Page 114 - Tarih Çevresi Dergisi - Mart Nisan Sayısı 2021
P. 114

tarih çevresi




            80.000,  resmi  olmayan  beyanatlara  göre  ise  geçerli  olduğunu  da  belirtmek  gerekir.  Zira
                                   4
            150.000 Türk yaşamaktadır. Resmi verilere göre,  yönetim,  Türkiye’deki  inkılâpların  neticesinde
            geçmişte %15 civarında olan Türk nüfusu bugün  kabul  edilmiş  olan  Latin  harfli  alfabenin
            %4 civarındadır. Bu arada Makedonya Türk Sivil  kullanımına izin vermiyordu. 10
            Teşkilatları  Birliği  (MATÜSİTEB),  yapılan
                                                                 II.  Dünya  Savaşı  yıllarına  gelindiğinde
            sayımların  gerçekçi  olmadığına  dair  beyanatı
                                                           (1939–44)  Türklerin  bir  araya  gelemedikleri,
            dikkate  değerdir.  Açıklamada  ayrıca  Türklerin
                                                           gazete çıkaramadıkları, okullara alınmadıkları ve
            demoralize olmasının ve tekrar göç etmelerinin                                          11
            sağlanmasının amaçlandığı belirtilir. 5        hatta milli kimliklerinin bile tanınmadığı görülür.
                                                           Ancak yaşanan olumsuzluklara rağmen (savaşın
                 Bugün  Türkler;  Batı  Makedonya’nın      sonlarına  doğru)  ‘Tefeyyüz’  ve  ‘Vuk  Karaciç’
            Gostivar,  Kalkandelen  (Tetovo),  Ohri,  Struga,  ismindeki  okulların  yeniden  ve  19.  Yüzyıl
            Manastır (Bitola), Kırçova, Debre bölgelerinden  sonlarında yapılmış olan ‘İptidai İrfan Okulu’na ait
            başka,  başkent  Üsküp  (Skopje)  ile  Doğu    binada  ‘Mehmet  Sokoloviç’  isminde  bir  oku
            Makedonya’nın  Köprülü  (Veles),  Valandova,   faaliyete geçer. 12
            Ustrumca, Radoviş, İştip bölgelerinde yaşarlar. 6
            Makedonya  Türkleri,  her  türlü  olumsuzluğa        Bu   arada   II.   Dünya   Savaşı’nın
            rağmen,  benliklerini  ve  kültürel  değerlerini  belirsizliğinin yaşandığı dönemde ve sonrasında
            korumaya, milli-manevi unsurlara bağlı kalmaya  Türklerin milli varlıklarını, manevi değerlerini örf
            devam etmektedirler. 7                         adet ve geleneklerini korumak ve yaşatmak adına
                                                           kurdukları  Yücel  Teşkilatının  ve  diğer  Türk
                 Tarihi süreç içerisinde Türklerin eğitim ve  Aydınlarının  da  gayretleri  ile  1944–45  eğitim-
            bilime ne kadar önem verdikleri bilinmektedir. Dil  öğretim yılında Türkçe okulların açıldığı görülür.
            ve Tarih alanında çalışmaları olan, Üsküp Pedagoji  1947 de Üsküp’te öğretmen okulunun açılması,
            Fakültesi  öğretim  üyesi  Yusuf  Hamzaoğlu;   1947  yılında  Fetah  Süleyman  Pasiç  ve  Ferid
            ‘Makedonya’daki  Türkçe  eğitimin  MS.  378’den  Bayram tarafından ilk alfabe kitabını yayınlanması
                                  8
            beri var olduğunu’ söyler. Ancak 500 kusur yıl  gibi gelişmeler yaşandı. 13
            devam eden Osmanlı Dönemi dışında, her yönden
            asimile  edilmeye  çalışılan  yada  göçe  zorlanan   Ancak 1940’lı yıllarda Komünizmin etkin
            Balkan/  Makedonya  Türklerinin  Türkçe  eğitim  olduğu dönemde, Arnavutluğun kendi topraklarına
            görmesinin zorlaştırıldığını unutmamak gerekir.  katılacağı  ümidine  kapılan  Yugoslav  yönetimi,
                                                           Arnavut ırkçılığının artmasına ve dolayısıyla da
                 Türk  hâkimiyeti  sonrasında,  1919’da
                                                           Türkçe  eğitim-öğretimin  sekteye  uğramasına
            Türkçe eğitime izin verilebileceğine dair kararın
                                                           neden oldu.  Eğitime olumsuz yönde etki eden bir
            alınması, 1924’te Kratovada bir okulun açılması,
                                                           diğer gelişme de 1950’lerde yaşanan göçlerdir.
            1924-25’te ‘Aleksandır Medresesi’ (Medrese Kral
            Aleksandr  Veliki)  adıyla  ilahiyat  karışımı  bir  1944’ten  beri  ‘Vuk  Karaciç’  Okulunun
                                               9
            okulun açılması, gibi gelişmeler yaşandı. Fakat  binasında  Türkçe  eğitime  başlayan  Tefeyyüz,
            bunların kısıtlayıcı hükümler içerdiğini veya kısa  1963’te  kendi  binasında  varlığını  sürdürmeye
            süreli olduğunu belirtmek gerekir. Daha ziyade din  devam  etti.  Eğitimde  dikkati  çeken  bir  diğer
            derslerinin  Türkçe  okutulmasına  izin  verildiği  gelişme; 1963–64 öğretim yılında Üsküp Pedagoji
            dönemde  hala  Osmanlı’da  kullanılan  alfabenin  Akademisi’nde, 1976–77 öğretim yılında Üsküp



                                                      112
   109   110   111   112   113   114   115   116   117   118   119