Page 9 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 9
tarih çevresi
içinde bulunduğu illet durumun vehametini ve Arab çocuklarına İngiliz dilini
derecesini görememktedirler. Bunu öğretmektedirler. Bu durumdan bizim vali ve
kavrayamadıkları içinde yeni düzenlemelere memurlarımızın acaba ne kadar bilgisi vardır?
mani olamaya çalışmışlardır. Ve ne kadar haberdardırlar? Benzeri durumlar
İran sınırı civarında da yaşanmakta, Mendeli
Bölgenin sanat, siyasi, şeri, fen, tıbbi ve Kuttü’l-amare kazaları dahilinde acemlerin,
alanlardaki durumu, adı geçen fırka tarafından zabitlerin ellerinden silahlarını almak ve
incelenmiştir. Ömer Paşa’nın buradaki az ve Devlet-i Aliye tebasına karşı harb etmek,
eksik çalışmaları, icraatları dahi buradaki yaralamak gibi eylemlere cesaret ettikleri
zorba mahalli memurlar tarafından “muzır” görülmektedir. Bundan hükümet meclisinin
sadasıyla karşı çıkılmıştır. Ancak bunlar tamamen bilgisi vardır. Ayrıca ordu-yu
Saltanat-ı Osmaniye’den korku duyarak hümayun müşirine de bilgi verilmiş ve
gizlenmektedirler. Bu düşüncede olanlar bu durumun fena hale geldiğinden ordu da
kez Derviş kıyafeti içinde zulme ve fesada haberdar edilmiştir. Burada özellikle Kadiri
başlamışlardır. Bu arada İran sınırında ufak dergahının başına geçen kişi ve kardeşi ile
tefek gösteriler olmaktadır. İngilizler tarikatın üyeleri Geylani (Gavs-ı Geylani)
tarafından Hintli ve Afganlı kişiler, Bağdat ve hazretlerine itikatleri çok büyüktür. Zengin-
Irak’ın en mutena semtlerine gruplar halinde fakir her Hintli ve Afganlı cühelası bunlara bir
gönderilmektedirler. Ayrıca fakir halka hediye vermek ister. Bir akçe’ye muhtaç olan
özellikle Hıristiyan ve Arap gruplarına, bir kişi bile, eline ne kadar para geçerse geçsin
ahalinin elbiseleri gibi (belleri kuşaklı, sabah-akşam postnişin’e gidip, kapıdan girdiği
dökülmüş) elbiseler giydirilmiştir. Elbiselerin anda secde ederek şeyh (nakib) veya onun
üzerinde İngiliz lisanı ile “piyade askeri” kardeşi ya da oğlu, o’da yoksa akrabalarından
ibaresi yazılmıştır. Bu gibi kişiler altı kuruş birisinin huzuruna girer. Onun sağ kolu
fiyatla tutularak bu işi yapmaktadırlar. Bazıları omuzuna yakın yerden terbiyeli bir şekilde
da Hint ve Mecusilerin10 ingiliz okullarında öper. Elinde bulunan para ya da her ne ise
okuyup terbiye gören ve hıristiyan olarak oturduğu şiltenin altına koyup, bir secde daha
“Hindistan Askeri Zabiti” rütbesi yaptıktan sonra huzurundan çekilir. Tarikatın
verilenlerden oluşmaktadır. Bunlar tebdil-i bir üyesi ya da vekilin “çavuş” namıyla
kıyafetle buralarda bulunmaktadır. Kadiri bulunan teşrifatçısı o da yoksa oğlu ya da
dergahı (Dergah-ı Kadiri) civarında bulunan kardeşleri Seyyid Abdurrahim ve Ahmed
hainleri de, bu dergahların odalarında bulunan efendiler her ne emrederler ise Pir’in emridir
Hintli ve Afganlı, Hindistan Askeri Zabıtanı diyerek, idam bile olsa derhal cennete gideceği
aracılığı ile eğitilmektedir. inancıyla pir’in emri hemen süratle yerine
getirilir.
Bu dönemde İngiliz memurları Musul
Vilayeti’yle Van, Erzurum taraflarını Seyyid Süleyman Efendi’nin büyük
dolaşmakta ve buralardan bilgi toplamaktadır. oğlu Ömer Han geçen sene koleradan ölen
Ayrıca fesat fikirler yayarak bu durum Seyyid Mustafa adına yayınlanan “el üssü’l-
hakkında da Hindistan Valisine bilgi bahir” adındaki risalede “Yeni Kadiri”
vermektedirler. Bir taraftan da Basra körfezi (Kadir-i Cedide) adında bir tamim
dahilinde ve Şat-tü Fırat kenarında bulunan
7