Page 41 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 41

tarih çevresi

sorunlarla büyük bir sarsıntı geçirerek ağır, hantal ve işlemez bir duruma düşmüştür. XIX. yüzyıl
ise Osmanlı imparatorluğumun reform, değişme ve yeniden yapılanma çağıdır. Özellikle 1839 yılın-
da Tanzimat Fermanı’nın ilânıyla yönetimin ve hayatın, eski sistemin tedricî olarak değiştiği, devlet
örgütünün neredeyse tepeden tırnağa yenilendiği bir sürece girildiği görülür. Bu bakımdan Türkiye’de
yönetim tarihi araştırma¬larının durumu, bu iki farklı dönem gözönünde bulundurularak ele alınma-
lıdır.1

    Yönetim tarihi, tarihçiliğin varolduğu andan itibaren üzerinde çalışılan bir konu olmuştur. Türkiye
için de aynı şey söz konusudur ve diğer tarih araştırmalarıyla birlikte ve teşkilât tarihi, müesseseler
tarihi, reform tarihi gibi isimler altında tarihçiliğimizde varolmuştur. Kamu yönetimi disiplinine yakın
anlamda ise daha çok hukuk tarihçileri ve siyaset bilmiyle uğraşanlar tarafından ele alındığını görürüz.
Bu grup tarafından kaleme alman eserler daha çok ders kitabı olma özelliği taşırlar. Recai Galip Okan-
dan , Sıddık Sami Onar3 , Çoşkun Üçok4 ve Ahmet Mumcu’nun5 eserleri bu türden araştırmalara
verilebilecek belli başlı örnekler arasında sayılabilir. Doğrudan kamu yönetimi tarihi dalı ile ilişkili
olarak ise İlber Ortaylı’nın "Türkiye İdare Tarihi" isimli eseri, isminden başlayarak, amacı, içeriği ve
konuların ele alınış biçimi itibariyle bir ilk ve öncü olma özelliği taşır.6

       Genel olarak tarih disiplini içerisindeki yönetim tarihi araştırmalarını gözden geçirdiğimizde
karşımıza şöyle bir tablo çıkmaktadır: İmparatorluğun kuruluşundan XVII. yüzyıla kadar olan ve
"Klasik Dönem" olarak adlandırdığımız evredeki İdarî tarihi üzerindeki araştırmalar, XVII, XVIII ve
XIX. yüzyıllara oranla daha gelişmiş ve daha ileri bir noktaya gelmiş durumdadır. Bugün Klasik Dö-
nem Osmanlı İdarî yapısını kimi eksiklikleriyle de olsa bilebiliyoruz. Bu alandaki araştırmalar XVII.
yüzyıla kadar geri gitmektedir. Bu konuda öncü araştırmacılar arasında Avrupalı orientalistler Paul
Rycaut7 , d’Ohsson8 , Hammer9 ve Lybyer10 dikkati çeken isimler olarak karşımıza çıkarlar. Klasik
Dönem Osmanlı kurumlannı ele alan ilk Türkçe eser ise Mustafa Nuri Paşa tarafından yazılmış bulu-
nan Netayicü’l-Vukuat isimli çalışmadır. Eser sıradan bir tarih kitabından öte askerî, sivil bütün devlet
kurumlannı inceleyen, devrine göre modern bir yapıt olarak dikkati çeker11. Osmanlı devlet teşkilâtını
ve toplumunu geniş kapsamlı olarak ele alan genel nitelikli eserler ise İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın
altı ciltten oluşan ve klasik tarih tipinde kaleme alınmış bulunan, arşive dayalı araştırmalarıdır. Uzu-
nçarşılı, Osmanlı Devleti örgütlerini merkezî yönetim kurumlarından saray teşkilâtına, donanmasından
kapıkulu ocaklarına ve ilmiye teşkilâtına değin uzanan bir kapsamda idare tarihimize kazandırmıştır.12
Bu türden genel nitelikli bir diğer araştırma da Gibb ve Bowen tarafından kaleme alınmıştır.13

Türkiye’de Klasik Dönem yönetim tarihi araştırmaları Halil İnalcık, Ömer14 Lütfi Barkan,15 Mustafa
Akdağ16 ve Metin Kunt’un17 araştırmaları ile epeyce mesafe katetmiş, ana hatlarıyla bile olsa ortaya
konmuş, Osmanlı yönetimi ve devlet teşkilâtına ilişkin pekçok problem sosyal boyutlarıyla tartışılmıştır.
Onların araştırmaları sayesinde bugün Osmanlmın merkez ve taşra teşkilâtı, eyalet ve sancak yöne-
timi, tımar sistemi, vergi sistemi ve bunlara bağlı olarak askerî yapısı gün ışığına çıkmış durumdadır.
Türkiye’de bu tür araştırmalar, özellikle XVI. yüzyıl için tahrir defterleri üzerinde yapılan incelem-
elere dayalı olarak giderek gelişmektedir.18 Yine klasik dönem Osmanlı idaresi üzerine yayınlanmış
pekçok müstakil monografi dönemin idari yapısı hakkmdaki bilgilerimizi tamamlar niteliktedir .19 Tar-
ihî coğrafya ve Osmanlı İdarî taksimatına ilişkin araştırmalar da yönetim tarihimiz bakımından önemli
sayılabilecek niteliktedirler. Bununla birlikte tarihî coğrafya araştırmaları henüz ülkemizde pek gereken

                                               41
   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46