Page 8 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 8

tarih çevresi

kadar mevcut gelir kaynakları, bu sürenin sonuna kadar ihtiyaçları karşılamaktan uzaktı. Devlet ge-
lirlerinin sonbahardan itibaren azalan bir seyir izlemesine karşılık, giderlerin ordu mevcudunun art-
tırılması sebebiyle artan bir seyir izleyeceği belliydi. Bu durumda tek çare tarıma dayalı vergiler gibi
mevsimlik dalgalanma göstermeyen, tahsili az masraflı ve kolay vergilendirme alanlarına başvurmak
olacaktı.

     Öte yandan Doğu ordusunun kazandığı zafer, halkın yeni külfetlere kolayca katlanabileceği psi-
kolojik bir ortamın yaratılmasına da yardımcı olmuştu.10 Göle kazasının ekonomik yapısını sorgulayan
bu belgenin kaza’ya gönderilmesinden yaklaşık beş ay önce 9 Ekim 1921’de “Tarım Yükümlülüğü
Kanununun Uygulanma Şekline İlişkin Tüzük” yayınlanmıştır. 21 maddeden oluşan bu tüzüğün ana
hatları şöyle özetlenebilir.11

• Her il ve ilçede vali ve kaymakamın başkanlığı altında askerlik dairesi başkanı, tarım memuru,
jandarma komutanı, tarımla uğraşanlar tarafından seçilen iki üyeden meyda gelen bir “Tarım Yüküm-
lülüğü Kurulu” kurulmaktadır. (Tüzük maddesi 1-2)

• Her mahalle ve köydeki “İhtiyar Heyetleri” aracılığıyla her evin hayvan, arazi, tarım araç ve gereçleri
ile tohumluk miktarları dikkatlice tesbit edilecek ve bir deftere kaydolunacaktır. (Md. 3)12

• Her çift hayvan başına, sahibi yazlık ve kışlık olmak üzere en az kırk dönüm araziyi ekmekle yüküm-
lüdür. Mahalle ve köy ihtiyar heyetleri, ne cins, ne miktar tohumla ekim yaptıklarını veya nadas ettiği-
ni Tarım Yükümlülüğü Kuruluna bildirecektir. (Md: 4-5)13

• “Tarım Yükümlülüğü Kanununun Uygulama Şekline İlişkin Tüzük”, tarım yükümlülüğüne tabi bulu-
nanların askerliklerini ertelemek suretiyle, üretim düşüklüğüne engel olmak yolunu seçmiştir. Genel-
likle her yüz dönümün bir kişi tarafından ekilip biçilebileceği varsayımı ile hareket edilmiştir. Bu
duruma göre çiftçiliği sanat edinmiş olanlardan iki yüz dönüm araziyi işletenlerin kendileri ile birlikte
iki işçisinin, iki yüz dönümden fazla arazi işletenlerin her fazla yüz dönüm için bir işçisinin daha
askerlik hizmetleri ertelenmektedir. Traktör kullanarak ekimde bulunanların ayrıca iki makinistinin,
ikiyüz koyun veya keçisi ile elli adet sığırı olanların kendileri ile birer çobanının askerlik hizmetleri
ertelenebilecektir. (Md. 8,9 ve 11)14

    Kanımızca, sözkonusu tüzüğün en önemli maddesi, tarımla uğraşmayan sermaye sahiplerini ekime
zorlayan onuncu maddesi olmaktadır. Bu madde uyarınca, resmi olarak kurulmuş her türlü imtiyazlı
ve imtiyazsız şirketler ile müessese ve derneklerden beş bin lira sermayesi olanlar yüz dönüm ve daha
fazla sermayesi olanlar ayrıca her fazla bin lira için on dönüm araziye tahıl ekmek veya ektirme-
kle yükümlü tutulmaktadır. Böylece sermayenin atıl kalmasının önüne geçilerek tarımda kullanılması
sağlanmış olmaktadır.15

     Aslında bu tüzük maddelerinden genel seferberlik ile tarım seferberliğinin bağdaştırılmaya
çalışıldığı açıkca sezilmektedir. Sözkonusu tüzüğün 8, 11 ve 14’üncü maddelerine yapılan eklemel-
erle, tarımla uğraşıp da henüz silah altına alınmamış olanlardan iki yüz dönüm ekimde bulunanların
kendileri ile birer işçisinin, iki yüz dönümden fazla ekimde bulunanlara fazla her iki yüz dönüm için

                                               8
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13