Page 110 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 110
tarih çevresi
dünyanın bütün kadınlarını onöre etmek üzere yerine getirmedikçe memleket ve millet
“Şuna kani olmak lazımdır ki, dünya yüzünde yükselmez”73. Bir başka konuşmasında:
gördüğümüz her şey kadının eseridir”70
“Arkadaşlar, dünyada fütuhatın iki
demiştir.
vasıtası vardır. Biri kılıç, diğeri sapan… Eğer
Sonuç olarak; “Bu millet, esas terbiyesini milletimizin ekseriyeti azimesi çiftçi olmasaydı
aileden almaktadır. Türk milleti öyle analara biz bugün dünya yüzünde bulunmayacaktık.”74
sahiptir ki, her devrin büyük adamlarını bu diyerek Türk köylüsüne minnettarlığını dile
analar yetiştirmiştir. Türk kadını daha yüksek getirir. Bu anlamda olup çok daha veciz ifadesi
nesiller yetiştirmeye kabiliyetlidir”71. ise “kılıç ile zafer kazananlar, sabanla zafer
kazananlara mağlup olmaya ve bunun sonucu,
III.IV. Türk Köylüsüne..!
yerlerini onlara bırakmaya mecburdurlar”75
İstiklal savaşında karşılaşılan güçlüklerin
şeklindedir. Kısaca “Köylü hepimizin
omuzlanmasında büyük bir gayretin sahibi olan
velinimetimizdir”76 diyen Atatürk ona olan
kesim Türk köylüsüdür. Hem can kaybı hem de
hislerini: “Türkiye’nin sahibi hakikisi, hakiki
zaten zayıf olan ekonomik kayıpları onu daha da
müstahsil olan köylüdür. O halde herkesten daha
yıpratmış ve çaresiz bırakmıştır. Belki de
çok refah, saadet ve servete müstehak ve elyak
yeniden toparlanıp ayağını altına alması
(en layık) olan köylüdür.” biçiminde dile getirir.
beklenen dolayısıyla, demoralize olup motive
III.V. Türk Askerine..!
edilmesi gereken kitle köylüdür. Atatürk bu
bilinçle; fakir, umutsuz, moralsiz ve de okur Atatürk, dünyanın diğer büyük
yazar oranı %5-6 yı geçmeyen Türk köylüsü liderlerinden farklı olarak yetişme çizgisi
için; bakımından askerlik mesleği ya da sanatı
mensubudur. Onun birçok faaliyet sahasında
“Bu memleketin sahibi ve heyet-i
başarılı görevler üstlendiğini biliyoruz. Fakat o
içtimaiyemizin unsuru esasisi köylüdür. İşte bu
temelde kariyer sahibi bir askerdir. Onun
köylüdür ki bugüne kadar nur-u maariften
askerliğe, dolayısıyla Türk askerine hitaben dile
mahrum bırakılmıştır. Binaenaleyh; bizim takip
getirdiği teşhis ve tavsiyelerini her hangi bir
edeceğimiz maarif siyasetinin temeli, evvela
konu ve sahada söylediklerinden farklı
mevcut cehli izale etmektir. Teferruata
algılamak lazımdır.
girmekten içtinaben bu fikrimi birkaç kelime ile
tavzih için diyebilirim ki alelıtlak umum köylüye Atatürk’ün öncelikli sözü askeri kumanda
okumak, yazmak ve vatanını, milletini, dinini, kademesinedir. “Kötü alay yoktur, kötü alay
dünyasını tanıtacak kadar coğrafi, tarihi, dini ve kumandanı vardır.” diyen Napolyon’a katılarak:
ahlaki malumat vermek ve amal-i erbaayı
“Türk neferi kaçmaz; kaçmak nedir
öğretmek maarif programımızın ilk
bilmez; eğer Türk neferinin kaçtığını
hedefidir.”72 demektedir.
görmüşseniz, derhal kabul etmelidir ki, onun
Çünkü ona göre: “Türk köylüsünü efendi başında bulunan en büyük kumandan
107