Page 52 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 52

tarih çevresi




            Roma ile karşılaştırma yaparsak bu             kimliğini vurgulaması açısından oldukça
            karşılaştırma Roma’daki Antik Dönem; Vicus-    önemlidir. Kuzey platosu Akropolis’in zıt
            Tiscus veya  Bazilika Aemila’nın önündeki      yönünde,    güney     yönündeki    platoya
            Roma Forumunun en eski ticari aksı olan        yerleştirilmiş bu yapının kent kurgusuna
            portikli yol ile yapmalıdır.                   ustalıkla uygulanışı, güney kemerlerini açıkta
                 Sütunlu caddeler en gelişmiş  şeklini     bırakarak, yarı-anıtsal biçemde yamaçtan

            daha sonraları alacaktır ve özellikle Suriye ‘de   yükselişi belki de dünyada ilk idi.
            ki Antik Palmira’nın, sütunlu caddeleri ve           Bizans döneminde Ayasofya, mimari ve
            Forumları daha sonra Konstantinopolis’te de    mühendislik ve de matematik dehanın yapıya
            model olacaktır. Aslında, Roma kenti örnek     yansıması olarak ne kadar yapıya ulaşılmaz bir
            alınarak kurgulansa da, Byzantion’un çok       yapı statüsünü kazanmış olsa da, mühendislik
            boyutlu topografyası, Roma’nın düze yakın      açısından da Hipodrum ve yapının kent
            tepeleri ile pek örtüşmüyordu. Roma Genius     topografyasındaki kurgusu da aynı ölçüde bir
            Loci’sine dayanan Via Sacra kentin en eski ve   mühendislik dehasını yansıtmaktaydı. Ayrıca,
            en       önemli        ekseniydi       ve      Romalıların bu alandaki, mühendislikteki
            Konstantinopolis’tekinin aksine, Roma’da,      uzmanlıkları zaten yeterince bilinmekteydi.
            tepeler ekseni boyutunda değil, kenti bir vadi   Sonrasındaki,  Valens Kemeri de bu
            tabanı boyunca Akropolis ve Forum ekseninde    mühendislik dehasının yeni bir bir göstergesi
            bağlantılıyordu.
                                                           olarak kentin derin vadileri betimleyen, eşsiz
                 Böylece;     S.Severus    Döneminin       topografyasında yerini alacaktır. Bu kent
            Byzantion (Konstantinopolis) tarihinde en      kurgusu, kentin üç boyutlu tepeler kurgusuna
            önemli olayı, Hipodrom ve belki de  büyük      da işaret ederek, Roma’dan çok farklı olarak
            eksen Mese’nin açılışı olmuştur denilebilir.    topografik yapısal şekillenmelerin rol oynadığı

                 Hipodrom                                  yeni bir formasyonu işaret ediyordu.

                 S.Severus dönemine atfedilen en önemli          Roma kökenli bir yapısal form olarak
            değişim     devasa     yapısıyla    kentin     Hipodrom, komplex ve yüksek yapısıyla aynı
            topografyasına    ustalıkla    kurgulanan      zamanda,    Roma’daki     benzeri   olarak,
            Hipodromun görsel olarak kent boyutuna         Roma’dan aktarırıldığı Capitolium ve Forum
            getirdiği iconic katkıdır. Özellikle, bir Roma   Trajanus  ile karşılaştırılır. Hipodrom: iki
            kentinin en önemli yapısal özelliği,           obelisk’i,  büyük    imparatorluk   locası,
            göstergelerinden   biri  kabul    edilerek     heykelleriyle, daha sonra Venedik’te ki S.
            Roma’daki en önemli eğlence yeridir.           Marco kilisesine getirilip korunan, devasa
            S.Severus’un, Byzantion’da, bu Roma            boyuttaki altın at heykelleriyle Capitolium’a
            yapısının benzerini yaptırması kente bir Roma   ve aynı zamanda Forum  Trajanus’a
            kenti kimliği kazandırması ve bir Roma kenti   benzemektedir” (Ducellier, 1996).  S.Severus




                                                      50
   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57