Page 6 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 6

tarih çevresi                                                                                               tarih çevresi



                                                                                                                        kesin  olarak  bilinmemekle  birlikte,  Hititlerin  2010,  sf.  22). Helenistik  dönemden  itibaren

                                                                                                                        Anadolu’da  ilk  siyasal  birliği  kurması  ile  tarihsel  kayıtlara  geçmiş  olan  Ankara  adının
                                                                                                                        Ankara, Selçuklu ve Osmanlı’dan önce, sırası ile  “Ankyra”  kökü  İndo-German  etimolojisinde
                                   Çağlar Boyu Ankara                                                                   Hitit, Frig, Lidya, Pers, Galat, Roma ve Bizans 1  “çengel,  kıvrıntı”  anlamına  gelmektedir.
                                                                                                                        egemenliği altında bulunmuştur.
                                                                                                                                                                                     konumundan
                                                                                                                                                                                                               bu
                                                                                                                                                                                                     dolayı
                                                                                                                                                                       Ankara’nın
                                                                                                                             Adı,  çeşitli  dönemlerde  benzer  sesler  adlandırmanın    tepelik    ve     vadilik
                                                                                                                        üzerinden okunmuş ve yazılmıştır. Frigler yazılı  topoğrafyasından geldiği ileri sürülmüştür. Oysa
                                                                                                                        bir  belge  bırakmadığından  bu  devirde       Ankara’daki en eski tapınak, Roma dönemindeki

                                              A. Vedat OYGÜR*                                                           Ankara’nın adı kesin olarak bilinememektedir.  Augustus Tapınağının üzerine kurulmuş olduğu
                                                                                                                       Galatların ise kent için Ankyra (“Anküra” olarak  Friglerin ay tanrısı Men’e aittir. Ankara adının
                                                                                                                        okunur) adını kullanmış olduğu sanılmaktadır;  kökünü    oluşturan   “çengel,   kıvrılma”
                                                                                                                       çünkü  onların  da  yazılı  belgeleri  yoktur  ve  durumunun, Men’in büst ve betimlemelerinde
                                                                                                                       sonraki Helenistik dönem tarihçileri Galatlar’dan  görülen  omuzlarındaki  yarım  ay  biçimli

                                                                                                                       söz ederken bu adı kullanmışlardır. Helence’de  boynuzlardan  gelmiş  olabileceği  de  dikkate
                                                                                                                       “Helence’de Ankyra” yazılır, “Anküra” olarak    alınmalıdır (Erzen, 2010, sf. 25).
                   Ankara, en azından 3000 yıllık geçmişiyle  ordu,  posta  ve  ticaret  yolu  özelliği  taşıyan       okunur  ve  Latince’de  “Ancyra”  yazılır,            Prehistorik Çağ

             ilkçağlardan  beri  Anadolu’nun  en  eski      anayolların kavşağında olmasıdır (Aktüre, 2000).           “Ankira/Anküra” olarak okunur (Erzen, 2010, sf.
             kentlerindendir.  Ankara,  belirli  bir  zamanda,  Herodot,   “Halys   ırmağını   (Kızılırmak)            17) ve Friglerden beri süre gelen gemi çıpası         Bugünkü  Ankara  kentinin  kapladığı
             bilinen bir kişi ya da millet tarafından kurulmuş  gözaltında bulunduran önemli bir kaleyi aşmak          kentin  simgesi  olarak  korunur.  Arapça       alanla, çevresindeki tarih öncesi (prehistorik)
             olmayıp Eskitaş (Paleolitik) devrinden beri bir  gerekir” anlatımıyla Kral Yolu’nun Ankara’dan             kaynaklarda “Belde-i el Selasil”, “Ma’muriye”  yerleşmeler göz önüne alındığında, kentin çok
             yerleşim yeridir; zaman içerisinde, yavaş yavaş  geçtiğini belirtmektedir (Herodotos, 1991, V.             ve “Ma’muriye-i Selâse” olarak geçer. Türklerin  eski çağlardan beri sürekli bir yerleşmeye sahne

             genişleyerek büyümüş ve büyük bir olasılıkla   Kitap, paragraf 56, sf. 261). Pers İmparatorluğu            Anadolu’ya  gelmesinden  sonra  “Ankara” ve    olduğu anlaşılmaktadır. Çubuk çayı yakınında,
             Hititlerden   önceki   devirlerde   bugünkü    devrindeki ünlü Avrupa’dan gelip Orta Doğu ve               “Engürü ” olarak değişime uğrar, bazen Arapça  Eti  Yokuşu’ndaki  yerleşmede  Paleolitik  çağa
                                                                                                                               2
             söylenişine  çok  yakın  olan  bir  biçimde    Asya’ya  giden  yolların  kavşağında  ve  doğal             ek  alarak  “Engüriye” olur  ve  buradan  batı  (MÖ  60.000)  ait  çeşitli  eserler  bulunmuştur.
             adlandırılmıştır  (Erzen,  2010,  sf.  27).    olarak  korunaklı  olması  bakımından  bütün                dillerine de “Angora” olarak geçer. Selçuklular  Ayrıca İstanbul yolu üzerindeki Ergazi’de ve

             Kuruluşundan beri sürekli oturulan bir yerleşim  Anadolu’ya egemen bir konumdaki Ankara kale               sikkelerinde  resmi  ad  olarak  “Ankara” ve   Maltepe’de  de  bu  döneme  ait  eserler  ele
             yeri  olmasının  en  güzel  örneği,  içinde  hâlâ  kenti tarih boyunca stratejik bir öneme sahip           İlhanlılar  da  “Engürü,  Engüriye” adlarını   geçmiştir. Kentin güney batısındaki Ahlatlıbel
             yaşanılan  ve  kendisi  de  yaşayan  Kale’sidir.  olmuştur.  Bu  nedenle  Selçuklular  Ankara’yı           kullanmışlardır.  Osmanlılar  ise  önceleri    ile Koçumbeli’de gün ışığına çıkarılan Kalkolitik
             Kuruluşundan bugüne Ankara’nın sürekli iskân   “dar’ül-hısn” yani korumalı yer (müstahkem                  “Engürü” ve “Engüriye” derken 16. Yüzyıldan    (Bakır Çağı) ve Bronz Çağına ait küçük saray
             görmüş olmasının temel nedeni, hiç kuşkusuz,   mevkii) unvanıyla adlandırmıştır (Çetin, 2012,              itibaren de “Ankara” demişlerdir.              kalıntıları  ise  Prehistorik  dönemlerde,  bu
             ilkçağdan başlayarak Anadolu’nun doğusu ile    s. 153).                                                         Ankara  kentinin,  ilk  olarak  Frigler   yerleşim   yerlerinde   küçük   beyliklerin

             batısını ve kuzeyi ile güneyini birbirine bağlayan   Kimler  tarafından  ne  zaman  kurulduğu              döneminde kurulduğu bilinmektedir. Frig dilinin  bulunduğunu göstermektedir.
                                                                                                                                                                             Hititler Dönemi
                                                                                                                        de diğer Avrupa dilleri gibi İndo-German dil
             * Emekli, Dr. Jeoloji Müh., Ankara                                                                         ailesinden  olduğu  kabul  edilmektedir  (Erzen,     Ankara ve yakın çevresinin daha sonra



                                                       4                                                                                                           5
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11