Page 42 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 42
tarih çevresi
etti, güçlerini Orta Anadolu'ya yönlendirerek kendisine verilecek imtiyazlar karşılığında
Konya'ya kadar ilerledi. Bu sırada, Barış efendisinin bir dediğini iki etmemeye istekli bir
Konferansı'nda Batı Anadolu'nun hububat ve adamdı. Ancak, görünen o ki, bu atalet
maden deposu durumunda olduğu için bahsettiklerimizden çok daha fazla bir şeylerin
Anadolu'nun en zengin ödülü olan İzmir sonucuydu. Hükümetin direniş göstermesini
limanını işgal hakkını elde edebilmek için temin edecek çok az bir halk ya da kamuoyu
Yunanistan'la diplomatik yarış sürdürmeye baskısı bulunmaktaydı. Sultan'ın kullarının çoğu
devam etti. savaşlardan yorgun düşmüştü. Sadece Osmanlı
İmparatorluğu 1914 yılında I. Dünya Savaşı'na
girdiği için değil, 1912'deki Trablusgarp
Türklerin Başlangıçta İşgali Savaşı'nın başlangıcından beri halk
Kabullenmesi seferberliklere katılmaya zorlanmakta ve bunun
Mondros Anlaşması'na yönelik bütün bu neticesinde önemli ölçüde kurbanlar
ihlallere ve Müttefik işgallerini, çıkarmalarını vermekteydi. Bir ya da birden fazla aile ferdini
haklı çıkaracak herhangi bir güvenlik sorunu savaşa kurban vermemiş neredeyse hiçbir aile
olmayan (güvenlik sorunu ancak işgallerden bulunmamaktaydı. Bunlar ya doğrudan savaş
sonra ve tepki olarak ortaya çıkmıştır) bölgelerin meydanlarında ölmüşler ya Anadolu ve
işgal edilmesine rağmen ve Mustafa Kemal ve Trakya'da Yunan, Ermeni veyahut Türk
diğerlerinin Mondros Anlaşması'nın tekrar tekrar çetelerinin elinde can vermişler, veyahut da
delindiğine dair şikayetlerine rağmen, doğrudan bir saldırının hedefi olmasalar da açlık
İstanbul'daki Osmanlı hükümeti hiçbir şey ve hastalıktan ölmüşlerdi. Ayrıca, İstanbul ve
yapmamıştır. Bu hükümet, Müttefiklerin askerî Anadolu bünyesinde, Güneydoğu Avrupa'da
hareketlerini protesto bile etmemiştir. Şikayetleri bağımsızlığını yeni kazanmış olan Hıristiyan
haklı göstermek için anlaşmanın metninden bile devletlerde, özellikle de Sırbistan, Yunanistan ve
bahsetmemiştir. Yani hiçbir şey yapmamıştır. Bu Bulgaristan'da kendilerine karşı girişilen
tehlikeli dönemde felç olmuşluğunu açıklamak soykırımından kurtulmayı başaranlardan buraya
göç etmiş binlercesini de içermekteydi. Bunların
için bazı mazeretler üretmekle yetinmiştir. Sık
çoğu her şeylerini kaybetmiş olarak, sırtlarındaki
sık, Sultan Vahdettin'in her şeyden çok Osmanlı
elbiselerin ötesinde çok az varlıkları olduğu
Saltanatını ve Halifeliği muhafaza etmek istediği
ve bunu sağlamak için de her ne yaparlarsa halde daralan sınırları içine hapsolmuş Osmanlı
yapsınlar işgalci güçlerle birlikte hareket ettiği İmparatorluğu'na gelmişler, savaşın bir neticesi
olarak yeniden acı çekmeye ve fedakarlık
ileri sürülmektedir. Gerçekten de durum bu
yapmaya zorlandıkları bir dönemde kendilerine
olabilir. Bütün bunlar, Türk İstiklâl Harbi
yeni bir yaşam kurmaya çalışmışlardır.
sırasında beş kez Sadrazam olarak atanan, vasat
ve oldukça savsak bir yönetici olan, Sultan'ın Osmanlı İmparatorluğu içinde, meşruiyeti
kızının kocası Damat Ferit Paşa'nın izlediği her ne olursa olsun yeni bir savaşta vuruşmayı
politikalardı. Damat Ferit Paşa, iktidar ve isteyecek çok az insan kalmıştı. İşgalci güçlerin
40