Page 99 - Tarih Çevresi Dergisi

tarih çevresi

“Ey askerlerim! Eğer şehit olursam bu “Ümitsiz iseniz, ümit sizsiniz, Çaresiz
beyaz elbise kefenim olsun. O zaman ruhum iseniz, çare sizsiniz.”
göklere çıkacaktır.”
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Alp-Arslan Gazi
“Ben her güreşimde arkamda Türk
“Dünya’da tek bir din, tek bir devlet, tek Milleti’nin bulunduğunu ve millet şerefini
bir padişah ve İstanbul’da cihanın payitahtı düşünürüm.”
olmalıdır.” Kurtdereli Mehmet Pehlivan

“Ya ben İstanbul’u alırım; ya İstanbul Batı kültür dünyasında da ilginç
beni!” motivasyon denemelerinin olduğunu görüyoruz.

Fatih Sultan Mehmet Aşağıda bunlara ilişkin bazı örnekler
bulacaksınız.
“Biz Allah tarafından memur olmadıkça
bir sefere gitmeyiz.” Tarihci Van Loon, Napoleon için “Mısır
piramitlerinin önünde sıcak ve susuzluktan
Yavuz Sultan Selim
güçleri kalmamış veya Moskova yanarken
“Ben cihangirliğe alışmış iken siz soğuktan donmak üzere olan askerlerine o anda
himmetimi küçük bir adanın (Rodos) fethine söylenebilecek en uygun kelimeleri bulan müthiş
hasretmek istiyorsunuz” bir aktördü” demektedir.

Yavuz Selim Bir başka tarihi hadisede;

“Cesaret insanı zafere, kararsızlık Napolyon orduları Almanya içlerinde
tehlikeye, korkaklık ölüme götürür.” ilerliyor. Almanlar geri çekiliyor. Fakat biraz
zaman kazanamazlarsa imha edilme ihtimalleri
Kanuni Sultan Süleyman
var. Bir grup gönüllü alman asker
“Türkler barışta melek, savaşta ise ifrit komutanlarından; fransızlara karşı koyma
gibidir.” vazifesini alıyor. Bir değirmen çevresinde
mevzileniyor ve müsademe başlıyor. Zayıf bir
Gazi
ateşle fransız birliklerini bir hayli meşgul edip,
“Dünya Türkleri taşımaya hâfi ordularına geri çekilmek için zaman
gelmiyordu.” kazandırıyorlar. Zayıf direniş karşısında fransız

[Göç esnası] Süryani Mihael komutan, alman yüzbaşıya; “Almanya
mahvolmuştur. Almanya yoktur. Koca orduya
“Türkler öldürülebilir; fakat
karşı üç beş kişinin mukavemeti neye yarar,
korkutulamazlar”
teslim olun!” der. Alman meslektaşı Ona;
“Ey şehit oğlu şehit; isteme benden “Madem ki ben varım Almanya vardır” deyip
makber, sana avucunu açmış duruyor ateşi sürdürüyor… Biraz sonra hepsi ölüyor. Bu

peygamber.” cevabın sahibinin cansız göğsüne Napolyon

96