Page 39 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 39
tarih çevresi
komutan General Marshall henüz bu hedefe yerine getirdi, tabii ki protesto ederek. Daha
ulaşmamıştı, bundan dolayı mütarekeye dair sonra, ağır hakaret ve işkencelere maruz kalan
haberleri aldığında, 1 Kasım 1918 tarihinde Paşa General Marshall tarafından tutuklandı,
yürürlüğe giren anlaşmanın, hedefine ulaşma kelepçelenerek trenle İstanbul'a gönderildi,
yolunda ilerlerken yarı yolda durmasını zorunlu burada "savaş suçlusu" olmakla itham edildi.
kılan maddesini görmezden gelmeye karar verdi. Çünkü o, "bir İngiliz subayına küstahça
Neticede, bu petrol yatakları İngiliz çıkarları için davranmış" ve aslında anlaşmayı ihlal eden
hayatî öneme sahipti ve dünyanın, özellikle de İngiliz generali olmasına rağmen, "Mütarekenin
İngiliz İmparatorluğu'nun refahı için bu şartlarına riayet etmemişti". Paşa da İstanbul'da
petrollerin hayatî derecede önemli olduğunu yargılanmaksızın Malta'da cezaevine gönderilen
biliyordu. Bütün bu kampanya, bu petrol diğer Osmanlılara dahil edildi.
yataklarına sahip olmak için yapılmıştı. Böylece İngiliz centilmenlerinin şerefine güvenen
odun ve kömür yakan motorlardan petrol yakan Ali İhsan Paşa ve diğer Osmanlılar, takip eden iki
motorlara dönüştürülen bütün bir İngiliz yılda, hatta bazı durumlarda üç yılını cezaevinde
donanmasının ihtiyaç duyduğu bu kesintisiz soğukta üşüyerek geçirdiler. Bu sırada İngilizler,
enerji kaynağına sahip olunacaktı. Devletin bu kişiler aleyhinde hukukî suçlamalarla İngiliz
çıkarları, Mütareke anlaşması neyi gerektirirse Mahkemelerinde dava açabilmek için hararetli bir
gerektirsin dikkate almaksızın bu petrol şekilde bazı deliller bulmaya çalışmaktaydılar.
sahalarının alınmasını gerektirmekteydi. Bundan Nasıl olurdu da o, bir İngiliz centilmeninin
dolayı, 1 Kasım, 2 Kasım tarihi gelip geçerken dünyasıyla çatışabilirdi? Şunun şurasında o, yerli
General Marshall ilerlemesini sürdürdü. İngiliz bir Orta Doğu'lu idi. Aranılan gibi bir delil asla
Sefer Kuvveti'nin saati adeta 31 Ekim gece bulunamadı ve neticede Ali İhsan Paşa ve
yarısından biraz önce durmuştu. Mütareke diğerleri 1921 yılında serbest bırakıldılar. Serbest
yürürlüğe girdikten ve bütün orduların durduğu kalışları, Londra'daki Kraliyet Hukuk Ofisi'nin
tahmin edilen günden üç gün sonradır ki İngiliz İngiliz Harp Ofisi ve Dışişleri Ofisi'ni bu
ordusu Musul'a ulaştı. Osmanlı komutanı Ali subayları bir dava bile açmadan uzun süre
İhsan (Sabis) Paşa, telgrafla anlaşmanın alıkoymak, tutuklulara neyle suçlandıkları
şartlarını İstanbul'daki Harbiye Nezareti'nden konusunda bilgi vermemek ya da onları
almıştı. Bu yüzden, İngiliz ordusunun 3 Kasım mahkemeye çıkarmamak suretiyle aslında İngiliz
tarihinde bölgeye ulaşmasına ve Musul'u kanunlarını ihlal ettikleri konusunda uyarması
kendilerine teslim etmelerini istemesine önemli üzerine olmuştu. Aslında bunlar İngiliz
ölçüde şaşırmıştı. General Marshall'a cevap hükümetinin görmezden geldiği gerçeklerdi, tıpkı
olarak anlaşmanın şartlarından bahsettiğinde, Mondros Mütarekesi'nin şartlarını görmezden
ona basit ve yalın bir şekilde teslim olması, aksi geldikleri gibi. Nihayet kafir Müslümanlar söz
halde bir saldırı ile karşı karşıya kalacağı konusuydu ve devletin çıkarları söz konusu
söylendi. Aslında savaş sona ermiş olduğu için olduğunda bu tür insanlara verilen sözlere ve bu
ve silâhları indirme emri almış olduğu için talebi hukukî inceliklere riayet etmek gerekmezdi.
37