Page 7 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 7

tarih çevresi

    GİRİŞ

    İlk görünüş/görüş herkes için önemlidir. İnsanlar üzerinde bırakılan ilk etkinin yerini başka hiçbir
şey tutmaz. Günümüz turizm sektöründe, otellerin giriş yolları daha kaliteli ve özenle yapılandırıl-
maktadır. Turistleri daha etkili bir görsellikle karşılamak ve ilk etkiyi oluşturabilmek için lobiler, daha
farklı şekillerde tasarlanmaktadır. Destinasyonlar için; tatil beldesine varan turistler, gelir gelmez
etraflarını incelemeye ve çevrelerindeki doğal güzellikleri değerlendirmeye başlarlar. Gördükleri ta-
biatın ve manzaranın resmini hafızalarına işlerler, çünkü evlerine döndüklerinde destinasyonun kayda
değer olan bütün güzellikleri anlatmak isterler. Eski Dünyanın merkezinde yer alan İstanbul etkileyici
görünüşü ile bugüne kadar onu ziyaretine gelen seyyahların, şairlerin, edebiyatçıların, ressamların ve
turistlerin gözde mekânı ve hafızalarında yer eden bir şehir olmuştur. Günümüz gezginlerinin kom-
pleks bir şehir olan İstanbul’u tercih etme sebepleri başlı başına bir araştırma konusudur.

   1. Seyahatnamelerde Şehri-İstanbul

   Seyahatname, yazarın yurt içinde ve dışında yaptığı gezilerde gördükleri yerlerin ilgi çeken, değişik
olan taraflarını yalın ve samimi bir anlatımla yansıttığı, yolculuğun yapıldığı coğrafyanın o günkü
sosyo-ekonomik ve eğitim özelliklerini yansıtmasıyla tarihî, (hatta yer yer manzara betimlemeleriyle
de coğrafî), maddi ve manevi özelliklerini, yaşantılarının özgün yönlerini içten ve anlaşılır bir dille
anlattığı gezi yazılarıdır (Maden, 2008). İstanbul’u ziyarete gelen ve kaleme alan seyyahların sayısı
bir tespite göre 14.yy ile 16.yy arasında on dokuz millete mensup 449’dur. Bunlardan 463’ü, doğru-
dan İstanbul’a ait eserler bırakmıştır. 1500 ile 1899 arasındaki dönem Türkiye’sinden bahseden eser
sayısının dört bin civarında olduğu öne sürülmüştür (Meriç, 2010).

     Batılı seyyahlar için 15. yüzyıldan itibaren cazibe merkezi olmaya başlayan Doğu, özellikle de
Osmanlı payitahtı İstanbul, onların kaleminden çıkmış seyahatnamelerin sayfalarında sokakları, saray-
ları, köşk ve kasırlarıyla; çarşı ve kahvehaneleriyle, mabed ve tekkeleriyle yer almıştır (Duru 2007).
16.ve 17. yy da Osmanlı başkenti İstanbul dönemin milletleri tarafından dikkat çekmektedir. Ona git-
mek, onu gezmek, onu görmek bir imtiyazdı. İstanbul’un bu zenginliği, çekiciliği muhtelif milletlerin
dillerinde, muhtelif isimlerle anılmasına neden olmuştur. Asitane, darüs’ saadet, deralliye “yüce ev”,
darül hilafet-ül’ aliyye, dersaadet (mutluluk kapısı) gibi halk arasında kullanılan isimler çok fazladır
(Ortaylı, 2010). 19. yy. ‘da romantizm akımıyla, insanların gözleri tabiatı görmek için açtığı vakit,
İstanbul, bütün şehirlerarasında fark edilip, Avrupa’nın en gözde şairlerinin gözlerini kamaştırmış ve
en güzide ruhlu seyyahların hayal dünyasına yerleşmiştir (Beyatlı, 2010).

    2. Seyyahlar Gözüyle İstanbul’un Büyüsü

    Fransa’dan, Almanya’dan, İtalya’dan, İskandinavya’dan ve daha nice ülkeden gelen seyyahların
hepsinin amacı; Şark’ın ölümsüz kraliçesi İstanbul’u görmektir. Görmekle yetinmeyip bin bir bilin-
mezlikle kuşatılmış, her bir noktasında yabancılar için hoş sürprizler barındıran görkemli kentin labi-
renti anımsatan, çıkmaz sokaklarında günler kimi zaman haftalar ve aylar boyu dolaşmışlardır (Evren,
2010).

                                              7
   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12