Page 98 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 98

tarih çevresi

                  HOŞKADEMLİ SENAİ YEDİYILDIZ

                           OSMANLI’DAN CUMHURİYET’E

     COuRmDhUuLrUiyBetİRDKöÖnYemLÜinAdİeLEBSiİrNKİNöTyOdePRYAeKtiİşLeEn İBLİiŞlgKeİLMERüİftü
                                                       Bahaeddin YEDİYILDIZ1

       Osmanlı İmparatorluğunda tarım hayatını devlet düzenlemişti. Toprağın
çıplak mülkiyeti devletindi. Bu sebeple söz konusu topraklara miri/beylik arazi

deniliyordu. Bunları işletme sistemin“inBaildgı etlıimkanrdeı.yÇapifatçcinaiğnınsıtabtüislümevek,
ödeyeceği vergiler bu sisteme göre belirlmeneirz, ityareımt ieskeonoonmuisyi abpuasbisitlemmeekgötirre”
yönetilirdi. Devlet her köylü ailesine bir çift öküzle işleDyeabvileidceSğitkraadrrarJtooprdraakn

dağıtıyordu. Toprağın mülkiyetine değil sadece tasarruf hakkına sahip olan
köylü, elindeki arazileri ekip biçmek ve hayvan yetiştirmek suretiyle geçimini

sağlıyor vOe dsemvlaentelımDakeuvl löelçtiünleirndepvaerrçgai löadnüayroardkup. Bayu lvaeşrıgliılperiynıtkoıpllmanamsaısnıa
vyeolkauçllaacnaılkmaoslıandIa. Dtıümnayr a sHisatermbiin,e19g1ö4reTeymapmılıuyozrudnuu. nVyiilârmyetiledröder-
İdmüpnarcaütorgluüğnuün 2aAskevrui-sidtuarriyaör-gMütalecnamreissitabnu İymopllaarsaatğolralnuıyğourdnuu.nOSsmırabnilsı -
vtialâny’eatlesrainvdaeş, iklöaynlüdeetnmetospiylalneacbakaşloalamnışgteıl.irİleşrt,e abskueroî-liadyardî ahniyoernarşgiyüin
söağnlcaeya,nTesümvamriuzb’irulinkleorni boleuşşitunrcmiagk ünamüa, cOıylrat,a bKazaıragdöernevizli’ledree Ctaahnsiisk
eDdialiğyolardruın. ıBnu ztaihrsviesastiınn dyeir,mAi byinbdaesntıa’znoınlanPmerikşteamrınbaetımYaary/dliarsliıkn, ıynüzObrintae-
kedEktaemödmfeayeerznkddtoii.Orila.’KnnbSeıiiannsnastd3eıimnszkiednıadzeameı,teıaTmtd,uAıandbrıyaavbhbeuaHarrisalafedtatnıazunlkanisakşıblinaı,yiadgroıerçhll.aiaorBrscımunudigdkeköntaadrinelrüiıvynnloaeyErrgdabröuyzar.beeaaTnbgdızemaelânltaidirorseğiabyuyalıokadİrıabmt.ercSv,aeaebhirlneüiglmasii i

denilen silahlı süvari yetiştirmek zomundaydı. Askerî/yönetici sınıfı,
ekonomik1faHalaicyettlteerpleeu’dğreanşaenmverkgliiyPürkoüfm. lDüsrü.;nAü htaltkütrakn Kayüırlatnürte, mDeillövzeelTlika-
artihveYsüilkahsetık. İKmuprauramtourluEkskidiaBriavşekaanskı.eri açıdan başında beylerbeyi bulunan
vilâyet/eya2lNetlüefrue,seCyaülzedt asannıcnadkabdeoyğinuinmidtaarreihsiin1de91sa8n’cdaikr.lara, sancak subaşı
ya da zâi3mEinrzyeönnzeâttdiğei İsburbaahşıilmık Evefenzedaim, eAtlyebreasatyırıOlmrtıaştkı.öyZ’âdimenledridre.nMbeirhi -
aimmşllaeeuyrdbşinteudEyerifn.enoKoldaöirs’yaonküriunnmdgoöleuğrelSviudlıdeib.unyrdBa.ianrAihlianmrrdnieeakysktliaeni,rbiınninsdaaiandcbısaeiŞktfieerrrdiiçfizikean’tmdedenaikrni.ıs1oçs8neip5rriaa3bhaiyşAleııllryaıinrnbdassaabtnüıdc’toünaknğın-
içinden topladığı sipahiler ile subaşının emrinde bir araya gelir, onlar da
sipahileri ile birlikte sancak beyinin komutası altında toplanırlardı. Sonunda
hepsi beylerbeyinin kumandası altında birleşir, sonra da Ordu-yı Hümâyun ile
buluşurlardı. Bu sistem sayesinde merkezi idareden harcama yapmaksızın yerel
imkânlarla büyük ordular meydana geliyordu. Sipahi askerinden oluşan bu
birlikler, 16. Asır sonlarına kadar Osmanlı askeri sisteminin temel birimini
oluşturdu. İmparatorluğun klasik çağındaki bu örgütlenmenin temelinde, tarihi,
askeri, sosyal ve ekonomik sebeplerin doğurmuş olduğu mîrî arazi/beylik
toprak rejimi yatıyordu. Köylüyü topraksız ve işsiz bırakmayan, onları
kimsenin kulu kölesi yapmayan bu rejim, Osmanlı gücünün temel
unsurlarından biriydi.

       Ne var ki, on altıncı asır sonlarından itibaren, burada maddeler halinde
bile sayamayacağımız birçok sebep yüzünden İmparatorluğun bütün
kurumlarında bozulma başladı. Alınan ıslahat tedbirleri toplumun her boyutunu
kapsayacak bilimsel araştırmalara dayanmadığı için yeterli olmadı. Tabii
bozulan kurumlar arasında miri toprak rejimi de vardı. Bozulan her kurum

                                     97
   93   94   95   96   97   98   99   100   101   102   103