Page 111 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 111

tarih çevresi




            kaçmıştır.”77der. Ve hemen ekler:              karış karış kahramanca ve namuskarane müdafaa
                                                           etmiş ve muhafaza-i mevcudiyet eyleyebilmiş
                 “Bir  Türk  kumandanının,  ordusunu
                                                           ordular görülmüştür. Türk ordusu, o cevherde bir
            kullanmaksızın, her hangi bir su-i tesadüf ve su-
                                                           ordudur.”83
            i talih neticesi dahi olsa düşmana esir düşmesini
            biz mazur görsek de, tarih bunu asla affetmez ve     Türk ordusunun benzerleri karşısındaki
            etmemelidir.”78. Bir başka konuşmasında Türk   durumu  ise  şöyle  belirlenmiştir:  “Türk
            askerine  komutanlık  edecek  şahsın  ölüm     ordusunun bir cüz-ü tamı muadiline behemehal
            karşısındaki durumunu belirler:                mağlup,  iki  mislini  tevkif  ve  tespit  eder.  Bu
                                                           kıymet mahfuz kaldıkça teşkilatımızı, sevk ve
                 “Komutanların  en  büyük  cesareti
                                                           idaremizi  bu  hedef  ve  gayeye  yürüttükçe,
            sorumluluktan  korkmamaktır…  Namuslu  ve
                                                           Türkiye’nin  her  türlü  taarruzdan  tecavüzden
            onur sahibi bir komutan için ölüm hiçbir vakit
                                                           masun ve mahfuz kalacağına kimsenin şüphesi
            hatıra gelmez, onu düşündüren, eylemin yerinde
                                                           kalmaz.”84
            olup  olmadığıdır.”79  Hatta  çok  daha  ileri
            giderek Atatürk bir Türk askeri komutanın hiç        Atatürk’ün  Türk  ordusunu  tanımladığı
            akla gelmeyecek bile olsa esareti ihtimaline olan  vecizevari ifadesi ise:
            bakışını şöyle dile getirir ki; bu ifadeler Türk
                                                                 “Ordumuz,       Türk   birliğinin,
            askerinin hayat prensibi kabul edilebilecek kadar
                                                           Türk   kudret ve      kabiliyetinin,  T ü r k
            değerli ve anlamlıdır;
                                                           vatanseverliğinin      çelikleşmiş      bir
                 “Bir  kumandanın  esareti  de  mazur      ifadesidir.”85şeklindedir.
            görülebilir.  O  zaman  ki,  vazife  ve  icabat-ı
                                                                 İstiklal  Savaşında  Türk  Askerine  “Size
            askeriyeyi ifa ve tatbikte elindeki kuvveti sonuna
                                                           savaşmayı  değil,  ölmeyi  emrediyorum”
            kadar kullandıktan sonra kanını akıtmak fırsatını
                                                           şeklindeki ifadesi ise tam bir motivasyon dehası
            bulamaksızın  düşman  eline  düşerse…”  80
                                                           davranışıdır.
            Görüldüğü gibi Atatürk kumandan mevkiindeki
                                                                 III.VI.  Türk Öğretmenine...!
            ferde  tanrısal  vasıflar  yükler.  Hatta  bir
            konuşmasında “Komutan yaratan demektir.”81           Atatürk’ün  eserlerinin  korunması  ve
            diyen O’dur.                                   geliştirilmesi görevini kendisine emanet ettiği bir
                                                           diğer insan tipi öğretmendir.
                 Türk askerinin mesleki ve ahlaki erdem ve
            üstünlükleri bütün doğu alemince biliniyor ve        Öğretmenler her şeyden evvel bir insan
            kabul ediliyordu. “Türk askerleri kuvvet cesaret,  topluluğunu millet haline getirmede vazgeçilmez
            kahramanlık, harp sanatı ve tekniğindeki başka  ve yeri doldurulmaz bir role sahiptirler.
            kavimlere  üstün  meziyetleri  ile  şöhret
                                                                 “Milletleri  kurtaranlar  yalnız  ve  ancak
            yapmışlardı.”82 Atatürk’e göre;
                                                           muallimlerdir.   Muallimden,   mürebbiden
                 “Tarihte bütün bir vatanı, çok faik düşman  mahrum bir millet henüz millet namını almak
            kuvvetleri karşısında son kabza-i türabına kadar  istidadını kesbetmemiştir. Ona alelade bir kütle



                                                      108
   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116