Page 48 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 48
tarih çevresi
ilerleyişlerini haklı çıkarmaya çalışmışlardır. sığınmışlardı. Geçici bir süre için amaçlanan
Kendi deyişleriyle yaptıkları "savunma amaçlı işgal, sürekli bir Yunan kolonisi yani
saldırı"dan ibaretti. Ya da, Barış Anlaşması'nın Yunanlıların egemenliği altında eski Helen
belirlediği sınırların "yanlış anlaşılmasının" İmparatorluğu'nun ihyası anlamına gelen Megali
sağladığı zemin üzerinde İç Anadolu'ya doğru İdea rüyalarının gerçekleşmek üzere olduğu gibi
sürekli bir şekilde ilerlemekte, Türk şehirlerin ve bir izlenim uyandırmıştır. İşgalci güçler sürekli
kasabalarını ele geçirmekte, buralarda çok az bir olarak neler olup bittiği konusunda Venizelos'a
direnişle karşılaşmalarına rağmen Türkleri ve şikayetlerde bulunmalarına rağmen, Venizelos
Yahudileri katletmekteydiler. Yunan/Ruma her nerede köyler yakılırsa yakılsın ve ne kadar
siviller dışında büyük bir kitle göçüne sebep olan Türk öldürülürse öldürülsün, çoğunlukla
bu saldırılar karşısında sadece Yunan siviller bunların hepsinin Türklerin kendileri tarafından
mutluydu ve bu mutlulukları sadece aşağılık yapıldığında ısrar etmekteydi. Neticede, Yunan
kafirler olarak düşündükleri halka karşı yapılan işgalinden bakiye kalanların çoğu aracılığıyla
saldırılara katılmalarından değil, aynı zamanda vahşet devam etmiştir.
söz konusu durumun yarattığı avantajlardan
faydalanarak Müslüman komşularının evlerini,
dükkânlarını ve fabrikalarını işgal etmelerinden Uluslararası gözlemcilerden olduğu kadar
de kaynaklanmaktaydı. Paris Barış Türk gözlemcilerden de Yunanlıların Anadolu
Konferansı'nda belirlendiği gibi nihai barış Sefer Gücü'nün barbarca hareketleri hakkında
tanzimi sırasında bölgenin geçici işgalinden sayısız rapor hazırlanmıştır. Savaş sırasındaki
başka bir yetki verilmemesine rağmen, Yunan propaganda faaliyetlerinin başarısına bakarak
hükümeti bölgeye kalıcı olmak üzere gelmişti. savaş sonrası dünyasında Yunan propagandasını
Yunan Yüksek Komiseri Aristidi Stergiadis, yaymak için ideal adam haline geldiğini
bütün bölgede bir Yunan idaresi kurdu; oysa düşünen, Yunan iş adamları tarafından finanse
onun yönetimi mahallî Osmanlı yönetimi edilen, Londra Üniversitesi Çağdaş Yunan
aracılığıyla yürütmesi beklenmekteydi. Aslında Tarihi Kürsüsü'ne atanan Arnold Toynbee,
o, Osmanlı valisi Ali Nadir Paşa'yı bir kukla vali bizzat kendisi Anadolu'ya gelerek neler olup
olarak görevinde tutarak müttefiklerinin bittiğini Yunan ve İngiliz ortak duygularını
arzularını görüntüde de olsa yerine getirmiş ve paylaşan bir kişi olarak Yunanistan'ın Türklere
görünürde Barış Konferansı İzmir'in geleceği nasıl medeniyet getirdiğini yerinde görmeye
hakkında karara varıncaya kadar Türk yönetimi karar verdi. Ancak, Toynbee bu vakada şaşırarak
şehri idare etmeyi sürdürmekteydi. Ancak asıl barbarların Türkler olmayıp, Yunanlıların ta
gerçekte durum çok farklıydı, Türk idarecilerin kendisi olduğunu gördü. 1921 bahar ve yazı
çoğu görevlerinden atılmış, bunlar ya mahkum boyunca Manchester Guardian gazetesinde
olarak Yunanistan'a gönderilmişler ya da diğer Yunanlıların neler yaptığına dair bir seri ayrıntılı
Türk mülteciler ile birlikte kaçarak henüz raporu yayımladı. Bu sayede İngiliz kamuoyu ve
Yunanlılar tarafından işgal edilmeyen yerlere pek çok İngiliz politikacı İngiltere'nin İzmir ve
46