Page 39 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 39
tarih çevresi
patlayacağına inanılabilinir” öngörüsünü ifade tahrik edebilir. Üstelik henüz içimizde bunlara
etmektedir; şu şekildedir: bir istikamet verilmemiş iken…”
“Memleketin kaybedilmek üzere olan Genç yarbay milli stratejik duyarlılık
küçük parçasını feda etmeyeceğim diye en açısından tarihi önemde bulduğum mektubuna
büyük parçasını hesapsızlık ve bilgisizlik şöyle devam etmektedir:
yüzünden feda eden idarecilerimizin bir de
mevki ve şöhret peşindeki hırsları “İngiliz-Alman rekabetiv e yeniden
yüzünden ne hale geldiğimiz aşikârdır. büyüyen Sırbistan’ın Avusturya ve
Binaenaleyh bu mevzuda fazla izahata lüzum Macaristan’ın güneyindeki Slavlar üzerinde
görmüyorum. Bundan sonra da fena günler iddiası yüzünden, pek yakında dünya harbinin
göreceğimizden şüphe edilmemelidir. patlayacağına inanılabilinir. Hiçbir hazırlığımız
Yüzyıllardan beri Hıristiyan tebaasından olmadan acele bu harbe de sürüklenecek olursak,
çektiklerimiz henüz bitmeden, birbirine zıt olan Anadolumuz, Boğazlarımız ve 500 yıllık Türk
Pan-İslam ve Pan-Turan hayalleri icat edilerek İstanbulumuz muhakkak tehlikeye girer. Bu
bunlarla, zaten güç olan durumumuz büsbütün sefer bir kelime ile Türklüğümüz mahvolur.
karıştırılmaktadır. Milliyetçilik dünya yüzünde Bundan sonra hiç olmazsa kendimizi hülyalara
o kadar çok inkişaf etti ki, emin olabilirsiniz bir kaptırmamalıyız. Zira telafisi mümkün
millet çoğunluğuna dayanmayan devletlerin olamayacak bir felaketle karşılaşırız. Gelecekte
dağılması mukadder görülüyor. Hala Anadolu’da hiçbir hissiyata aldanmadan, kesin kararımız,
Suriye ve Irak’ta bir Hıristiyan azınlığı vardır. Türk çoğunluğunun çizdiği hudut hem dış
Bunların iddiaları eksilmemiştir. Bir de büyük siyasetimizin hem de savunmamızın temel taşı
bir Arabistan davası çıkmıştır ki bununla olmalıdır.”
İngiltere, Fransa; Arap çoğunluğu olan O sırada Şam’da kolordu kurmay başkanı
yerlerimizi bizden ayırıp kendilerine sınıf arkadaşı Ali Fuat (Cebesoy) ise bu
müstemleke yapacaklardır. İçimizde bir de Arap dönemde aralarında yazışmaların sürdüğünü
milliyetçiliği alıp yürümüştür. Bunlardan kültür vurguluyor ve şu bilgileri aktarıyor:
ve din birliğine inanmayanlar vardır ki bunların “Bundan sonraki yazışmalarımızda,
menfaati bakımından büyük devletlerin âleti Arabistan’a verilecek idare şekli, daha sonra
olacaklarından şüphe edilemez. Buna mukabil Arabistan’ın istiklâli hakkındaki
çoğunluk temiz bir milliyetçilik davası içindedir. düşüncelerimize yer verilmişti. Umumi
Bunlarla görüşüp Arap meselesine bir çözüm seferberlik ve harbe girişimizdeki acelecilik,
noktası bulunabilir. Arap meselesi bundan Mustafa Kemal Bey’in fikrine asla uymuyordu.
sonra iç siyasetimizin en önemli meselesi O, tedrici bir seferberlik ve harbe mümkün
olmuştur. İçerde azınlık ve Arap meselesi olduğu kadar geç girilmesini istiyordu. Onun
dururken, hangi teşkilât, hangi vasıta ile dışarıda fikri Türk Başkumandanlığının fikrine katiyetle
Pan Turanizm ve Pan İslamizm umdelerini uyuşmuyordu. Mustafa Kemal Bey’e göre; harp,
36