Page 70 - Tarih Çevresi Dergisi

tarih çevresi

derecede sert işgal politikaları, işgalin ilk Ermeni Cumhuriyeti'nde üslenerek Anadolu'yu
yıllarının temel özelliği olan geniş ölçekli işgale girişen Ermeni gerilla güçleri daha zayıf
katliamları içermese de, en azından bölgenin bir mahallî Ermeni desteğine sahipti. Ancak, bu
Müslüman ve Yahudi nüfuslarına karşı yeterince Andranik ve Dro gibi Ermeni komutanları,
aşırıydı ve bu bölgelerde hakimiyet iddialarını komuta ettikleri güçlerle Türk köylerine karşı
güçlendirerek kabul ettirebilmek için Paris'teki sayısız saldırı gerçekleştirmekten, bu köyleri
Büyük Güçler tarafından Yunanlıların Türk yakmaktan, kadınlara tecavüz etmekten ve pek
topraklarına hızlı bir şekilde göçü ve bu çok Müttefik ve Türk gözlemcinin rapor ettiği
bölgelerde bir Yunan nüfus hakimiyeti kurmaları gibi tam olarak bir yıkım gerçekleştirmekten
teşvik gördü. alıkoymadı. Her iki durumda da Türkler ve
Müttefikler Paris'te Yunanlıları ve Ermenileri
Daha önce gördüğümüz gibi, Yunan
temsil eden Venizelos ile Andonyan'a
ordularının bütün birimlerinin giriştiği vahşet ve
şikayetlerde bulundular. Tabii ki bu şikayetlere,
gayri medeni muamelelerle alakalı Türk,
kaçınılmaz olarak, bütün raporların abartıldığı,
Avrupalı ve Amerikalı gazeteciler, seyahat
Müslümanların kendi kendilerini öldürdükleri ve
etmekte olan işadamları ve istihbarat
köylerini yakıp yıktıkları, Hıristiyanlar
elemanlarının bol miktarda ifadeleri
tarafından işlenen vahşetler varsa da bunların
bulunmaktadır. Yunan işgal kuvvetleri düzenli
resmi politikalara rağmen olduğu ve bu suçları
bir şekilde, ister dini ister sivil olsun pek çok
işlemiş olan askerler ve sivillerin ve bunlara göz
mahallî Türk liderini tutuklayarak Yunan
yuman subayların cezalandırılacağı şeklinde bir
adalarında ya da Yunanistan'ın topraklarında
cevap verildi. Ancak, ilk etapta vahşetleri rapor
hapse gönderdiler. Yunanlılar bununla Türkleri
eden aynı Müttefik ve Türk gözlemcileri bütün
doğal liderlerinden mahrum bırakmak suretiyle
bu vaatlerin hiçbirinin yerine getirilmediğini de
Yunan baskısının artacağından daha fazla
gözlemlediler.
endişeye kapılan Türklerin göç etmelerini
sağlamaya çalışmaktaydı. Az ya da çok resmi Bunlarla eş zamanlı olarak bir de Türk iç
olan bu hareketlere, yüzlerce Yunan çetesinin savaşı devam etmekteydi ve bu savaş da en az
hareketleri de eşlik etmekteydi. Bu çetelerin diğerleri kadar kısırdı ve yine en az onlar kadar
faaliyetleri daha çok Batı Anadolu ve Karadeniz sivil halk arasında acılara sebebiyet verdi. Türk
kıyı bölgesi ile Anadolu'nun Rum nüfusuna zarar millî hareketine karşı çıkan Türk askerlerinin
vermekteydi. Hem şehirli hem de köylü Rumlar, çoğu İstanbul hükümetinin kendisi tarafından
Yunanistan'dan gelen muadillerine nazaran teşvik edilmekteydi. Bunlar arasında başta geleni
Türklere ve diğer Müslümanlara karşı çok daha Halifelik Ordusu (Kuvva-yı İnzibatiye) idi. Bu

büyük bir kinle şiddet uygulamakta, yüzyıllar ordu 1920 yazında Sadrazam Damat Ferit Paşa
boyunca kinlerini sakladıkları Müslüman tarafından Anadolu'ya gönderilmişti. Pek çok
komşularına saldırmak, onları aşağılamak ve diğer karşı hareket ise Konya, Bursa ve Trabzon
yurtlarından sürmek üzere gönüllü olarak Rum gibi muhafazakar bölgelerdeki dini ve sivil
çetelerine ve Yunan işgal ordusuna katıldılar. liderler tarafından organize edilmişti. Bunlar

68