gibi Lâyihası münasebetiyle de mecliste Mümeyyizliğine iki bin kuruş veriliyor. Hâlbuki bütçeyi kat’iyyen reddedeceğiz. Hâlâ bu usul
yararlanılmamaktadır. Bu sene gelen hacılardan konuşmuştur. Redif Hizmetinde 30 lira bedelin Nişan Kalemi Mümeyyizi o kadar mühim bir iş değişmemiştir. Muamelat eskisinden farksızdır.
alınan haberlere göre, ceplerinde mum taşıyıp az olduğunu ifade ediyor. Bursa Mebusu Ömer de meşgul olmasa gerektir. Hiç olmazsa, Aksini ispat etsinler de bendeniz sözümü geri
yakıyorlarmış. Su istenilen yerde su yok. Fevzi Efendi’nin de belirttiği gibi, az bir bedel buradan beş yüz kuruş tenzil olunmalıdır. Şimdi alırım.” Diyerek bu nezaretin işlerinin doğru
Memurlar, yolcuların canını sıkıyorlar. Bu olursa herkes bedel ödemeye kalkacaktır. Efendim, rütbe ve nişan meselesi, unutulması dürüst yapılmadığını söylemektedir. Telgraf ve
yüzden birçok hacı bu sene eski yol ile develerle Avrupa’da bedel –i nakdi yokmuş. Bizim lâzım gelen şeylerden olduğu anlaşıldı. Bu iki Posta Müdürü Umumî Vekili Fuat Bey’le
hacca gittiler, demektedir. Bu eleştiriler üzerine memleketimiz fakir bir memleket olduğu için, bin kuruşluk vazife değildir. Tahrirat tartışmaya da girmiştir. Fuat Bey’in “ — Nerede
Hicaz Demiryolu Müdürü söz alarak uzun uzun buna müracaat ediliyor. Bu bedel az olursa Müdürlerine bin iki yüz kuruş maaş verildiği öyle ise göstersinler.” Sözlerine karşın Mehmet
savunma yaparak istedikleri bütçenin herkes vermeye kalkıp, evini barkını satacaktır. halde buna iki bin kuruş vereceğimize, bin beş Talat Bey “ (Devamla) — Bütün Heyeti Kiramla
verilmesiyle bu aksayan işlerin hal yoluna Bir savaş zamanında da 30 liralar toplanmış yüz kuruş verelim de beş yüz kuruş tasarruf ispat ederim.” Diyerek mecliste hararetli bir
44
138 139