Page 44 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 44

tarih çevresi

devam ettirmiş, ancak bu mirası kendi özgün bakış açılarıyla yeniden yorumlayarak toplumsal ve sanatsal ya-
pılarında da yenilikler getirmişlerdir18.

         Hititler dönemindeki baskının kalkmasıyla, yerel kültürlerin öz kimliklerinin yeniden ortaya çıkması
mümkün hale gelmiş olabilir. Bu yüzden, Neo-Hitit Krallıkları resmi yazışmalarda Akkadca, Hititçe gibi dilleri
değil, muhtemelen günlük konuşma dilleri olan Luvice ve Aramiceyi tercih ettiler19. Buna en büyük kanıtı tespit
edilen Luvice yazıtlı steller ve heykeltraşlık eserleri üzerinde görmekteyiz20.

         Neo-Hitit coğrafyasına bakacak olursak Anadolu’da, Kızılırmak ve Seyhan nehirleri arasında, farklı
bölgelerde birbirinden bağımsız küçük krallıklar varlık göstermiştir. Tabal Krallıkları bu bölgede yer alırken,
Dağlık Kilikya ve Kilikya Ovası’nda Hilakku ve Que Krallıkları hüküm sürmüştür. Malatya çevresinde Melid
Krallığı, Adıyaman civarında Kummuh Krallığı, Kahramanmaraş dolaylarında Gurgum Krallığı, Gaziantep
Karkamış ile Suriye Cerablus sınırlarında Karkamış Krallığı kendini göstermiştir. Asi Nehri’nin kuzeyinde
Pat(t)ina/Unqi Krallığı ve günümüz İslahiye bölgesinde Sam’al/Zincirli gibi küçük kent devletleri de bu dö-
nemde varlıklarını sürdürmüşlerdir. Ancak tüm bu krallıklar, bölgede güçlü ve merkezi bir devletin oluşmasına
olanak tanımamışlardır; her biri kendi bölgesinde bağımsız olarak hüküm sürmeye devam etmiştir21.

         Siyasi açıdan döneme bakıldığında Neo-Hitit Krallıkları’nın yayılım bölgesi, güneydeki Asur Devleti
ile kuzeydeki Urartu Krallığı arasında bir nüfuz mücadelesi sahnesi olmuştur22. Neo-Hitit Krallıklarından biri
olan Gurgum ise stratejik konumu ve ekonomik gücü nedeniyle sürekli olarak Asur Krallığı’nın hedefinde ol-
muştur23.

         Gurgum Krallığı’nın Coğrafyası

         Gurgum-Kahramanmaraş, Anadolu’da kurulmuş Neo-Hitit Kent Devletleri arasında yer almaktadır.
Gurgum-Kahramanmaraş, coğrafi olarak Akdeniz, Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölge-
lerinin buluşma noktalarında yer almasıyla stratejik bir öneme sahiptir. Kahramanmaraş ve çevresi, Güneydoğu
Toroslarının güneyinde yer alarak Kuzey Suriye ve Mezopotamya ile kültürel alışveriş içindedir. Amik Ovası
ile doğal engel bulunmayan Kahramanmaraş Ovası arasında bağlantılar, Amanos Dağları’ndaki Belen ve Bahçe
Geçitleri üzerinden sağlanır. Maraş’ın güneyindeki Sakçagözü Vadisi, Orta Anadolu ile Kuzey Suriye arasındaki
önemli bir yol üzerindedir, ayrıca Aksu Nehri kıyısındaki başka bir yol, Kilikya Kapıları’nı aşmadan Torosları
geçmeye olanak tanır. Bu konum, şehrin tarihsel ve kültürel etkileşimler açısından merkezi bir rol oynamasına
neden olmuş, bölgenin tarihsel gelişim sürecine büyük katkılarda bulunmuştur. Farklı kültürel ve ticari yolların
18 Mansel, 2014, 94-96.
19 Hawkins, 2006: 373.
20 Luvice ve Luvi Hiyeroglif yazısının hem Hitit hem de Geç Hitit Krallıkları tarafından kullanılması, bu iki dönemi bir-
leştiren önemli bir unsurdur. Hitit kral isimlerinin Geç Hitit hanedanlarında da görülmesi, akrabalık bağları ya da güçlü
bir imparatorluğa dayandırma isteği ile açıklanabilir Bryce, 2012, 61.
21 Collins, 2007, 80-81; Akurgal, 1949, 195
22 Mazzoni 2000, 33.
23 Maxswell-Hyslop, 1974, 148

                                                               42
   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49