Page 39 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 39
tarih çevresi
İşte bu plato, Antik Yunan Akropolis’inin gerçekte Tanrılara adanmış Tapınaklar
adeta bir modeli olarak Yunan kökenli Bölgesiydi.
kolonistlerce ideal bir yerleşim yeriydi. Böylece, Antik Roma için Palatinus tepesi ne ise
Konstantinopolis’in en önemli yerleşim alanı ve Byzantion veya Konstantinopolis için Akropolis
aynı zamanda I. Tepe olarak tariflenen bu plato eşdeğer bir anlam ve önem sahipti. Akropolis,
Akropolis Tepesi oldu.
anıtsal olarak şehrin her yerinden algılanabilen,
Mumford’a göre: “Akropolis, tapınakların dört bir tarafı, ulaşılması güç derin vadilere
yüce geometrisiyle tezat sarp ve kudretli bir kaya açınımlanan ama ulaşılamaz ve bu yüzden
olarak tanımlar ve burası tam anlamıyla kutsal Tanrıların ikametgahı olarak görülen bir yer
bir dağdır” (Mumford, 2007). Akropolis Tepesi; olarak görüldü. İşte Roma’daki Palatinus Tepesi
Antik Helen kent planlama geleneğinden gelen ve Konstantinopolis ‘teki Akropolis Tepesi,
tüm bu özelliklere sahipti, bu plato aslında şehirsel ölçekte, eşdeğer yapıya sahip iki yer
Tanrıların ikametgahı için ayrılmıştı. Burası, olarak bu iki şehir için aynı anlamdaydılar.
Şekil 4. Antik, Byzantion, Akropolis. Kaynak, Müller ,W.M., Bildexikon zur Topographie
İstanbuls, İstanbul’un Tarihsel Topografyası,Tubingen 1977- İst. 2000.
37