Page 75 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 75
tarih çevresi
belirttikten sonra, Sovyetler neticede Türklerin tanımayacaktı, her iki taraf da dış politikalarında
şartları üzerinde mutabakata varmak zorunda bir değişiklik olduğunda bu değişiklik
kaldılar. Çünkü, Sovyetler, o sıralarda devam konusunda diğerine bilgi verecekti. Birinci
etmekte olan Üçüncü Londra Konferansı'nda Dünya Savaşı'ndan kalan bütün savaş esirleri
Ankara Hükümeti'nin Dışişleri Bakanı Bekir teslim edilecekti. Sovyetlerin ayrıca Türkiye'ye
Sami'nin (Kunduk) Müttefiklerle bir anlaşma ekonomik kalkınmada kullanılmak üzere her yıl
yapabileceğinden ve akabinde de Bolşeviklere on milyon altın ruble verme ve önemli
karşı işbirliğine gideceklerinden endişe miktarlarda silah ve cephane göndermesi
etmekteydiler. konusunda da anlaştılar.4
Moskova Anlaşması'nın şartları gereği, Moskova anlaşması her iki taraf için de
Sovyet Rusya Kars, Artvin ve Ardahan'ı da büyük bir başarıydı. Rusya açısından
Türkiye'ye dahil eden Misak-ı Milli sınırlarını bakıldığında, söz konusu anlaşma yenilgiye
tanımaktaydı. Batum limanı, özerk olarak uğratmak için büyük çaba harcayan Müttefiklere
kalacağı ve Türkiye'nin hiçbir gümrük vergisi karşı Ruslara önemli bir müttefik
ödemeden serbestçe kullanabileceği sözleriyle kazandırmaktaydı ve Mustafa Kemal'in işgalci
Gürcistan'a verilmekteydi; buna ilaveten buranın güçleri ülkesinden atmasıyla da Müttefiklerin
batıdaki önemli bir bölgesi Türkiye'de Rus Devrimi muhaliflerine destek vermek için
kalmaktaydı. Nahcivan, asla bir başka ülkeye kullandıkları bir kanalı kapamış olacaktı. Bu
devredilemeyeceği şartı ile Azerbaycan içinde anlaşma ile, ayrıca, Türklerin Kuzeydoğu
özerk bir bölge olarak bırakıldı. Ermenistan Anadolu'daki topraklarını 1878 öncesi sınırlarına
düzenleme dışında bırakılırken, bir iletişim çekmesine müsaade ederek karşılığında bütün
merkezi olan Iğdır'da dahil olmak üzere devletleri alan Rusların Kafkaslar'daki
Ermenilerin kendi vatanlarının bir parçası olarak pozisyonu ve nüfuzu güçlendi. Türklerin
düşündüğü topraklar Türkiye'de kaldı. Her iki komünistleşmesi gibi bir ihtimali de
taraf da bütün Doğu halklarının özerkliğini ve barındırmaktaydı bu anlaşma. Ancak halihazırda
özgürce kalkınma haklarını tanımakta diğer avantajları çok büyük olduğundan Rusya
mutabakata varmışlardı. Boğazlar üzerindeki bunu sadece bir olasılık olarak bırakmayı tercih
Türk egemenliği teyit ediliyor ve sadece kıyısı etti, zaten Mustafa Kemal'in Türkiye'deki
bulunan ülkelerin katılımıyla sınırlı tutulacak bir komünistlere karşı son zamanlarda giriştiği
konferansta bütün milletlerin gemilerinin serbest baskıları göz önüne aldıklarında böyle bir şeyin
kullanımı konusunda düzenleme yapmak için mümkün olmayacağını da anlamışlardı. Bu
fikir birliğine varılıyordu. Her iki taraf da, Çarlık anlaşma aynı zamanda Kemalist Türkiye için de
Rusyası ile Osmanlı Devleti arasında yapılmış büyük bir diplomatik zaferdi. Tanınmayla
olan bütün anlaşmalardan feragat etmekteydiler, birlikte eş zamanlı olarak Üçüncü Londra
Rusya Kapitülasyonları kaldırmasını kabul Konferansı'na davet edilmeyi de başarmıştı.
ederken, taraflardan hiçbiri diğer tarafın Moskova Anlaşması Türkiye'ye gerçek bir
tanımadığı herhangi bir anlaşmayı uluslararası statü ve tanınma sağlamaktaydı. Bu
73