Page 65 - Tarih Çevresi Dergisi
P. 65

tarih çevresi




            şartıyla,  teyit  edilecek  ve  bizim  tarafımızdan  yasama,  askeri  ve  icra  gücü  Kabine'ye  ya  da
            teminat altına alınacaktır.                    Vekiller Heyeti'ne, hatta Yasama'ya bırakılmadı;
                                                           bu güçler yine Mustafa Kemal'in liderlik ettiği
                 6.  Her  ülke  gibi,  siyasi,  adli  ve  mali
                                                           bir Heyet-i Temsiliye'ye bırakılmıştı. Bu heyet
            meselelerimizi   geliştirmemizi   sağlayacak
                                                           başlangıçta, ilk olarak Erzurum Kongresi'nde
            şekilde  daha  etkili  ve  iyi  düzenlenmiş  bir
                                                           kurulduğu  için,  Doğu  Anadolu  vilayetlerini
            yönetim temini için biz, yaşamımızın ve devam
                                                           temsil eden üyelerden oluşmaktaydı; bu heyet
            eden varlığımızın bir temel şartı olarak tam bir
                                                           Sivas  Kongresi  tarafından  millî  bir  örgüte
            bağımsızlık ve egemenliğe ihtiyaç duymaktayız.
                                                           dönüştürülünce   kalan   vilayetlerden   de
            Bu  yüzden,  siyasi,  adli  ve  mali  gelişmemize
                                                           temsilciler  bu  heyete  ilave  edildi.  Ankara'da
            zarar  veren  kısıtlamalara  karşıyız.  Dış
                                                           üslenmiş olan Osmanlı ordusunun komutanı ve
            borçlarımızın  çözüm  şartları  da  aynı  şekilde,
                                                           aynı zamanda Mustafa Kemal'in diğer bir eski
            yani bu prensiplere aykırı olmayacaktır.3
                                                           silah arkadaşı olan kendisine verilen Türk millî
                 Türk Millî Kurtuluş Savaşı'nın geri kalan  kongrelerine son verme emrine itaat etmeyince
            yıllarında,  devam  eden  bütün  müzakerelerde,  İstanbul  hükümeti  tarafından  komutanlık
            Lozan  Konferansı'nın  toplanmasında  Misak-ı  görevinden azledildi. O da azledilir azledilmez
            Milli  Mustafa  Kemal  ve  liderliğini  yaptığı  Türk  milliyetçilerine  katıldı  ve  Heyet-i
            hareketin  mutlak  bir  hedefi  olarak  kalmıştır.  Temsiliye tarafından, işgalci Yunan ordusuyla
            İşgal  kuvvetleri  tarafından  yapılan  ve  artan  karşılaşarak onları geri püskürtmeye hazır hale
            şekilde talepkar olan pek çok öneriden hiç biri  gelebilmek için bütün mahallî orduları, Kuvayi
            bu millî ideallere tam olarak uymadıkça kabul  Milliye milislerini düzenli bir Türk Milli Ordusu
            edilmedi, bu idealler Hıristiyan Avrupa'nın şu  altında  birleştirme  göreviyle  Batı  Cephesi
            veya  bu  yolla  bağımsızlık  ve  topraklarından  komutanı olarak atandı.
            mahrum  bırakmaya  yönelik  tüm  çabalarına          Nasıl  ki  iki  Osmanlı  kruvazörüne
            rağmen Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet temel  İngilizler   tarafından   el    konulması,
            hedefi olarak kalmıştır.                       İmparatorluğun  1914  yılında  Almanya  ve
                                                           Avusturya'nın  yanında  I.  Dünya  Savaşı'na
                                                           girmesine sebep olduysa, şimdi de Paris Barış
                 Teşkilat: Büyük Millet Meclisi
                                                           Konferansı  kadar  İstanbul'daki  İngiliz  işgal
                 Hedeflerin ilanını teşkilat takip etmiştir.  kuvvetleri,  Türk  millî  hareketini  Erzurum  ve
            Türk  millî  direnişi  hala  Sultan  ve  Saltanatı  Sivas  Kongrelerinin  sonuçlarına  dayanmak
            Müttefik  işgalinden  kurtarmak  için  devam   suretiyle hareket eden geçici bir idari otoriteden
            ettirildiğinden,  Anadolu'da  ne  örgütlenirse  çıkararak,  Osmanlılarınkinin  yerini  alan  bir
            örgütlensin, kurtarılmaya çalışılan örgütün hiçbir  Parlamento ile Bakanlar Konseyi'nin yerine de,
            şekilde    yerini     alması      mümkün       karşıtının hala İstanbul'daki Sultanın otoritesi

            görülmemekteydi.  Bu  yüzden,  erken  bir      altında  bulunduğunu  varsayarak,  Heyeti
            kurtarma beklentisi içinde, Anadolu'daki bütün  Temsiliye'nin ikame edilmesiyle tam teşekküllü



                                                      63
   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70