Page 53 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 53
tarih çevresi
başlığına cevabını vermiştir77. Abdi İpekçi ise, ülkeyiz. İki ülkenin de amacı dış ülkeleri iç
“İran’ın Düşündürdükleri” ismli yazısında
“…İran birçok az gelişmiş ülkenin tersine işlerimize karıştırmadan demokrasi içinde
petrolü sayesinde büyük maddi olanaklara
kavuşmuştur.O rejim devletin artan gelirinden yaşamaktır. Elli yıl bu günü bekledik. Şahın
ulusun adilane yararlanmasına izin vermeyen
bir biçimde işlemiştir. Şahın çevresindeki geleceğini sananları hayal kırıklığı bekliyor.
zenginler daha da zenginleşirken, yoksulların
durumu düzeltilmemiştir. Bu haksızlık ve Biz onun “ Beyaz Devrim” dediğini
yolsuzluklara karşı çıkanlar, polis rejiminin
baskısı altında kalmıştır.”78 demektedir. düzeltmekle işe başlayacağız. Halk ne derse o
Bu sırada Paris’te bulunan Humeyni olacak. Tek arzumuz çok acı çeken İran
ise 18 Ocak Cuma günü Paris’e gelen Naibler
Kurulu Başkanı Celal Tehrani ile görüşmeyi halkına bekledikleri özgürlüğü ve layık
reddetmişti. Öte yandan Başbakan Şahpur
Bahtiyar, “Nasıl bir Kardinal Başbakan oldukları eşitliği vermek. Bizim için herşeyden
olamazsa, Humeyni’de ancak dini liderdir”
demişti.79 Niyabet Konseyi Başkanı Celal önce İslam var. Bize Türkiye’nin destek
Tehrani, 22 Ocak’ta görevinden istifa eder.
Humeyni, Tehrani’nin kendisine yollamış olacağına ve şimdiye kadar kendi menfaati
olduğu istifa mektubunu, Niyabet Konseyi’nin
gayrı meşru ilan edilmesi gerektiği görüşüyle, için kullanan Şahı adam yerine
sahibine iade eder. Bunun üzerine Tehrani,
Niyabet Konseyini gayrı meşru saydığını ifade koymayacağına inanıyoruz” demiştir.81 Yine
eden bir mektubu kaleme alarak Humeyni’ye
gönderir. Bu mektup Pehlevi hanedanının Cumhuriyet Gazetesi’nden Ali
İran’daki varlığının sonu demektir.
Humeyni’nin ülkeye dönüşü için artık bir Sirmen,“Dünyada Bugün”adlı köşesinde
engel kalmamıştır80.
“Şah Gitti Gider de”isimli bir yazı yazmıştır.
Paris’te Cumhuriyet Gazetesinden
Leyla Umar’a uzun bir demeç veren Humeyni Yazıda “…İran’daki dinci ve laik mualefet
“Dost ve kardeş Türkiye’nin bize yardımcı
olacağına inanıyoruz” diyerek, Bursa’daki Bahtiyarı tanımamakta direniyor. Humeyni,
sürgün günlerinden söz edince “Ah Bursa”
demiştir. Humeyni ayrıca, “iki dost ve kardeş Bahtiyarı bir hafta içinde devireceğini
söylüyor…Bugün İran muhalefeti, halkın
üstünde büyük etki sahibi olan ve Humeyni’nin
kişiliğinde toplanan dinci muhalefet ile,
programı ve siyasal deneyi daha büyük olan
laik muhalefet olmak üzere ikiye ayrılıyor.
Dinci muhalefetin güçlü bir örgütü yok. Oysa
dinci muhalefet olaylar içinde örgütlenmede
büyük yol almış görünüyor. Örneğin; Tahran
bölgesi, ulemanın kontrolünde dokuz bölüme
ayrılmış, her bölgenin içinde mahalle
düzeyinde başka örgütlenmeler de var.
Bunları mollalar kontrol ediyorlar. Sivil
Ulusal cephe ise, son derece kısıtlı olanaklarla
çalışmakta…ulusal cephenin yöneticileri,
dinci muhalefeti izlemekten başka bir şey
yapamıyacaklarını ileri sürüyorlar”
demektedir82. Tercümanda Celal Yardımcı şu
51